Big-Show

256 17 9
                                    

Ben yaptım. Onu ben öldürdüm. Babamı. Ağzından çıkan bir cümle bana bunu yaptırdı.

Çocukluğumda bana yaptığı şeyleri bir kenara koymuştum, onu bir şekilde affetmiştim. O geldiğinde yatağın altına saklanırdım. Beni gördüğünde yatağın altından çekerdi ve aynı şeyi yapardı. Bayıltana kadar döverdi ve sonrasını hatırlamazdım bile, gözümü açtığımda yerde yatıyor olurdum. Annem o gittikten sonra yaralarıma pansuman yapardı. Evdeki herkesin kabusu olmuştu. Annem benim için ona katlanmıştı, ben yetişkin olunca boşandılar. Bana bunları yapmasına rağmen iyi düşünmeye çalıştım, her şeyi göz ardı ettim ama o değişmedi. Tek değişen şey beni dövememesiydi çünkü artık ondan daha güçlüyüm.

Eve girdiğimde annemi yerde kanlar içinde buldum. Her şeyi göz ardı etmeme rağmen tek bir hatasını daha görürsem ona çok kötü şeyler yapacağıma dair bir yeminim vardı. Bugün bu yeminimi bana bozdurdu. Annemin evine girmiş ve onu çok kötü dövmüştü. Annemle ilgilenirken babam mutfaktan çıktı. Burada olduğunu bilmiyordum. "Oğlum" dedi ama buna karşılık olarak bir yumruk attım.

"Senden nefret ediyorum. Sen bir delisin, doğduğun gün ölmeliydin."

Babam bunu bana nasıl söyleyebilirdi? Benden nasıl bu kadar nefret etti? Nefret etmesi gereken kendisiydi, ben değil. Üstüne yürümeye başladığımda korkup geri gitmeye başladı. Bana bir şey yapamazdı, tek yumruğum onu bayıltmaya yeterdi bu da onu biliyordu.

"Nefret ediyorsun öyle mi? Ben senin oğlun değil miyim?"

Sesi titriyordu ve en sonunda kaçacak yeri kalmadı. Duvarla benim aramda kaldı.

"Till, sakin ol. Özür dilerim oğlum."

"Bana neler yapardın hatırlıyor musun?"

"Ha-hayır."

"Hatırladığına eminim."

"Oğlum hepsi geride kaldı, cahildim."

"Peki annemi neden dövdün?"

"..."

"Ne istedin ondan?"

"Pa-para."

"Para için dövdün yani?"

"Bağırınca kendimi tutamadım."

"Pekala..."

Bugün bize yaşattırdıklarının bedelini ödeyecekti. Arkamı döndüm ve annemin yanına doğru ilerlemeye başladım. Arkamdan gelip vazoyu kafama geçirdi ama bu beni etkilemezdi. Tekrar ona döndüğümde gözleri korkuyla açılmıştı ve bu çok hoşuma gitti. Gülmeye başladığımdaysa  gözlerinde ki korkuya şaşkınlıkta katılmıştı.

Birden gülmeyi kesip boynunu ellerimin arasına aldım ve yere düştü. Üstüne oturdum, boğazını sertçe sıkıyordum.

"Herkes yaptıklarının bedelini öder. Şimdi sıra sende BABA."

Altımda can çekişiyordu ve bir şeyler söylemeye çalışıyordu ama o an ne gözlerim bir şey gördü ne de kulaklarım bir şey duydu. Tek düşündüğüm dünyanın bu pislikten kurtulmasıydı. Bir süre sonra gözleri kapandı ve hareket etmeyi bıraktı. Ellerimi gevşettim ve nabzına baktım. Ölmüştü.

*

Ölümünün üzerinden 2 hafta geçti ama polisler katilin ben olduğunu hala bilmiyordu. Herkes 'Baban adına çok üzüldük.' diyordu. Annem'de saklamayı tercih etmişti. Pişman olmadım, bunun olması gerekiyordu. O herifin ölmesi gerekiyordu. Bu benim kaderimdi.

15 dakikaya konsere çıkacaktım ve kimsenin unutamayacağı, bana yakışır şekilde muhteşem bir show yapacaktım. Sahneye çıktığımda çığlık sesleri yükseldi. Hepimiz yerimizi almıştık ve ilk şarkı Reise Reise çalmaya başladı. Bir buçuk saat sonra sonuncu şarkıda bitti. İlk defa bir konserimden bu kadar zevk aldım ve sonu gelmesin istedim ama her şeyin bir sonu vardır. Hepimiz yan yana geldik ve seyircileri selamladık. Konuşmaya başladığımda çığlıklar daha da arttı.

"Çok teşekkürler, iyi ki varsınız. Mutlu yaşayın."

Mikrofonu fırlatıp arka cebimden silahı çıkarıp kafama dayadım. Birden herkes sustu, 50.000 kişinin içinde sadece kendi nefesimi duyuyordum. Herkes şok olmuş gözlerle bana bakıyordu, bu gerçekten komik geldi. Son kez gülümseyip silahı ateşledim. Bu son show'du. Benim ve Rammstein'ın kusursuz, unutulmayacak show'u.

 Benim ve Rammstein'ın  kusursuz, unutulmayacak show'u

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
HEADSHOTWhere stories live. Discover now