Birbirleri ile savaşa girmiş düşüncelerimi bölen kapı sesi oldu. Beni bu eve getiren koruma hızla odaya girip, "Hira hanım, Ezra beyler geldiler." Dedi. Koşar adımlarla salondan çıktığımda görüş açıma ilk Ezra girdi. Beyaz gömleğinin sağ tarafı tamamiyle kırmızıya bürünmüştü. Sol koluna girmiş olan Ayhan sayesinde destek alarak yürüyordu. Yüzü acısını belli etmeyecek kadar sertti.

"E-ezra" sesimi duyar duymaz baygın bakışlarının odağı ben olurken, sert ifadesi yumuşadı ve hafifçe gülümsedi.

"Odayı hazırlayın hemen !" Ayhanın emri ile bir kaç adam yukarı çıktılar. Ayhan da Ezrayı yavaş adımlarla yukarı çıkarırken, içeri Oktay girdi.

"Yukarıdalar mı ?" Başımı hızla sallayıp, onayladım. Peşlerinden çıkıp çıkmamakta kararsız kalsamda, ayaklarım çoktan hareketlenmişti.

Seslerin geldiği odaya tedirgin adımlarla girdim. Oktay, yüzüstü bir şekilde yatan Ezranın gömleğini makasla keserken, Ayhan korumalara talimatlar veriyordu. Odaya girip gözleri kapalı bir şekilde yatan Ezraya baktım. Yüzü boncuk boncuk ter olmuştu, saçları anlına düşerken, onları geri itelemek istedim.

"Hastaneye götürmemiz lazım ! Burada kurşunu çıkarmaya çalışırsam, mikrop kapabilir." Oktayın kızgın sesinin odağı Ayhandı.

"Ezra, hastaneye gitmek istemiyor. O istemediği sürecede bir şey yapamayız. Biliyorsun." Oktay sinirle bir nefes alıp, fark etmediğim bir çantadan malzemeler çıkardı.

"Yaranın mikrop kapmaması için sıcak su lazım." Korumalardan biri başını hızla onaylayıp odadan çıktı. Çok geçmeden elinde kaynar suyun buharı tüten bir kap ile geri geldi.

"Abi, sık dişini biraz. Acıyı hissetmemeye çalış." Olan biten her şeyi bir filmmiş gibi izliyordum. Kimse orada olduğumun farkında bile değildi sanki.

Oktay, elindeki metal aleti kanayan yaraya sokarken, bakışlarımı başka tarafa çevirsemde Ezranın acıyla inleyen sesini duydum. Onun her acıyla inleyişinde kalbimi sıkan mengene, bana daha çok acı veriyordu.

Bakışlarımı tekrar yatağa çevirdim. Oktay kurşunu çıkarmıştı, yaranın üzerine boşalttığı bir sıvı ile Ezranın bedeni kasıldı ve tekrar acıyla inledi. O an gözümden düşen damlalara engel olamadım.

"Ayhan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ayhan..." Ezranın sesi zar zor duyulurken, Ayhan hızla yatağın başına ulaştı. "Çıkar Hirayı buradan !"

"Hayır, çıkmak istemiyorum." Ayhan yanıma gelip, her zaman yaptığı gibi gülümsedi. "Emir büyük yerden Hira hanım."

"Sana, çıkmayacağım dedim !"

"Ezra bey-"

"Ezranın ne dediği şu an umurumda bile değil !" Göz yaşlarımı elimin tersiyle silerken yatağa yanaştım. Komodinin üzerine oturup, anlına düşen saçları geri iteledim.

ŞebefruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin