HV/1

8.9K 308 4
                                    

Multimedya: EZO

Mirhan yeğeninin bu halini görünce içi gitti ama ses çıkaramadı, çünkü Ezo küçük yaşta hem annesini hem de babasını kaybetmişti buna rağmen o çok terbiyeli, saygılı ve akıllı bir kızdı. Mirhan onu sever, kırmamaya dikkat ederdi, Ezo güçlü kızdı ama amcasının ona bağırıp çağırması Ezo'yu derinden etkilerdi.

Mirhan yeğenini kendinden ayırıp "Hadi Ezom kalkma vakti gelmiştir" dedi.

Ezo amcasının sevgi dolu gözlerine baktı, bu adam ona hem baba, hem anne hemde amca olmuştu. Amcası ne derse yapar onun lafının üstüne laf söylemezdi, söyleyemezdi de o koskocaman Miroğlu'ların gururu,o Mardin'in güvenilir ağasıydı.

Evet Mirhan Miroğlu Mardin'in ileri Büyük ağalarındandı, Ezo'nun babası Mehmet ağa öldükten sonra yerine o geçmişti. Abisinin yokluğunu hiç belli etmemişti. Tek kusuru vardı oda öfkesi, Mirhan Miroğlu sussuzluğunu dindirebilirdi ama öfkesini asla.

Ezo ayağa kalkıp amcasının önünde başını eğdi, korkudan değil saygıdan eğmişti "Kalkalım amca" deyip amcasının önünden yürüyüp geçmesini bekledi.

Mirhan Ezo'yu anlayıp önüne geçti, kolunu Ezo'nun omzuna atıp "Yürüyeceksek birlikte yürüyelim Ezo, unutma sen bana abimin emaneti, yengemin bana kalan en güzel hediyesisin"

Kapıdan çıktıklarında kalın ve melodik bir sesin "Mirhan" demesiyle Ezo ve amcası arkalarına baktılar.

Karşısındaki küçüklükten beri birlikte olduğu, hiç ayrılmayan dostu Rezan'dı. Babası hastalandıktan sonra Urfa'ya gidip babasının yerine o ağalığı temsil etmişti. Mirhan beş yıldan fazla göremediği dostunu görünce hüzünlendi, Rezan onun için çok ayrıydı kardeşi olsa bu kadar sevmezdi diye düşünürdü bazen.

Çünkü Rezan öfkesi ve sinirinin altında Yürekli bir adam barındırıyordu, annesi o daha 15 yaşındayken kendini Fırat'ın sert acımasız nehrine bırakıp Rezan'ı ardında bırakmıştı.

Bir yandan anne özlemiyle yanıp tutuşan Rezan, bir yandan da hem annesinden hemde diğer kadınlardan nefret etmişti, etrafına kalın duvarlar örmüş bu duvarları kimse yıkmaya cürret edememişti.

Mirhan aniden Mardin'den çekip giden Rezan'ın mavi gözlerine baktı, Rezan' da değişen tek şey yüzüydü. Rezan yakışıklılığına bir üst kademe daha getirmiş, Mirhan'ı gülümsetmişti.

Mirhan Rezan'dan sadece iki yaş büyüktü, ona hem abilik hemde dostluk etmişti "Rezan, kardeşim ?" Deyip şaşkınlığını gizlememişti.

Onlara yabancı gözlerle bakan Ezo karşısındaki Adama baktı, onu daha önce buralarda hiç görmemişti. Mirhan Rezan'a yaklaşıp omzundan tutup dostça sarıldı. dostunu, kardeşini özlemişti.

Rezan'ın gözleri Ezo'yu buldu, Mirhan evlenmişti biliyordu ama bu kadar genç biriyle evlendiğini hiç düşünmemişti. Mirhan Rezan'ın Ezo'ya baktığını görünce onun ne düşündüğünü anlamıştı "Kardeşim, yeğenim Ezo, Mehmet abimin tek çocuğu" dediğinde bütün taşlar yerine oturmuştu.

Mirhan Ezo'ya dönüp "Ezom, Rezan ağayla tanış, O Urfa'nın ağası benimde küçüklükten bu yana tek dostumdur "

Ezo Rezan'ın gözlerine bakıp "Mardin'e hoşgelmişsen Rezan ağa" dedi ağır Mardin şivesiyle ve Gözlerine bakmayı sürdürdü.

HÜKÜM VERİLDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin