🎶| Merve Deniz – İnziva
Birinci bölümden hepinize merhaba. Yaz aylarına girdiğimizde yepyeni bir hikayeye başlamanın heyecanı inanılmaz. Çok uzatmadan, sizi bölümle baş başa bırakacağım ama öncesinde giriş bölümündeki olaya diğer bölümde başlayacağız.
Hepinize keyifli okumalar. Yorum yapmayı ve tabii ki oy vermeyi unutmayın🎀
Soğuk bir kasım günü...
Bazı hikâyeler iki şekilde başlar.
Ya şehirden biri gider ya da şehre biri gelir.
Bazı hikâyeler, hayatın bu en olası ihtimalleriyle başlardı ama ne gidişlerin ne de gelişlerin getireceği sonuçları bilinmezdi.
Ben dört yıl önce bunlardan birini yapmış, evimi, ailemi, yaşadığım şehri terk etmiştim. Kaçarcasına gittiğim Roma'da hikâyemin ilk kısmını tamamlamış, şehri terk ederek bir hikâye başlatmıştım. Şimdiyse İstanbul'a geri dönerek hikâyemi sona erdirecek o hamleyi yapıyordum. Şehre yeniden dönüyordum.
Bir zamanlar arkama bile bakmadan, yaşadığım acı hatıralardan kaçmak için girdiğim havalimanına dört sene sonra yeniden ayak basmak bugüne kadar bana kendimi garip hissettiren anlarda ilk ona rahatlıkla girerdi.
Ağlaya ağlaya girdiğim giriş kapısına birkaç saniyeliğine dolu gözlerle baktım. Ne günler geçirmiş, nice zorlukla savaşmıştım. Her karışına âşık olduğum şehirden koşa koşa uzaklaşmak bile bir zamanlar ne kadar yara aldığımın habercisiydi.
O günü hiç unutmuyordum, zira sonsuza dek hafızamın en kasvetli duvarlarına sinmiş olan kara bir dumandan ibaretti. Annemle babamın yüzüne bakmaya çekiniyor, durmadan ağlıyordum ve ağlayışlarım yüzünden onların da gitmememi istemelerine neden oluyordum.
Göğüs hizamda biten peruğun saçları gözyaşlarımla yüzüme yapışmış, peruk olduğu anlaşılmasın diye seçtiğim kâkül kısmı birbirine karışmıştı. Yirmi senemi tek bir koca valize sığdırmaya çalışmak hiç kolay değildi ama şimdi de dört senemi aynı valize koymuştum.
Dört senemi sığdırdığım şehirden ayrılırken tüm eşyalarımı yanıma alamayacağımın farkındaydım. Üniversite hayatımı geçirdiğim evimi tamamen boşaltmam gerektiğini biliyordum ama anılarıma olan bağlılığım yüzünden evi öylece bırakarak, yalnızca kıyafetlerimi ve bazı kişisel ihtiyaçlarımı alarak çıkmıştım.
Havalimanın önündeki taksilerden birine bindim ve taksici valizimi bagaja yerleştirirken Arda'nın kliniğinin adresini açtım. Taksici şoför koltuğuna yerleştiğinde "Welcome, welcome," diye karşıladı beni.
YOU ARE READING
DÜŞ RESİTALİ +18
Romance"Şimdi seninle bir anlaşma yapacağız," dedim gözlerimi nefret ettiğim adamdan ayırmadan. Gözlerine baktığımda hissettiğim tek şey, benden çaldıklarıydı. Benden düşlerimi, hayallerimi, umutlarımı ve anne olma şansımı çalmıştı. Öyleyse bende onun hay...