"Bizi aramayı unutma minnoş kızım. "
Arabanın yanına gittim ve kısık sesle "Tamam, baba bin kere bunu konuştuk. Biliyorum. Hadi gidin artık. "
"Görüşürüz "
"Hoşçakal kızım. Kendine iyi bak"
"Tamam, görüşürüz. "
Evet yine yapmışlardı. Beni küçük sümüklü bir kızmışım gibi göstermeyi başarmışlardı. Ama bugün pozitif olmalıyım. İlk kez ailemden uzakta,ilk kez özgür ve ilk kez özel bir okul. Derin bir nefes aldım ve kampüse adımımı attım. Bu kadar büyük bir yer beklemiyordum resmen farklı bir şehirdi. Yüzme havuzu, at çiftliği gibi devlet okullarında olmayacak şeyler olduğunu biliyordum ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Saf saf etrafıma bakınmaya başladım. Acaba hangisi yurt binasıydı. Çantamdan bize kaybolmamamız için verilen haritayı çıkarttım. Sanırım ilerde ki büyük gri bina olmalıydı. Elimde iki ağır bavulla (annem sağolsun) ilerledim. Yurt binası çok güzel görünüyordu. Gri dış cephe boyası ve
Yarısı açık yarısı kapalı mor perdeler hoşuma gitmişti. Tek kötü yanı 2 kapı olmasına rağmen kızlar ve erkekler aynı kapıdan girip çıkıyordu. İki ağır bavulla tek başıma çıkaramayacağım için tek tek taşımaya karar verdim. Önce diğerinden daha küçük olan yeşil bavulu çıkardım (küçük dediğime bakmayın içine rahatlıkla girilebilecek boyutlarda). Sıra büyük olana geldi. Sanırım 10 dk'da 2 basamak çıkabiliyordum. Diğerinin de verdiği yorgunluktan dolayı son basamaklarda peşimden sürüklediğim pembe bavul elimden kayıp yere düşüverdi. Annemin o bavulun içine kırılacak bir şey koymamis olmasını dilerken merdivenleri 2 ' şer 3'er inmeye başladım ve o anda bavulun altındaki çocuğu farkettim. Ne kadar güzel ya ilk günden çok güzel işler beceriyordum. Madalya filan takmayı düşünmez misiniz? Hemen çocuğun yanına koşup çantayı üstünden kaldırması için ona yardım ettim.
- Yanlışlıkla oldu,özür dilerim.
Cevap vermedi. Bana ters ters bakıp yanımdan hızlıca uzaklaştı. Tabi çocuğun üstüne bavulu düşürmüştüm kızmıştır doğal olarak ama bir şey olmadı dese ölürdü sanki. Bavulu merdivenlerden düşürmemeye çalışarak tekrar yukarı çıktım,yeşil çantayı da alarak kapıdan içeri girdim. İçerisi çok modern döşenmişti. Kristal avizeler, L koltuklar, parlak gri mermerler ve tam karşımda büyük kırmızı bir danışma masası. Odanın anahtarını alabilmek için danışmaya doğru yanaştım. Gülümseyerek
+ A7 numaralı odanın anahtarını alabilir miyim?
Somurtarak
-Al dedi. Daha doğrusu suratıma fırlattı. Zaten ilk gördüğümde anlamıştım. Siyah saçlarını topuz yapmış ve çerçevesiz gözlüklerini burnunun ucuna kadar çekmiş sevimsizin tekiydi. Artık oda arkadaşım konusunda da endişeliydim. Tüm günüm kötü geçmişti gerçi arabadayken gayet iyi ve pozitiftim ama işte şartlar...
Yukarı çıkmak için merdivenlerin yolunu tuttum. Çok yorulmuştum biraz uyumak tüm stresimi atmamda bana yardımcı olacaktı.
Bavulumu üstüne düşürdüğüm kumral çocukla karşılaştım dışarı çıkıyordu.
+Bence asansörü kullanmalısın
Dedi. Normalde bana akıl verdiği için atarlanırdım ama çokta umursamadım ayrıca söylediği iyi olmuştu o eşek ölülerini 2.kata kadar taşıyamazdım. Asansöre bindim ve 2 tuşuna bastım asansör günümü daha kötü yapmak istemediğini belirtircesine hızlıca yukarı çıktı. Gergin bir şekilde kapıyı açtım. Karşımda kocaman gülümsemisiyle yeni oda arkadaşımı gördüm. Kıvırcık,kahverengi,uzun saçları vardı. Esmer ve benim boylarımdaydı. Zayıf ve de şirin bir kızdı. Ya o çok saf ya da ben pek alışık değilim bana kocaman sarıldı.
-Hosgeldinnnn
Bir Kasım kaldırarak yine kimsenin duyamayacağı bir sesle
+Hosbulduk dedim.
-Adın ne? Benim Derin. Peki hangi bölümü seçtin? Nerden geldin? Akşamki partiye gelicek misin? Her sene yeniler için yaparlarmış katıla lım mı?
+Adım Nazlı tanıştığıma memnun oldum dedim ve eşyalarımı büyük beyaz dolaba yerleştirmeye başladım. O sırada benden cevap bekleyen konuşmaktan nihayet yorulmuş,mavi ranzanın altında beni tanımaya çalışan Derin'e cevap veriyordum.
-Ranzanın hangi katını istersin?
+Senin için sorun olmazsa üst katı alabilir miyim?dedim.(her zaman üst katlar daha çekici olmuştur)
-Alabilirsin tabi ama bir şartım var.
Nihayet eşyalarımı toparlamayı bitirip ona dönerek
+Ne istersen
-Parti için kıyafetlerini ben seçicem
+Açıkçası partiye gitmeyi düşünmüyorum.
-Aaaaa yeni oda arkadaşım beni yanlız mı bırakacak hem insanları tanımış olurduk lütfen lütfen lütfen lütfen
+Tamam peki. Hem kimseyi tanımıyoruz dediğin gibi arkadaş edinmeliyiz.
-Bencede eşyalarına bakıyorum.
+Hepsi senin ben biraz uyucam beni hazırlanırken uyandırırsın.
-Tamam prenses.
Hemen merdivenleri çıkıp kendimi yatağa attım. Yatak evdekinden bile yumuşaktı. Uyumadan önce hep durum değerlendirmesi yapardım.Arabayla okula gelişim,okulun güzelliğiyle büyülenişim,kumral çilli bavulun altındaki çocuk(onu bavulun altında görünce komik gelmeye başladı),sevimsiz danışman ve Derin. Kesinlikle Derin ile iyi anlaşacaktık.Kesinlikle kafa dengi bir kız. Neyse bu kadar değerlendirme yeter. Gözlerimi kapadım ve güzel rüyaların beni bu dünyadan götürmesine izin verdim.
