3. BÖLÜM

199 108 20
                                    

Merhabalarrr :) umarım bölümü bitirdiğiniz de o güzel yüzünüzde küçükte olsa bir buse kondurabilmişimdir :)

Korkmak garip bir duyguydu.Hem heyecan vericiydi, hem de içini kıpır kıpır yapıcıydı, bir de sıcak basmasına sebep oluyordu insanda. Aaa bir de bolca uyku kaçırıyordu. Yatağın içinde döne döne sabahı zor etmiştim hem sabah olsun istiyordum hem de sabah olmasın istiyordum.

Hızlıca kalkıp lavaboya gittim en iyisi birşeyler yapmaktı yoksa korku evine bile gidemeden düşüp bayılacaktım. Masayı hazırladım, çayı demledim yumurtaları annemin en sevdiği şekilde hazırlayıp masaya koydum geriye Zeliş sultanla, Arası kaldırmak kalıyordu.

Önce annemin odasına girip "Zeliş sultan kahvaltı hazır" diyerek uyandırdım.İnanamamış gözlerle bana bakıyordu "sen bu saatte kalkar mıydın kızım?" diye sordu hayret dolu bakışlarla. Aşk olsun Zeliş sultan ya sen kızını hiç tanıyamamışsın" diyerek  gülüp odadan çıktım, sıra da Aras vardı.

Arası uykudan uyandırmak demek bütün enerjini sabah sabah ona harcamak demekti. Odasına girip "Aras hadi kalk " diye bağırdım ve tabiki de Arasta hiç bir hareket gerçekleşmedi. "Aras hadi ama ya yorma ablanın o güzel sesini zaten bugün yeterince yorulcak"dedim ancak tabiki de kendi kendime konuşuyordum. Geriye tek bir çare kalıyordu, her zaman bir  daha bunu yapmayacağımı söylesem de hiç sıkılmadan tekrar tekrar yapıyordum okul zamanı özellikle de.

Yavaşça yorganın ucundan tutup hızlıca çektim, Aras önce ne olduğunu anlayamadı tabi uzun zamandır yapmıyordum ya, sonra üşümüş olacak ki gözlerini açmadan yorganını aradı baktı olmuyor açtı gözlerini beni görmesiyle olayı anlamıştı "abla yaa hani okullar kapanınca bır daha yapmayacaktın " diyerek sitem etti.

Gülmekten yanaklarım ağrımıştı her ne kadar büyümüş olsada o benım minicik kardeşimdi. "Kalk bakalım Aras bey bugün annemle kahvaltı yapalım diye düşündüm ve düşünmekle de kalmadım harika bir kahvaltı hazırladım hatta krepte yaptım o yüzden kaldırdım seni yarın istediğin kadar uyursun" dedim. Ardından "5 dakikaya kadar  mutfağa bekliyorum yoksa yoksalarımı gayet iyi biliyorsun ablacığım" diyerek odadan çıktım.

Annem gelmişti bile mutfağa "oo benım kızım kalkmışta kahvaltı bile hazırlamış" dedi.Mutlu olduğu her halinden belliydi.  Gülerek masaya oturduk "işler nasıl anne?" diye sordum. Annem ne olursa olsun iş hayatını bize yansıtmaz eve geldiğinde her şeyi unutur tek dünyası evi olurdu. "nolsun kızım işte geçen ay biraz sorun yaşadık ama bu ay gayet iyi gidiyoruz bakalım" derken Aras içeri girdi gözleri kapalı bir biçimde "günaydın diyerek anneme ve  bana günaydın öpücüğü verip sandalyeye oturdu.

Bol gülmeli bir kahvaltının ardından annem işe gitmiş, Aras koşarak kendini uykunun kollarına bırakmıştı. Yapabileceğim tüm işlerimi yapmama rağmen vakit geçmiyordu. Masada bir şeylerin titrediğini hissetmemle telefonumu elime alıp watsaaptan Hayatın Renkleri adlı gruptan gelen mesajları okumaya başladım.

Selim "gençler 2 saat sonraya randevü alabiliyorum başka boş zaman yok bugün için uygun mu size" diyordu. Gelen evet cevapları sonucunda hazırlanmaya başladım en fazla ne olabilirdi ki hem Sinan vardı Selim vardı Hakan vardı Poyraz vardı yani bizim grupta erkekten fazla ne vardı ki yani bir şey olmazdı yani öyle olması gerekiyordu en azından bana göre. Ayaklarım geri geri giderek dışarı çıktım.

Grupta ki herkes birbirine  hemen hemen yakın yerlerde oturuyordu o yüzden ortak bir ağacımız vardı birlikte bir yere gideceksek orda buluşur ordan giderdik.

Bizim ulu ağacın yanına vardığım da Hakan gelmişti bile. Her zaman ki ciddi yüz ifadesiyle ağaca yaslanmış telefonuna bakıyordu. "Hakan" diyerek sarıldım. Beni görünce telefonunu cebine koyup oda bana sarıldı.

HAYATIN RENKLERİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin