Bölüm 18 Merhaba aşk

1.9K 122 9
                                    

Defne'den

karsimda ersini görmemle , büyük bir şok yaşadım. Ama asıl şoku kapidaki kalabalik yasatmisti, bana ben karsimdaki insanlara nasil baktigimin farkina varamadan kolumda hissetigim  büşra nın çimçiklemesi,  beni kendime getirmisti.

Canom bizi içeriye almiyacakmisin ağaç olduk ya biz burda dedi.

Tabi bende ses yok yine büşra nın Kaş ,goz işareti ile biraz olsun  şoku atip kenara çekildim, önce hanife teyze bana gülümseyerek içeriye geçti,  sonrada annem sinirli bir bakışla  kardeşim ve büşrada  sırıtarak içeriye girmişti ,  nihayettinde,  en son ersin kaldığında onunda  içeriye girmesini beklemistim.ama bendeki bakışlarını bir an bile çekmeden yavaşça içeriye geçti ve önümde durdu. O kadar şaşırmıştım ki ne üzerimin nasıl oldugu yada Yüzümün ne halde olduğu  hiç ama hiç aklima gelmemişti.  Ta ki ersin yüzüme dikkat bir şekilde bakana kadar..........
o an başımdan kaynar su dökülmüş, Gibi irkildim. .... Benim yüzümde yaralar vardı. yaaa  offf aptal kafam Dudagimi disleyerek basimi yere eğdim,  görmüştü. iste beni bu halde of allahim ne olurdu. Yaralarim iyilesince  görseydi..gördü  zaten göreceğini ahh defne ahh rezil oldum birde  nedir benim bu cekiptigim. Sevdigim adamin karsina , bu halde çıkmak bana göre degildi ki  Beni hep  güçlü bilmeliydi ki o,  böyle aciz ve savunmasiz gorunmemeliydim...

Içimden ağlamak geliyordu şu an anneme beni bu hale getirdigi içinde ayrica itinayla sövüyordum......ersin hiç birşey söylememişti. Çoktan tepki vermesi gerekmezmiydi.
Peki neden hic tepki vermedi...
ya büşra ya ne demeli yüzüme bile bakmadan içeriye geçti.  resmen,ortada birakti beni  alacağın olsun senin cadi....off beni bir sen kurtarırdın. sende kaçtın  içeri ahh seni bir elime geçireyim yolacam senin o sari saçlarını pis cadı...

çenemde hissettiğim  parmaklarla düşüncelerimden sıyrılıp ersine bakmak zorunda kalmıştım. Ersin eğilip, alımı öptüğün de neden böyle birsey yaptigina anlam verememistim. Ama buna ne kadarda  çok ihtiyacim varmış  meger... gözlerimin,  dolmasina engel olamadim,  kokusunun bana ilac gibi geldigini çok önceden farketmistim.canim ne kadar yanarsa yansin kokusu beni iyilestiren tek şey gibiydi. Bunu o gün gittiği zaman anlamıştım.  onlarin evine gittigimde yataginda duran tişörtünü, alip saklamistim. Her canim yandiginda onu koklayarak sakinlesmistim.. Gözlerime dolan yaşlar akmak için firsat kollarken ben onlari geri göndermek icin kendimle ölesiye bir savaş veriyordum. ersine sarılıp konusmamak için sesizce göğsüne yaslandim.. ağlamiyacagim iste hayir aglamiyakcatim onun bana acımasıni istemiyorum ki ben beni sevmesini istiyorum. Çok şeymi istiyorum.. ..  

saçlarıma  dokunan şefkat barındıran elleri hisstigimde göz yaşlarım dökülmüştü iste...
Tutmamistim yine kendimi acizligime bir kere daha lanet okudum ben bu degildim ki onun yaninda güçlü görünmek, okadar zor oluyordu ki..

Gözyaşlarım onun tişörtunu islatirken kendimi tutmaya ve hiçkirmamaya calisiyordum. Kendimi bir türlü durduramıyordum. 

-Ağlama küçüğüm, ben yanındayım artık...geldim uanliz değilsin...ağlama

Fısıltı gibi sesi sefkati badirdan ses  beni ne çok etkiliyormuş meger..
başımda hissetigim öpücüklerle daha çok ona sarilmistim. Sanki bırakırsam daha cok ağlayacak, gibi hissediyordum, kendimi basimda kac tane olduğunu sayamadigim , anlayamadigim buselerden sonra kendimi biraz toparlayip nerede oldugumuzu ve ne durumda oldugumuzu anladigimda panikle ondan uzaklasmaya çalıştım ne ara sardigini anlayamadigim kollarini belime daha sıkı sardı.

Sakın ol küçüğüm...
Büşra onlari içeride oyalayacak ve biz senle konuscaz tamam mi!

Başımı kaldırıp, gözlerine baktığımda ciddi bir sekilde bana baktığını farkettim beni sorgulayacakti kesin. .belki bu halimin sebebini yalan söylesem, anlar mı acaba icime titrek bir nefes alıp...

Aşk Oyunu Where stories live. Discover now