6 ⚫ KISKANÇLIK

3.2K 172 31
                                    

Bir şey söylemek istiyorum. İlk olarak; random atanlar. Randomlarınızı okumaya çalışıyorum çünkü çok düzenli atıyorsunuz. Allah ne verdiyse atın çünkü kendimi şizofren gibi hissetmeye başladım. Ve bu bölümü yazarken Rabia [Onun isteği ile Aşkım Birtaneciğim] bana Arkadaşım Eşek'i söyledi. Ona da kucak dolusu sevgiler.s.s

Not: Bu bölüm teog mağdurlarına gelsin. Umarım güzel geçmişti. Ve bu bölümü yakın arkadaşım olan Fulden'e adıyorum.

Multimedia; Kaan. [Eridim sanırım.s.s😍]

Bölüm Şarkısı; Ed Sheeran - I See Fire

Doğa'nın Ağzından;

"Abi beni kimse tutmadı ben kendi kendimi gaza getirip tuttum yemin ederim. Bu nasıl iş?" Evren kendini koltuğa atıp söylenince anırmaya başladım. Çünkü hala ağlama evresini atlatamamıştım. Çok ciddiyim. Okuldan geleli 5 saat olmuştu ve ben hala durup durup ağlıyordum. Şu anda ise salonda Tuna, Poyraz, Anıl, Kaan, Denis, Selin, Mert ve Bulut'la oturuyorduk.

Eve geleli bir kaç saat olmuştu. Ben geldikten biraz sonra ise erkeklerin yanlarında gelen kızları görmüştüm. Evren'in saçı dağınık, Kayra'nın kitapları yırtık ve Şiir'in basketbol topu patlaktı. Gözlerim dolu bir şekilde tam hıçkırarak ağlamay başlamıştım ki tiplerini gördüğümde anırarak gülmeye başlamıştım. Burnum dolu olduğu için garip sesler çıkmıştı ve resmen domzu takliti yapmıştım. Şimdi ki gibi.

"Lan Işıl tırnaklarıyla benim basketbol topumu patlattı. Yarışmayalım isterseniz. Ama ne dövdüm be..."

"Bende dövdüm." dedi Mert işaret parmağını havaya kaldırarak. Şiir ise kafasına vurdu. "Kaçtın lan Ece beni dövmesin diye." herkes kıkırdamaya başladığında Kayra "Benim testlerimi yırttı mallar." dedi. "Doğa bana test borçlu."

"Kesin be! Bende Bulut yüzünden Denis'le küstüm. Ama barıştık. Değil mi sevgilim?"

"Gidin az ötede yaşayın aşkınızı. Aile var burada aile." diye bağırarak yüzlerine yastık fırlattım. Ama Denis yastıkla yüzlerini kapatıp 'şey' yapmakla yetindi.

"Ne piç bir çocuk lan bu?" Tuna gözlerini devirerek konuşunca kulağına eğildim. "Senin kadar olmasa da..."

Evren'in Ağzından;

"Ya ben çok sıkıldım." diyerek ofladım. Cidden çok sıkılmıştım. Herkes onaylayan mırıltılar çıkarmaya başladığında Kayra "Test çözelim!" diye bir fikir attı ortaya.

"HAYIR TABİKİ DE! BASKETBOL OYNAYALIM." Yine mi ya! "Şiir biz oynamıyouz. Sadece sen oynuyorsun." gözlerimi kırpıştırarak konuştuğumda Şiir yanındaki yastığı aldı ve adını bilmediğim garip, çok garip bir ahreketle ileri doğru attı. "Oynayamıyorsunuz çünkü." Attığı yastığın televizyona gelmesi ile televizyonun dengesi sarsıldı ve öne doğru ağır çekimde düşmeye başladı.

"HAAAĞĞĞĞĞIIIIIYYYOOOOOĞĞĞĞĞRRRR" ne olduğunu anlamadan Mert hayır diye böğürerek mutfaktan salona açılan kapıdan içeri girdi ve koşarak koltuğun tepesinden atladı. "Allah Allah Allah Allah!" yere yatarak ağır çekimde düşen televizyonu tuttu. Biz daha ne olduğunu anlamadan erkekler alkışlamaya başlamışlardı bile.

Allah töbe bismillah Allahu ekber!

Şiir'in Ağzından;

Mert'in, conem kankamın beni kurtarması ile şu anda eve bir kaç dakika uzaklıkta olan basketbol sahasına gitmiştik ve basket oynayacaktık. Şimdi diyorsunuzdur ki, erkekler daha fazla. Mert bizden. Kız gibi tırsak olduğu için normal bir şey onu istememeleri.

4 TATLI BELA 'ÜNİVERSİTE'Where stories live. Discover now