Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
2 hafta boyunca depresyona girmiştim. Kimseyle konuşmuyordum. Takım Lideri Han sürekli azarlıyordu, ağır laflar ediyordu ama aldırmıyordum. Şuan ki durumumu kimse anlayamazdı. Kendimi yazmaya vermiştim. Sürekli bir şeyler yazıyordum. Hüzünlü şarkılar yazabilirsem rahatlarım diye düşünmüştüm. Sözlerimde hep bir ayrılık vardı, aldatılmak , yalnızlık , gidiş ..
Yurdumuz değişmişti. GOT7 ile aynı binada kalıyorduk. Ben yine odamda kulağımda kulaklıkla müzik dinlerken içeri Junior girdi. Onu görünce toparlandım hemen.
"Merhaba" dedi
"Merhaba" dedim.
"Nasılsın?" diye sordu. Cevap veremedim. Kötüyüm desem sorular soracaktı daha da kötü olacaktım. İyiyim desem yalan söyleyecektim.
"Jackson biraz bana bahsetti. Sakın Jackson'a kızıyım deme. Sadece ben biliyorum ve aramızda kalacağına söz veriyorum. Bak Yun Hee. Senin kıdemlin olarak değil, bir abin olarak konuşuyorum. Bende ilk başlarda senin yaşadıklarını yaşadım. Bende sevdiğim biri tarafından yalnız bırakıldım. Ama emin ol geçiyor. Atlatılmayacak şeyler değil. Şimdi senin önünde koskoca bir zaman var. Grubunun liderisin , her şey senin elinde. Bu grubun umudu sensin. Sen şimdiden onları böyle yalnız bırakırsan ileri de nasıl birlikte kalkabileceksiniz? En ufak şeyde yıkılırsanız ne olacak emeklerinize? Bir oğlan için değer mi? Değmez Yun Hee. Sadece kendine zarar verirsin. Ben grubumuzun annesiyim değil mi? Sende grubunun annesisin. Onlar sen olmadan yapamaz. Çabuk ol ve toparlan. Kendini düşünmüyorsan bile grubunu düşün" dedi. Onu kesintisiz dinlemiştim. Ama gözlerim dolmuştu. Ayağa kalktığında gülümsedi. Bende kalktım ve sıkıca sarıldım.
"Teşekkür ederim. Sayende gerçeklerle yüzleşebildim" dedim. O da bana sarıldı. Böyle bir an da içeri Jackson girdi. Bizi görünce gözlerini açtı.
"Hey hey ! Ayrılın" dedi. "Ben Junior'u sana sarılsın diye göndermedim"
"Ya ya ya! Junior'a ben sarıldım" dediğimde dudaklarını ısırdı. Junior odadan çıktığında Jackson ellerini omuzlarıma koyup karşıma geçti.
"İyi misin?" diye sordu.
"Evet. Çok iyiyim" dedim. O sırada gözü yandaki kağıtlara kaydı. Eline alıp baktığında ,
"Yaa! ver şunları" deyip elinden almaya çalıştım. Elini yukarı kaldırıp sözleri okumaya başladı. Ben ise kolunu tutup aşağı çekmeye çalışıyordum.
"Sensiz yapamıyorum mu? " dedi ve bana bakınca göz göze geldik. Yüzümüz birbirine çok yakındı. Gözümüzü kırpmadan bakmaya devam ediyorduk. Ama onun bakışları çok derindi. Sanki bana bir şeyler anlatmak ister gibiydi. Başımı iki yana sallayıp olduğum yerde zıpladım ve elindeki kağıdı aldım. O da öksürerek kendine geldi. Kağıdı gösterip,
"Sözler güzel. Çıkış şarkınız değil ama albümünüzde yer alabilir" dedi ve odadan çıktı. Utanmıştım. Aynaya baktığımda çenemin bile kızardığını gördüm.
