● the heartbreaker

125 15 3
                                    

Kalpler kırılırdı. Unutulurdu. Isabelle Lightwood için de bu çok kolaydı. Güzel bir surat ve zekâ ile her şey kolaydı aslında. Bir de bunu kullanmak vardı tabii. Etrafındaki her erkek ona bir aşk illa ki beslerdi. Hatta bazen Isabelle'in de onlara beslediği olurdu. Milyonda 0,1 ihtimalle.

Milyonda birlik ihtimal gerçek oldu ve genç kız kalbini bir Seelie'ye kaptırdı. Onu cidden sevdi fakat aynısını peri için de söylemek mümkün olmadı.

Kız ile oynadı. Kalbini kırdı. Ah, Sophia ona öyle çok şey borçlu kaldı ki.. Ona kalp kırıkları ile oynamayı öğretti.

Bir süre erkek kardeşlerini izledi. Hiçbir şey umrunda değilmiş gibi davranan ve her zaman sonbahar yaprakları kadar kuru konuşan Jace, Clarissa'yı görünce canlanmıştı. Izzy de onu izlemişti. Aşk bu olsa gerek, demişti. Cidden de dünya artık Jace için küçük bir kızıldan ibaretti. Onun kızılından.

Alec de ona benzerdi. Tüm hislerini, Jace'e olan hislerini dünyaya kapamış, bir tek biricik kız kardeşine anlatmıştı.

Magnus hayatına girdiğinde ise değişmişti.

Tüm bunlardan sonra Isabelle kendinde bir sorun olduğunu düşündü. O neden aşık olduğunda hep yanlış seçimler yapar veya yapamazdı?

Hayatına bir sıradan girdi ardından. Ölümcül derecede güzel bir sıradan. Hiçbir özelliği yoktu. Ancak yine de özeldi Isabelle'in gözünde.

Meraklandı Isabelle. Onu her gördüğünde kalbi tekledi. Bir kere onunla oynamayı denedi. Ancak küçük sıradan karşı çıktı. Kızın hiç duymadığı sözler döküldü dudaklarından:

"Sen bir kalp kırıcısın, Isabelle. Benim de kalbimi kırarsan ne yaparım?"

Şaşırdı Isabelle. İyice ilgi alanına girdi Simon Lewis. Bir süre onu uzak bıraktı, kendini yokladı. Bu sırada Simon'ın Clarissa ile çıktığı iddiaları yayıldı. Bu seferse büyük bir his yayıldı ruhuna. Ona en yakın arkadaş sıfatı koyduğu kıza karşı büyük bir nefret duydu. Neydi bu?

Haftalar günleri kovaladı, ya da tam tersi oldu. Max Lightwood öldü. Kendini kapattı Izzy. Güçlü Isabelle Sophia, ilk defa ağladı. Sıradanı geldi o an. En azından varlığı iyiydi.

Ve Isabelle aşık olduğunu anladı.

Kalpleri kıran kız aşık olmuştu.

Mutlu olmayı gerçek anlamda ilk defa yaşadı. Ancak hayattı bu, asla günlük güneşlik olmazdı.

Bu sefer kalp kıran kendi değil Lewis oldu.

Isabelle'in tüm dünyası yıkıldı başına. Bu çocuk ne yapıyordu ona böyle?

Ondan uzak kaldı. İlk defa gerçek anlamda şaşırdı.

Önünde onun tüm hayatını değiştirecek bir yol ayrımı vardı:

Ya bu çocuğu unutup hayatına devam edecekti, ya da onsuz olamayacağımı anlayıp kalpleri kırmaktan vazgeçecekti.

Giriş bölümü olarak uzunluğu bu kadar:)

-Elif.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sizzy●the HeartbreakerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin