......

"Despina abla uyan!"

Biri beni dürtüyordu. Sesinden anladığım kadarıyla bu Dimitriydi. Yorganı üzerimden çekerek yatakta oturur pozisyona geçtim.

"Hayırlı sabahlar Despina abla. Seni kahvaltıya bekliyorlar. Konuşulması gereken önemli bir şey var. Hemen gel."

Cevap vermeme izin vermeden odadan çıktı. Önemli konu dediği kesinlikle arama konusuydu. Sinirlerim iyice bozulmuştu. Ölmek istemiyordum ve korkuyordum. Gözlerim dolduğunda saçlarımı geriye iterek derin bir nefes aldım. Sakinleştiğimi hissedince ayağı kalkarak kahvaltı masasına ilerledim. Herkesin suratı üzgün ve huzursuzdu. Adonis yoktu. Nereye gitmişti acaba? Masaya oturduğumda herkese 'günaydın' demiştim. Onlar da aynı şekilde karşılık vermişlerdi.

"Adonis nerede?"

"Arama yapılacağı günü öğrenmek için gitti."

"Kisor büyücüsü bile tam bilmiyorken kime soracak?"

"Tanıdığı bir cin var. Adı Nestor. Nestor'un çok yakın bir arkadaşı üst mertebelerde olan bir cin. Cinlerin böyle şeyleri bilme ihtimali çok yüksek. Bir şey biliyor mu diye Nestordan yardım istemeye gitti. Tabii Kisor büyücüsünün haberi olmamalı. Cinler yüzüncü bölgeleri yağmaladıkları için düşman kabul ediliyorlar. İş birliği yapılmamalı."

Adonis bana cinlerin çıkarcı olduklarını ve kesinlikle onlarla iş birliği yapılmaması gerektiğini söylemişti. Demek ki o kadar kötü bir durumdayım ki bir cinden yardım istiyorduk. Biz kahvaltımızı yaparken bir anda Dimitri'nin gözleri daldı. Bir yere sabit bakıyor ve konuşmuyordu. Adonis'in annesi 'tatlım bir şey mi oldu' dediğinde elini kaldırarak sus işareti vermişti. Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Haberciler ile mi konuşuyordu? Kendine geldiğinde kafasını iki yana salladı ve bana dönerek konuşmaya başladı.

"Haberciler konuşuyorlar. Arama hakkında."

Erastus söze girdi.

"Ne diyorlar peki?"

"Aramanın bir hile olabileceğini söylüyorlar. Korku salarak eğer bir insan varsa teslim edilmesi için. Arama yapılacak gücün şu an başkanda bulunmadığını düşünüyorlar. Tam tersini söyleyenlerde var. Tartışıyorlar."

Bunlar sadece tahmindi. Umutlanmamaya çalıştım. Umarım Nestor dedikleri kişinin yakın arkadaşı bir şeyler biliyordur. Kahvaltı bittikten sonra Adonis gelmişti. Umutla ona bakıyordum. Bir şey söylemesi için. İyi bir şey.

"Arama yapılacak ama şimdi değil. Yaklaşık iki hafta sonra."

Bu da iyi bir haberdi. Belki aramanın yapılacağı güne kadar bir çözüm bulurduk. Kendimi kandırıyordum belki de. Herkes suskun bir halde biraz daha oturduktan sonra Menos ve Hermia geldi.

"Herkese merhaba! Dün siz gidince merak ettik. Bir şey mi oldu?"

Erastus söze girerek tekrar beni bu durumdan kurtarmıştı. İlki Menosların evinde sorulan sorulardı tabii ki.

"Despina'nın ailesi ile alakalı özel bir mesele ama halledildi merak edilecek bir şey yok."

Menos bana döndüğünde üzgün olduğumu görmüş olacak ki dışarı çıkmayı teklif etti. Adonis de biraz kafa dağıtmanın bir sakıncası olmayacağını, iyi geleceğini söyleyince Erastus'un da bize katılması ile dışarı çıktık. İçimde bir huzursuzluk vardı. Yeteneğim belli olmadan bir arama yapılmasaydı keşke. Hız yeteneğine sahip olsam belki kaçardım. Ah Despina kendini kandırıyorsun sen! Çözüm yok işte.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now