ŞEYTAN ve BABAM

Defne Can ı Kacırıyor...

Günler ilerlemiş Can okuduğu meslek lisesinden mezun olmuşdu.Yine her zamanki gibi gezmekte hayat gayesi olmadan sadece eglenmekteydi.Bu sıralarda ise Remzi efendi oğlunun geleceği ile ilgili planlar kurmaktaydı.Ve bu planın ilk parcası,o zamanlar lüks olan ve sadece İstanbul,Ankara gibi büyük sehirlerde alınabilen ehliyetti.
Ehliyet icin paralar verip Canı İstanbula yolluyor,Can ise ehliyet icin bir kez bile başvuruda bulunmuyor İstanbul u gezip geliyordu.Bu İstanbul macerası icin Remzi efendi 4. gitmesinden sonra olmayacağını anlamıştı...
Bu sıralarda ise Can ticaret meslek lisesindeki arkadaşlarının okul cıkışlarına gidiyor,oradaki kızların motoru ve giyimi ile dikkatini çekiyordu.Tabiki buda Can a büyük bir haz,büyük bir özgüven veriyordu.
Taki onu hic umursamayan,ona hic bakmayan Defne yi görene kadar...
Defne derslerinde başarılı, okulundaki ve dışarıdaki bütün sosyal aktivitelerdede aranan,yetenekli ,kendini devamlı gelistiren bir kisilikti.Defne nin aile yapısıda,Can ın ki nasıl ise tam olarak tam tersiydi.Aile olarak neşeli,sevecen,misafirperverlerdi.Defnenin babasıda herkes tarafından sevilen,başarılı,genclerin Rıza babaları,hobi olarak ufak bi futbol takımının teknik direktörü ve koyu bir Besiktaşlıydı.Öyleki Besiktaş macları icin il il gezer,iki kızı olan Defne ve Arzu yuda sinema ya diye kandırarak maçlara bile götürürdü.Bu esnada evin hanımı Ümran hanımla tartısırken bile gülmeye başlarlardı.
Nitekim Can Defne yi hergün takip etmekte,hakkında bilgiler toplamakta ve tanışmak icin araya onlarca kisi katmaktaydı.Buna ragmen Defne Can ın tavırlarını sevmemekle beraber,iyisiyle kötüsüyle çevreden Can ın kisiligini duydugu icin tanışmak istemiyordu.Fakat Can kacan balık misali Defneyi bir türlü bırakmıyor,Defnenin evinin okulunun önünde yatıp kalkıyordu...
Ve Sonunda Defne görüşmeyi kabul etmis ve görüşmenin sonunda beklenmedik bir sekilde etkilenmisti.Cünkü anlatılanlar Can a hic uymuyordu,aksine çok iyi, konuşmasıyla etkileyebilen bir kişiydi Can.Defne kıskanıldığını düşünmüstü.
Günler ilerledikçe Can hergün farklı süprizler yapıyor,cılgınca geziyorlar ve aşk sarhoşu olmuşlardı.
Aradan aylar gecmiş Defne nin okulu falan bitmis,üniversite sınavlarına hazırlandığı sırada Can istemeye geleceklerini Defne ye iletmişti.Can Remzi efendiye durumu bildirmis Remzi efendide aileye haber göndermişti.Fakat Rıza baba ile Defnenin görüşmesinde Rıza baba kızının başına gelebilecekleri önceden görmüş olacak ki,şu sözlerle konuyu kestirip atmıştı.
Rıza baba:Bak kızım ben seni el bebek gül bebek büyüttüm.Bir gün olsun sana elimi kaldırmadım.Fakat bu aile bir pire için yorganı yakan insanlar,heleki Can bir pire icin evi yakar.O yüzden ben o aileye kız vermem.
Defne:Ben seviyorum baba,göründüğü gibi,anlatılan gibi değil.
diye sözlerine devam ederken
Rıza baba:Konu kapanmıştır,bundan sonra evden dışarıya çıkmak yok.Otur derslerine calış,üniversiteyi oku.
Diyerek evden cıkmasının ardından Defne yıkılmış,günlerce ağlamış Can ile uzun bi süre görüşememişdi.Fakat annesi Ümran hanım ın da görmezlikten gelmesiyle kacamak telefon konusmaları,evin karsısındaki parkta Canın günlerce bekleyip bir birlerini görmeleri,Defne icinse bu imkansız askı dahada romantik kılıyordu.Bu arada Can ın sütçülerle haber göndermesi,evleri 3.kat olmasına ragmen balkona kibrit kutusu atması ve içindeki aşk sözleri Defne icin inanılmaz aşkın doruklarıydı.Bu arada Can herkese kacıracağını söylüyor bunu herkese yayıyordu.Rıza baba ise mahallenin genclerini toplamış,herkese haber salmış mahalleye dahi Can ın girilmesine müsade edilmiyordu.Taki Can Defnenin arkadaslarına iletmiş olduğu bi kağıt parcası ile her sey degişmişti;
-Hazırlan canım,seni er yada gec kacıracağım.
Günlerden bir pazar günü öglene dogru Can ve arkadaşı Cüneyt mahalle kahvesinde oyun oynuyordu,bi tarafdanda zuladan birasını yudumluyorlardı.Taki yan fırındaki Ahmet amca iceri girip dert yakınana kadar.
Fırıncı Ahmet:İkisi birden mi hastalanır,ekmekleri nasıl dagıtacaz.
Cüneyt :Ahmet amca ekmekleri biz yaparız,sen dağıt gel.
Fırıncı Ahmet:Sahi ya siz cıkıversenize servise.
Cüneyt :Yok Ahmet amca ickiliyiz zaten.
Can :Üçer bira alırsan düşünürüz.
Fırıncı Ahmet:Tabiki yeterki siz cıkın.
Cüneyt le Can biralarını alıp Ahmet amcanın dedigi bakkallara gitmek icin çıkarlar ve
Can :Hadi der Defne yi bi göreyim ekmekleri yetiştiririz,ilk oraya gidelim.
Cüneytle beraber evin oradan gecerken Defnenin anladıgı Can a özel korna calarak gecerler.Gecişlerinin üçüncüsünde Defne balkondan bekle diye isaret edince Can cok sevinerek Cüneyt e;
-Not yazacak herhalde bekleyelim
Diyerek kamyonette kimseye görünmemek icin egilerek beklemeye baslar.Bu sırada
Cüneyt : Can Defne geliyor,hatta valiziyle geliyor
Demesi ile Can egildigi yerden doğrularak,şaşkın bakışlar icinde baka kalırken,Cüneyt Defne ye yardım ederek valizle beraber Defneyi kamyonetin kasasina bindirdigi sırada Can kendisine gelir ve Cüneyt e 2 saat mesafede olan baska ilcedeki amcasının yanına gitmesini söyleyerek oda kamyonetin arka kasasına gecer.Can Defneye kaçırmak icin gelmediklerini o an söyleyemedigi gibi hic çaktırmamaya çalısır.Yol boyuncada birbirlerine sarılsalarda Can devamlı ne yapacaklarının planını kuruyordu.Zaten hicbir planıda yoktu.
Olan,ekmek bekleyen mahallelilere ve fırıncı Ahmet amcaya olmustu.
Hava kararmaya baslamadan amcasın yanına ulasmışlardı.Amca bey ilk görüste biraz sasırsada elini uzatıp öptürür. hayırlı olsun dileklerinden sonrada,hanımına dönerek;
-Hanım yemekleri acil hazırla,misafirlerin en gec 2 saat icinde buradan gitmis olmaları lazım.
Mutluluktan ucan cift yemeklerini yedikten sonra amca bey,nikah islemleri bitene kadar gözükmemelerini söyledikten sonra Can a bi adres vererek arabasının anahtarını uzatıp,torpidoyada bakmasını söyleyerek ugurlar.
Can ve Defne hemen yola cikar,sevicten ucacaklar fakat Rıza babanında cevresini bildiklerinden yakalanma korkusu ile ilerlerler.Eger yakalanırlarsa,macera baslamadan bitecek ve bir daha böyle bir fırsatı bulamayacaklardı.
Bu sıralarda Remzi efendide durumdan haberdar olmus elaltından gerekli bütün yardımı yaparak bulunmalarını engelleyecek her planı yapıyordu.
Rıza babada ulasabilecekleri heryere bakmış,baktırmış olmalarına ragmen bir türlü bulamamışlardı.
Sonucta günler gecmiş,nikahları kıyılmıstı.Artık bi engel kalmamış ilceye geri dönmüsler,Rıza babada affeder düşüncesi ile rahatlıkla Remzi efendinin hanesine Defne gelin olarak gelmisti.Rıza baba herkesle haber gönderip benim öyle kızım yok demesine rağmen karsısına çıktıklarında ise Defne ilk fiskesini babasından yemiş ve babasının onu sildigini anlamıştı.
Defne artık o eglenceli ve devamlı güldüğü ev yerine,disiplinli ve asık suratların oldugu resmi evde kalıyordu.Sabahları Remzi efendi kalkar,herkesin kapisini tıklayarak gecer lavabosuna girerdi.Cıktığında ise herkes kahvaltı masasında bekliyor olurdu.Oysaki kendi evinde hangi saatte isterse kalkacak olan Defne için iş işden gecmisti ve buna uymaktan başka yapabileceği hic birşey yoktu.Sabah Remzi efendinin gitmesi ile birlikte kayınvalide ve görümcelerle düzenli olarak yapılan detaylı ev temizligi,öglen yemegi telasıda cabası.Öglen yemegine Remzi efendi tam 12:00 de gelmesi 12:30 da geri dönmesi ve sonrasında ütü vb.yine isler akşam a kadar devam etmesi hicde Defne ye göre olmasada aşk icin hersey güzeldi.Akşam sadece haberler izlenip bi yat saati olmasına karsı bile, Can Defne yi bi sekilde evden kaçırınca Defne mutluluktan ucacak gibi olurdu...
Böylece günler gecerken Can ın atlamış oldugu askerligin kapıyı calması ile Defne daha 16 gün durdugu evde Can sız kalıvermisti...