GRİ

Çığlık!

Tiz ve acı dolu bir çığlık duyduk bir anlık sessizlik ve ardından inanılmaz bir gürültü ve karmaşa...
Daha kötüsü hemen arkamda yere acılae içinde yığılan kızdı. Karnındaki yanık insan üstü büyüktü. Böyle şeylere dayanıklı olmalıydım ama böyle bir şeyin içimi acıtmaması mümkün değildi.
   Sonra yerde yatan kıza doğru yürürken , kaçan kalabalıkta geriye dönüp bakan o parlak gözlerle karşılaştım.
Tahmin etmeliydim. Bu yanık böyle bir kalabalıkta ancak büyüyle ilgi çekmeden yapılabilirdi. Elimdeki karton bira bardağını yere fırlatıp arkasından koştum. Herkes bi kaçışma halindeydi ve gözlerimi görmeden onu tanıyamazdım. Kalabalığı yararak ilerlemeye çalışırken deri montunun boynundan dövmeleri gözüken orta boylardaki adam dönüp tekrar baktığında onu buldum ve o da üzerindeki gözlerimi hissetmiş olmalı ki adımlarını hızlandırdı. Artık umursamayıp insanları ezerek geçiyordum. Kapıdan çıkmamalıydı, çıkarsa kaçardı. Ve o kızın yerde yatan o halinden sonra o cezasız kalmamalıydı.
  Derken aramızda sadece 10 metre kalmıştı ki kapıdan çıktı. Artık insanları ezmekle kalmıyor sağa sola fırlatıyor, devrilen kızların çığlıklarını duyuyordum, kapıya ulaştığımda aslında geç olduğunu bilmeme rağmen caddenin her yanında deliler gibi koştum. Cadılar ortalık yerde büyü kullanmazdı, bu ortak yasaya da cadı yasasına da dahildi. Tabiiki cadı yasası diye bir şey yoktu; ama her cadı yapılmaması gerekenleri yapınca ne olcağını bilirdi.

Artık soluk soluğaydım ama o gitmişti... Dönüp akmış boyalı duvarı defalarca yumrukladım; bunlar ona yapacaklarımın provasıydı, ben bir şey yapmasam bile partide yaptıklarını duyan yreenme cadıları ,ki onlar en yaşlı ve en güçlü cadılardı, ya öldürür ya da ruhlarını arafa salardı ki araf en kötüsüydü. Ama ben yine de onu kendim bulup öldüresiye canını yakmak istiyordum.
Kıza ne olduğunu merak etmiştim, olduğum yerde geri dönüp  parti alanına doğru yürüdüm...
Ambulans ve polisler akın etmişti bile, içerden sedye çıktı ve ceset torbasındaki bedeniyle sedyede yatan kız. Adını bile bilmediğim bu kızın intikamını alıcaktım.
Sıradan biri olmamalıydı. Bi cadının sıradan biriyle ne işi olsundu ki?
-Aryaa!!!
Uzaktan gelen sesin yönüne bakınca Felix' i gördüm.
-Niye koşup çıktın? Nerdeydin ? Heryerde seni aradım.
Tüm bunlara verecek mantıklı bi cevap veremiyeceğimi düşündüm.
- Katili tespit etmiştim arkasından koştum ama yetişemedim.
- tabii ya başka ne olabilirdi ki?
İşte o bakış. Yalan söylesen şüphelenirler doğruyu söylessn deli gözüyle bakarlar. İnsanlar çok garip.
- Eline ne oldu??!
Nolmuştu ki? Kaldırıp ellerime baktım ve sağ elimin kana boyandığını gördüm. Tabii yaa duvara vurmuştum!
Tam bir şüpheli davranış olarak.
Düştüm koşarken dedim.
Tek kaşını kaldırıp inanmayarak baktı.
Dedim ya insanlar garip şeyler.
- Boşversene hadi gidelim.
- olmaz elini ambulanslardan birinde temizlesinler.
- İyiyim Felix gelmiyorsan gidiyorum?
Cevap vermeden sıkkınca elini cebine soktu ve ben yürürken arkamdan geldi.
Bu gece kafam çok karışmıştı. O kızda ne vardı? Bi cadının uluorta cinayet işlemesine yol açıcak ne yapmıştı?
.

.

.
Uzuunca ara verdikten sonra yine beraberiz. İlgilenenlere ilgileri icin teşekkür ederim . 😊