ARDINDAN
Gidişinin ertesiydi daha.
Anlayamamıştım bir tek benden mi gitmiştin?
Yoksa en çok benden mi gitmiştin?
Kimsenin bakışlarında görünmüyordu eksikliğin,
Bendeki kadar.
Susuvermiştin ansızın.
Bir yürek sızısı çökertmiştin inceden önce,
Sonra derinleşmişti suskunluğun.
Ağlıyordum.
Benden çok ayak seslerin ağlıyordu,
Koridorlarında yalnızlığımın.
Olabilir miydi?
İhtimali var mıydı?
Bir gülümseyişle alay ederek,
Kalkar mıydın düştüğün yerden?
Ama olmadı işte, susmuştu gülüşlerin,
Susmuştu yanağındaki gamze.
Benden gidişinin ayak sesleriydi hıçkırıklarım.
Yarım yamalak hatıra kırıntılarına,
Nede çok anlamlar yüklenirmiş böyle anlarda.
Ne çok gitmiştin benden.
Ve ne çok götürmüştün giderken.
Boşluğun öyle derin bir sancının,
Hummalı titremelerinde
Hissiyatımı sınıyordu şimdi.
Gözlerini yumduğun yerde,
Bir tek benden mi gitmiştin?
Neden kimsede
Gidişinin eksilttiği boşluklar belirgin değil benim kadar?
Birçok defamı gitmiştin benden yoksa,
Tekrar, tekrar?
HASAN GÖK
YOU ARE READING
ARDINDAN
PoetryAFİYET OLSUN Sebep eyledin aşkı, kelam geldi dilime. Sermaye gönülden kalem aldım elime. Ne düşürdü nazlı yar yazdım arzu-halime Kelam edip sundum sofranıza afiyet olsun. Dertli derler dert ehliyim nam verir bana. Yalnızlık düştü yâdıma...