BÖLÜM 1

1.4K 78 75
                                    

^ELMER^

Babamın bana seslenmesiyle oturma odasına girdim. Babam

" Gel kızım otur şöyle seninle önemli bir konu konuşacağım " dedi. Koltuğa oturup

" Buyur baba dinliyorum " dedim

" Şimdi biz sen doğduğunda Urfa daydık ya hani " dedi

" Evet baba "

" Hah işte sen doğduktan sonra Urfa'da deden ve dedenin bir arkadaşı torunuyla senin beşik kertmenizi yapmamızı istedi. Deden o zamanlar ısrar edince kıramadık kabul ettik. Sen 3 yaşındayken zaten Kayseri'ye geldik. Biz devir değişti diye üstüne pek düşmedik ama karşı taraf seni istiyorlar kızım kısaca evlenmek zorundasın " demesiyle gözlerim kocaman oldu.

" Baba ne demek evlenmek zorundasın sence de çok saçma değil mi? Ben daha okuyorum 19 yaşındayım evliliği düşünmüyorum. Ayrıca tanımadığım görmediğim bir ortamda nasıl yaşarım ben. Baba birşeyler yap ne olur evlenmeme izin verme. Ya benim hayallerim vardı ben öğretmen olacaktım. Beni sonuna kadar destekleyen kişi sendin ne oldu da şimdi evlendirmek istiyorsun beni. Çok mu ağır geldim size baba " dedim sol gözümden bir damla yaş düşerken. Babam kafasını yere eğerek

" Bende üzgünüm ama yapacak birșeyim yok kızım. Hazırlan Urfa'ya gidiyoruz " dedi. Evet işte benim hayatımda bunun gibi nasıl yaşayacağımı hep başkaları karar verir. Bir yandan ağlayıp bir yandan da bavulumu topluyordum. Bavulumu alıp odadan çıktığımda salonda annem ve babamla karşılaştım. Kafamı çevirip evden çıktım. Arabaya bavulumu koyup annemleri beklemeye başladım. Annemler gelince arabaya bindim. Başlasın bakalım Urfa hayatı...

^SAVAŞ^

Eve geldiğimde herkes evin geniş havlusundaydı. Efşan'ı ve Mehmet'i görmemle

" Hayırdır bu ziyaretinizi kime borçluyuz? " dedim. Barış ve Gurur'a sarılırken. Gurur

" Abi hani şen evlenmeyecektin. Hani beni bıyakmıyacaktın. Evleniyoymuşsun işte " dedi.

" Ne evlenmesi gülüm? " dedim

" Biy tane kıj vaymış siz bebekken beşşik keytmeşi olmuş. Şimdi o cadı kıj yoldaymış buyaya geliyoymuş. Şeni benden alacakmış. Beni bıyakmıyacakşın demi? " demesiyle annemlere döndüm.

" Ne diyor ana bu çocuk? Ne evlenmesi ne beşik kertmesi? Ne kızı? Yine benden habersiz ne oluyor lan? " diye bağırdım. Efşan karnını tutarak yanıma geldi.

" Bir sakin ol. Herşeyi anlatacağım " dedi.

" Tamam anlat " dedim sakinleşmeye çalışarak.

" Şimdi hani biz sana bir ara beşik kertmen var diye söylemiştik. Sen pek umursamamıştın. İşte dedemin geçen aklına o düşmüş. Arkadaşını arayıp artık vakti geldi kızı Urfa'ya getir biran önce ne olacaksa olsun demiş. Kızın dedesi benim torunum daha küçük okuyor gelemez demiş. Dedemde damarına basmış sen nasıl erkeksin sözünde durmuyorsun demiş. Adamında zoruna gitmiş pes etmiş kızı getiriyormuş. Yani yolun sonu evlilik gibi görünüyor. Tabi dedemi ikna edemezsek " dedi. Bense sinirden titriyordum.

" Ben tanımadığım görmediğim biri ile evlenmem. Duydunuz mu lan beni evlenmem. Hem siz hangi devirde yaşıyorsunuz. Ne beşik kertmesinden bahsediyorsunuz. Arayın gelmesinler boşuna, öyle birşey olmayacak. " dedim. Dedem

" Sen kimsin de benim sözümün üstüne söz söylüyorsun eşek sıpası? Ben olacak dediysem olacak. Kız ve ailesi yolda onlar gelince de böyle davran bak neler oluyor " dedi.

" Ne olacak ya Allah aşkına merak ettim ne yapacaksın? Benim hayatım lan bu. Benim hayatıma sen karar veremezsin " dedim. Elini kalbine götürüp yere çöktü. Herkes yanına toplandı. Babam

" Sen ne yapıyorsun? Bilmiyormusun adamın hastalığı var? " dedi. Sinirle yumruklarımı sıktım.

" Ulan bu çocuk oyuncağı mı? İyi küçükken saçma salak fikirleriniz yüzünden hayatımı  karartıyım. Oldu başka emriniz.  Önce başıma berdel çıkardınız. O konuyu zar zor kapattık. Şimdi  beşik kertmesi  nerden çıktı? Bırakın da evleneceğim kişiyi de seveceğim kişiyi de ben ayarlayayım. " diye bağırdım. Babam

" Bana bak babam o kızla evlenelecek diyorsa evleneceksin Savaș. Duydun mu beni? Evleneceksin " diye karşılık verdi. Sakinleşmek adına derin derin nefes alırken Gurur ve Barış'ın bir köşede büzüştüklerini gördüm ve  yanlarına gittim.

" Tamam korkmayın yok birşey " dedim. Gurur ağlayarak boynuma atladı. Onu kucağıma alıp Barış'ın da elinden tutup odama çıkardım. Sinirlenince en iyi gelen kişilerdi kardeşlerim. Gurur iyice kafasını boynuma gömerek

" Daha gelmeden nefyet ettim o kıjdan " dedi. Hafif gülümsedim. Barış

" Canım kardeşim kızın ne suçu var. Aileler karar vermiş baksana " dedi. Gurur omuz silkip

" Manane " dedi....

^YAZAR^

Furkan süt kardeşinin beşik kertmesine mağdur edilmesini duyunca Karahan'lılar konağına gitmek için sinirle yola çıktı. Karşıdan karşıya geçerken biri tarafından çekilip yere düştü. Ayağının dibinden de araba geçti. Gözlerini açtığında çok güzel kahverengi gözlerle karşılaştı. Şaşkınlıkla ne yapacağını şaşırdı bu mükemmel gözlere sahip olan kız Furkan'ın hayatını kurtarmıştı. Furkan ayağa kalkıp kızı da kaldırdı.

" Ben çok teşekkür ederim. Hayatımı kurtardınız " dedi. Kız biraz önce çocuğun üstünde olduğunu hatırlayıp utanarak başını yere eğip

" Rica ederim. Bir daha ki sefere yola bakarda geçersiniz karşıdan karşıya " dedi. Furkan elini uzatıp

" Ben Furkan " dedi. Kız uzattığı eli sıkıp

" Ben de Kübra " dedi hafif gülümseyerek. Furkan ne kadar da güzel gülüyor diye düşünemeden edemedi. Kız tekrar utanıp hızlıca uzaklaştı oradan. Furkan'da 5 dakika arkasından baktıktan sonra yoluna devam etti.

**************************************

Mehmet

" Efşan artık yeter dünyayı yedin ya dünyayı " dedi. Efşan dudağını büzüp

" Yaaa ben hamile bir bayanım. Ne demek dünyayı yedin ya. Mehmet, Aşkım sen beni sevmiyor musun artık? Tabi canım şişmanladım ya niye sevesin ki demi? Erkek değilmisiniz hepiniz aynısınız işte " dedi. Mehmet

" Hoppala lan ben ne dedim de seni sevmediğimi çıkardın kadın? " dedi. Efşan omuz silkip

" Ben anayım ana hissederim ben " dedi. Mehmet

" Hayatım biz seninle hani 3 tane çocuk hayali kurmuştuk ya bence vazgeçelim baksana senin psikolojin bozuldu " dedi. Efşan ağlamaya başladı. Mehmet ne yapacağını şaşırdı. Efşan'ın yanına gelip

" Hayatım vallaha şaka yaptım. Ağlama hadi ama. " dedi. Efşan

" Ama öldü " dedi

" Ha? Kim öldü lan? " dedi

" Dünki filmde ki kız varya o öldü " dedi. Mehmet sinirle dişini sıkıp

" Ona mı ağlıyorsun Efşan? " dedi. Efşan dudağını büküp başını salladı. Mehmet sinirle başını sıvazlayıp mutfaktan çıktı.

Öncelikle kitabımız vatana millete hayırlı uğurlu olsun 👏👏👏👏 Kitabın iki tane yazarı var bilginize. Kitapta hiçbir hayvana ve canlıya zarar verilmemiştir. Umarız beğenirsiniz....😂😂

BAȘ BELASI BEŞİK KERTMEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin