♀ "Adım Çıkmış Dokuza İnmez Sekize" ♂

3.6K 442 81
                                    

(IX)

"Tay kafası mısın lan sen?"

Yekta ters ters bana baktıktan sonra kulaklıklarını takıp müzik dinlemeye devam etti. Otobüse bindiğimizden beri şu anki durumumuzun tek sorumlusu benmişim gibi davranıyordu. Evet, iki saat yolculuğun ardından Ezgilerde kalacağımız fikri benim sayemde gelişmişti ancak bir an düşünememiştim işte. Sadece akşamları yatarken maskeleri çıkarıyorken orada ne durumda olacaktık, hiçbir şey düşünememiştim. Ancak bu pişman olduğum anlamına gelmiyordu. En azından kızlar güvende olacaktı!

Kulaklığı çekip önümüzdeki ikili koltukta uyuyan Ülkü ve Ezgi duymasın diye sessizce fakat sertçe söylendim. "Kız gidiyor diye suratın sirke gibiydi. Şimdi dibinde olacaksın işte, giderin kime?"

"Ne sirkesi, ne saçmalıyorsun? Yok, öyle bir şey!" dedi Yekta, aynı ses tonuyla.

"Kabul et, emin ol her şey daha kolay oluyor" dedim kendimden bilir şekilde. Benim, kabullenmiş olmam bir nebze mümkündü çünkü zaten kişisel gelişim kitapları yazan adamdım. Kendimdeki anormal tepkilerin hesabını kitabını tahmin edebilirdim ancak Yekta hovarda bi tip olduğundan hala kızdan hayvan kadar hoşlandığını göremiyor, kendince beni haksız çıkarmak istiyordu. Hâlbuki kaç kere gelmemesini bile söylemiştim ancak yine benim yalnız kalmamamı, Erhan itinin ne yapacağının belli olmadığını falan söylemişti. Götünden racon sallıyor, anlayacağınız.

"Bırak şimdi sen kabulü mabulü. Şuna bak şuna" diyen Yekta hemen tartıştığımız konuyu unutmuş gibi telefonunu uzattı. Kulaklığın birini ona verip tekini de ben taktım ve telefondan geçen gece kaçırdığımız maç özetini izlemeye daldık. Daha yarım saat geçmeden öndeki kızların uyumasına aldırmadan kendimizi oyalayacak bir şeyler bulma peşindeydik. Aksi takdirde bu otobüs, içindeki sürekli ağlayan çocuklarla hiç çekilir gibi değildi.

"Off! Gördün de mi faulü?"

"Lan lan lan!"

"Uçuyor götveren resmen!"

"Koymuşlar oraya seni adam niyetine, dikmişsin götünü havaya ... diye!" deyip defans oyuncusuna en içten küfürlerimi yağdırırken yan tarafımızda oturan amca "La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim!" diye sinirle söylendi.

Arka taraftaki teyze koltukların arasındaki boşluktan koca kafasını nasıl soktuysa artık aramıza girip telefona baktı, ardından garip garip bize. İlk başta bende Yekta da kadının tavrını anlamasak da söylediği sözle ani bir irkilme anı yaşadık.

"Erkeklere özenir olmuş kızlarımız da! Tüüü size! O küfür yakışıyo mu hiç ağzına teyzem? Anan-baban duysa kırıvermezler mi bacaklarını!? Bak, bak, bak bir de zımbırtıyı izliyolar! Açın aş yapmayı öğrenin, dikiş dikmeyi öğrenin!"

Kadın üstümüze üstümüze tükürüklerini kuduz gibi saçmaya başlayınca panikle "Teyze sakin ol, boğulucan şimdi" dedim gerçek bir telaşla. Aksi takdirde küfürlü konuşmayı da cinsiyet ayrımına sokmuşlardı, tam olmuştu. Hayır, bir yere kadar haklıydı ama keşke kimsenin konuşmamasından yana olsa!

Ben Senin Bildiğin Kızlardan Değilim! ♀♂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin