6.Bölüm - "Bana benziyor..."

Start from the beginning
                                    

Ondan uzaklaşırken bana göz devirmişti. "Biliyorum. Onlar çok tehlikeli. Farkında değil misin? Neden işten atıldın farkında değil misin tanrı aşkına Jade! Bunlar hükumete dayalı bir olay farkında değil misin!"

Onun sözlerini sesimi yükselterek yine kesmiştim. "Biliyorum! Biliyorum!"

Sesini çok incelterek, yüzündeki endişe ile beraber bana birkaç kelime daha fısıldamıştı. "Sana bir şey olmasından endişeleniyorum. Bunlarla başa çıkamayız, kimse çıkamaz." Gözlerinin içine bakmış, saçlarını okşayarak gülümsemiştim.

"Ama Jade Russel başa çıkar."

* * *

Yaşlı Bilge, o saatlerde evinde sıcak bir kahve içmek için ocağın altını açmaya yönelmişti. Kapı aralığından giren buharımsı bir soğukluk, ocağı açmasına izin vermemişti. Gözlerini kırpıştırarak düşünceli bir bakış atmıştı ocağın altına. Gözlerini kalerüfere çevirdiğinde ise, simsiyah olmuş odunlardan çıkan beyaz dumanı görerek gözlerini kapatmış alaycı bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirmişti.

"Blake?"

Arkasını tekrar dönmüştü, bu sefer boş olan koltukta birinin oturduğunu görmüştü. Evet, tahmin ettiği gibiydi. O, Blake'den başkası olamazdı. Yaşlı Bilge için bu durum alışıla gelmiş bir hal aldığı için, hiç şaşırmamıştı. Blake hep böyle gelirdi.

"Michael denen o pisliğin zayıf noktasını buldum. Bu konuda bana yardım etmen gerekiyor ihtiyar." Sinsi gülümsemesi yüzüne yayıldığında, koltuktan yavaşça kalkarak pencereye doğru yaklaşmış, perdeleri kapatmıştı.

Yaşlı Bilge hiçbir şey demeden, elleri arkasında bağlayarak öylece onu dinlercesine bakmaya başlamıştı. Blake perdelerin üzerinde birkaç saniye ince uzun parmaklarını dolaştırmış, ardından yüzünde alışıla gelmeyen bir ifade oluşturmuştu. O, çok düşünceliydi.

"Jade..." kaşlarını hafiften çatarak tekrardan ihtiyara dönmüş, cümlesine devam etmişti. "Daha önce böyle bir isim duydun mu? Bu kızın vampirlerle... Ya da Michael ile ne tür bir ilişkisi var benim için bul."

Yaşlı Bile düşünceli bir şekilde yeniden gülümsemiş ve başını önüne eğmişti.

"Bu merak kız için mi yoksa, gerçekten Michael'la alakalı mı?"

Blake önce şaşırarak ona birkaç saniye kaşlarını havaya kaldırarak bakmış, ardından ise yüzündeki gülümsemesi kahkahaya dönüşmüştü. Birkaç saniye sürmeden yüzündeki ciddilik yeniden belirmişti. Gözleri etrafı süzdüğünde, dişlerini sıkarak her kelimesinde adım adım sesini yükseltmişti.

"Benden korkmuyor.. İlk defa bir canlı benden korkmuyor! Bu da benim canımı sıkıyor anladın mı!!!?" Hızlı hızlı nefes alıp veriryordu. Dudaklarını birbirine bastırmış, masanın üzerinde duran vazoya bakmış ve vazo onun bakışlarının hemen ardından paramparça olmuştu.

"Benden korkmuyor ve bu beni güçsüz kılıyor. Onu ısırma isteğimi öldürüyor! Isırmaya karar vermişken bile saçma sapan bir şekilde kendi ırkımdan olan birisi, bir insanı savunuyor. Sence merak ettiğim şey yeterince açık değil mi?"

Yaşlı Bilge ona düşünceli bir şekilde baktığında yüzündeki ifadesini ciddileştirmiş ve onun yanına bir iki adım yaklaşmıştı.

"İyi de Michael gizli iş yapmaz ki, ne yapsa hepsi belli bir nedenden olur. Sen de biliyorsun, nefretinden kaynaklı olabilir mi?"

"Ihtiyar, bu kızı özel kılan bir şey var. Michael da bunu biliyor ve onu bu yüzden savundu ve benim onu bulmam gerek. Belki de Michael'ın bana kurduğu tuzaklardan birisidir. Biliyorsun bu ilk değil. O hep bir şekilde beni yok etmeye çalıştı. Yüzüme gülerek arkamdan iş çevirdi. Onu benden iyi kimse tanıyamaz! O yüzden bu kızı bana karşı kullanabilir. Çünkü bu kız.." Düşünceli bir şekilde yine gözleri sağı solu aramış ardından cümlesine devam etmişti.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Feb 22, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

VAMPİRİN GÖZYAŞLARI #Wattys2016Where stories live. Discover now