Batu'nun odasındaydık ve yatağındaydık. Tabi şimdi o yerde orası ayrı da. Kafasını okşayarak gözlerini açmaya çalışıyordu. Bense en son ne olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Ve yine o korkunç ağrı ilk uyandığımda böyle değildi ama şimdi inlettirecek kadar şiddetliydi. Batu şaşkın bir şekilde "Haziran? Ne oldu sana?" Deyince inlemeyi bırakıp "Tecavüze uğradığımda da bu ağrı vardı." Dediğimde Batu "Ne?!" Diyerek inanamayan gözlerle bakıyordu. "Çenemi sikeyim ya, sen bana güçlü bir ağrı kesici ver yeter." Deyince üstüne bir şeyler giyip odadan çıktı. "Tecavüzü söylemeyeydim iyiydi." Dedim kendi kendime ve hızlı hızlı giyindim. Bu yaptığıma hala inanamıyordum.
Batu elinde ağrı kesici ve suyla içeri girdiğinde tedirgin bir şekilde elindekileri bana uzattı. İçtim ve "Geçicek kızım bekle." Dedim kendi kendime tabi pek kendi kendime konuştuğumdan haberi olmayan Batu anlamsızca baktı bana. Çantamı alıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Batu "Ben özür dilerim, Haziran." Dedi
Eve gittiğimde salonda sızmış Açelya'yı görünce sinirlendim. Bir bardak suyu alıp suratına döktüm. "Laaan!" Diye kükreyince "Ya kendin eve geldin beni niye orda bıraktın sürtük!" Diye cırladım. Gözlerini ovalayıp "Kızım Batu'yla öpüşüyordunuz zaten sonunuz belliydi. Ne deseydim. Ay sevgilim var ayol!" Deyip olduğu yerden kalktı ve güle oynaya banyoya doğru ilerledi. Sinirli sinirli üstümdeki elbiseyi çıkardım ve ayakkabılarımı fırlattım. Pijamalarımı giyip kahve yapmaya koyuldum. Sinirden kahvaltı edecek gücüm yoktu -ki kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği saati şaşmayan benden bahs ediyoruz- kanepeye geçtim ve dünü düşündüm.
Açelya içeri girdiğinde kahve kupamı sehpaya koyup "Benim neye uğradığımı bilen tek sendin. Nasıl beni o halde bırakıp gittin?" Dedim. Mahçup bir şekilde "Unutma bende çok içmiştim, kendimi savunmuyorum ama belki artık bunu aşmışsındır diye düşünmüştüm." Dedi elimle yüzümü ovuşturdum. "Peki hamile kalabileceğim aklına gelmedi mi? Ve bunun son şansım olacağı?" Deyince aklım o geceye gitti..
Üniversite sonuçları açıklanmıştı. Yurt dışında olduğumdan gece saatine denk gelmişti. Bizimkiler sahilde ateşin ordaydı. Onlara haberi vermek için güle oynaya gidiyordum. Birden biri beni tuttu. O kuytu köşede eline geçirdiği taşla kafama vurdu. Kendime geldiğimde bacaklarımın arasındaki biraz kan ve şiddetli ağrıyla baş başaydım. Olaydan sonra hamile kalmıştım. Bebeği aldırsam bir türlüydü aldırmasam bir türlü. Bir pazar sabahı yeni silinmiş merdivenlerden yuvarlandım. Tamamen kazaydı ama bebeğimi kaybetmiştim bu kaza da. Doktor "Eğer bir gün hamile kalırsan, sakın aldırma. Bu senin son %99 son şansın olacak anne olmak için." Demişti
Açelya korkuyla "Ya hamileysen?" Dedi
