for you.

496 49 28
                                    

Doğum günü partileri beni sıkıyordu.

Doğum günü partileri, beni mutsuz kılıyordu. Normalde, insanlar doğum günlerinde içkiler içer, dans eder ve eğlenirlerdi. Benim lugatıma uymayan bir şeydi açıkçası.

Okulumdaki arkadaşlarımdan birisi evini partim için feda etmiş ve bana sürpriz yapmıştı. Hepsi biliyordu ki bu tür şeylerden asla haz almazdım ama amaçları eğlence, seks ve içki olduğu için yapıyorlardı işte.

Bahçedeki taşa oturup başımı ellerimin arasına aldım. Neden bu kadar uyumsuz bir çocuktum, bende hala anlamış değilim ama galiba bizim dünyamızda da uyumsuzlar özeldi.

Tamam, çok kitap okuyordum ama olabilirdi yani. Değil mi?

Yan bahçeden kapı sesi geldiğinde gözlerimi oraya çevirdim. Penny'lerin hizmetçileri olan Hood ailesi yan bahçedeki müştemilatta kalıyordu ve büyük ihtimalle çıkan oğlanda Penny'le arada bir garajda sevişen çocuktu. Bahsettiği kadar yakışıklı ve çekiciydi ama tabii ki bu beni ilgilendirmezdi.

Kız kardeşler, beylerden önce gelirdi.

Gözlerimi ondan çekip eteğimin pilesine odakladığımda yakınımdaki taşlardan birisine çöktü. Muhtemelen burada ne yaptığımı falan düşünüyordu ve birazdan konuşmaya başlayacaktı.

"Hey," işte başlıyoruz.

Kafamı ona çevirip baktım "Merhaba," gözlerini suratımda gezdirdikten sonra mırıldandı "Ben Calum, sen?" derin nefes aldım, "Ben Lana." güldü "Ah doğum günü kızı sensin demek ki." kafamı aşağı yukarı sallayıp onu onayladım "Bugün benimde doğum günüm." kaşlarım kalktı "Ciddi misin?" benim gibi o da kafasını sallayarak beni onayladı "Evet, sende mi parti sevmezsin." güldüm "Agh aynen öyle."

Dudaklarını ıslattı "Ben genelde parti vermem. Arkadaşlarımla beraber bir şeyler içeriz ve onlarda senin partinde şuan." alt dudağımı ısırıp Calum'a baktım "Üzgünüm," omuz silkti "Sorun değil." sır verir gibi sessizce eğildi "Kız düşürmeye uğraşıyorlar." suratımı buruşturduktan sonra güldüm, Calum'da benimle aynı zamanda güldü.

''Kaç yaşındaydın?'' derken cebindeki sigara paketini çıkarttı, yanaklarımı şişirdim ''On sekiz oldum.'' dudakları beğeniyle kıvrıldığında yüzünü incelemeye başladım, güldü ''Bende ondokuz.'' kafamı salladım, gülümsediğimde dudaklarının arasına sigarasını aldı. Hem elini ona siper edip hemde yakmaya çalışırken başarısız oldu, dudaklarımdan kahkaha kaçtığında bana döndü ardından güldü ''Yardımcı olsana küçük kız,'' gözlerimi devirip elinden çakmağı aldım, elleriyle sigarayı rüzgardan korurken sigarasını yakabilmiştim ''Aramızda bir yaş var,'' içine çekip üfledikten sonra tekrar güldü ''Kıyafetlerinden küçük bir kız olduğunu düşündüm.''

''Ah,'' dedim eteğime bakarken ''Evet, içerideki diğer kızlar kadar güvenim yok. Kendimi pek beğendiğim söylenemez.'' ikinci nefeside çektikten sonra bana baktı ''Emin ol,'' dedi bana bakarken ''Hiçbirinin senin kadar güzel vücudu yoktur.'' alt dudağımı ısırdım, yanaklarımın kızarmaya başladığını hissettiğimde Calum kıkırdadı ''Utanma,'' dedi bana bakmayı sürdürürken ''Sen Penny'lerde kalırken gecelikle bahçedeki salıncakta görmüştüm. İçerideki her kızı bir defa görmüşlüğüm vardır. Ve sen, en güzelisin.''

''Ben,'' dedim gülümserken ''Yani,'' Calum'un dudaklarında gülümseme oluştuğunda bende güldüm ve elimle  saçlarımı geriye attım ''Teşekkür ederim, bu güzel iltifat için.'' suratındaki sevimli gülümsemeyle beni izlerken konuşmaya başladı ''Rica ederim küçük kız,'' gözlerimi devirirken gülmeme engel olamadım, Calum ise hala gözlerini üzerimden alamamıştı.

İçeriden gelen Tongue Tied eşliğinde gözlerime baktı ve gülümsedi ''Onsekiz oldum demiştin değil mi?'' kafamı salladım, ''Bir erkek arkadaşın var mı peki?''

''Hayır,'' dedim ardından konuşmaya devam ettim ''Yani vardı ama yürütemedik.'' kaşları kalktı, sigarasını tekrar içine çekti ''Neden?'' omuzlarımı kaldırıp indirip kendini zehirlemesini izledim ''Yani bilirsin, şu seviştikten sonra biten şeylerdendi. Bende saftım.'' sigarasını sonunda bitirip yere attı, ardından ayağıyla ezdi ''Kaç yaşındaydın?''

''Onaltı, daha sonrada kimseyle çıkmadım.'' iç çekti ardından tekrar bana baktı ''Vay be,'' gülümsedi ''Beni arkadaşının evine at,'' diye şarkıya eşlik ettiğinde kıkırdadım, ayağa kalktım ve ona elimi uzattım ''Hadi gel,'' diye mırıldandım, kaşları kalktı ''Şaka yapmıştım,'' tekrar kıkırdayıp elini tuttum ve onu kaldırmaya çabaladım ''Hadi,'' dedim son harfini uzatarak ''Gel Calum.''

Güldü, ayağa kalktı ''Pekala, nereye gidiyoruz?'' elini sıkıca tuttum, onu peşimden sürüklerken Penny'le küçükken yaptığımız evlerinin çok arkasında kalan ağaç eve doğru götürdüm ''Seni arkadaşımın evine atıyorum.'' dudaklarından kahkaha kaçtığında bende ona eşlik ettim, önden ağaç evin asma merdivenlerinden çıkmaya başladım.

Calum'da arkamdan gelirken konuşmaya başladı ''Bu ev çökmez değil mi ya?'' güldüm ''Merak etme, babamın bile girmişliği var.''

Beraber ağaç eve çıktıktan sonra camlarını araladım, yasıkların üstündeki naylonu kaldırırken Calum gülerek bana baktı ''Vay be,'' dedi ''Böyle güzel ağaç ev mi olurmuş?'' güldüm, ona yastıkları elimle gösterdim ''Otur hadi,'' saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp küçük dolaptaki bir ay önce stokladığımız cips ve çikolataları çıkarttım.

Calum dikkatle beni izlerken derin nefes aldım, yanına oturup cips paketini açtım ''Madem doğum günümüzde parti sevmiyoruz, bizde ufak bir kutlama yaparız.'' dudaklarını birbirine bastırmış beni izlerken ''Calum,'' dedim gülerek ''Hadi,'' elimdeki çikolatalardan birisini aldı, cebindeki çakmağı yakarak üstünde tuttu ''Tamam, hadi pastanı üfle. Dilek dile ama,'' kafamı salladım, dudaklarımı ıslatıp dileğimi diledim ve çakmağa üfledim. Çakmak sönerken Calum el çırptı ''Oley,'' dedi çocuk gibi ''Dileğin kabul olacak.'' elinden çakmağı alıp aynısını ben onun için yaptım, bu sefer o bir dilek tutup üfledi.

Hayatımdaki en güzel doğum günümü geçiriyordum.

Cipslerin paketlerini açıp ortamıza koydum, bir tanesini alıp ağzına attı ve derin nefes aldı ''Hayatımda geçirdiğim en güzel parti,'' dediğinde gülümsedim ''Benimde, normalinde herkes birbirini yiyor. Şuan o evde doğum günüm olduğu bile unutulmuştur.'' güldü ''Hediye alan var mı bari?'' yanaklarımı şişirdim ''Südyen takımı almışlar. Bir kaç giysi, playstation ki pek oynamayı bilmem.'' gözleri açıldı, ''Vay be,'' dedi cipsten bir tane daha alırken ''Sana?''

Omuzlarını silkti ''Ben hediye almam genelde. Yani, pek önemsenilmez doğum günlerim.'' kafamı salladım, alt dudağımı ısırırken bileğimdeki Lokai'yi çıkardım ''İyi o zaman, ilk önemseyen ben olayım.'' kaşları kalktı, ardından güldü ''Yani, daha önceden bilseydim güzel bir şey alırdım ama şuanlık bu var.'' dudaklarında sevimli bir gülümseme oluştu, bileğini uzattığında ona bilekliğimi taktım ''Teşekkür ederim,'' dedi ''Dünyada aldığım en güzel hediye.'' gülümsemesine karşılık verdim, cipsten bir tane de ben alırken o da boynundaki kolyeyi çıkardı. Kaşlarım kalkarken gülümsedi. Uzatıp bana taktı ''Eh, bu da benim hediyem olsun.'' yutkundum, ''Teşekkür ederim,'' dedim gülümserken ''İlk kez böyle özel bir şey alıyorum. Yani birisinden.''

Cipsleri sessizce yemeye devam ederken evden gelen müzik sesiyle Calum inledi ''Ah,'' dedi ''Hey Soul Sister mı çalıyorlar,'' gülümsedim ''En sevdiğim şarkı, galiba ben ordayım diye listeye eklemişler.'' kaşları kalktı ''Benimde en sevdiğim şarkılardan birisi.''

Beraber şarkıya eşlik ederken Calum gözlerime bakmaya devam etti, şarkı bittiğinde ikimizde aynı anda güldük.

''Biliyor musun,'' dedi çikolatayı yerken ''Geçirdiğim en güzel doğum günüm falan.'' güldüm ''Galiba benimde.''

***

Yazabileceğim en güzel doğum günü konseptli tek hikaye bu olabildi..umarım gönlünce yazabilmiş ve sana hak ettiğin kadar güzel bir hediye verebilmişimdir. İyi ki doğdun meleyim, nice senelere. Seni çoooook seviyorum💖
calsturbate

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 10, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

25th of JanuaryWhere stories live. Discover now