BEŞ; MİRA

5 2 0
                                    

Görsel Kopenhag'a ait bir karedir.

Hikayeyi uzun zamandır yazmıyordum. Bunu biraz yazmak için yazdım. İleride düzenleyeceğim tekrar.

Umarım heyecanlı bir bölüm olur sizler için.

Sevgilerimle.

******

Ethan karşılık olarak elimi sıktı. Bende ona sımsıkı sarıldım. Ona en son annemiz ve babamız bizi terkettiğinde böyle sarılmıştım . Özlemişim. Bu duygumu hep bastırdım .

İnsanın verdiği en büyük sevgi kaybolunca, başka kimseye verecek bir şeyi kalmıyor. En azından bende böyle oldu.
"Ada hadi sende gel. " diyerek Ada 'a da sarıldım. Onun da ihtiyacı vardı. Birine sarılmak güvendi , şefkatti, en önemlisi sevgiydi. Tanımadığın bir insana bile aşılayabileceğin bu duygu, özeldi.
Sarılma çemberimize içeriye doluşan bir insan kalabalığı yüzünden ara verdik. Bizi ilk görenler kıkırdamaya başlayınca , bizde kahkahalar atmaya başladık. Kendimize gelince masaya tekrar oturduk. Bu sefer Ada'da bizimle oturuyordu.

"Eşyalarını topla sen, biz seni burada bekliyoruz. " dedi Ethan.
" Ethan ? Bana kızacaksın ama- "
" Soru sormasan bir kere de bana güvensen ? " diyerek beni itekledi. En sonunda Ethan'a mahzun bakışlarım eşliğinde odamın yolunu tuttum. İhtiyacım olan temel giysilerimi,lazım olacak araç-gereçlerimi aldım. Hepsini zorla da olsa bir bavula sığdırabildim. Elimde bavulumla Ethan' la Ada'nın yanına gittiğimde hala kıkırdıyorlardı .
"Gençler neye gülüyorsunuz böyle? " diyerek eğlenceye katılmak istedim.
"Senin küçüklük resimlerine gülüyoruz. Yine çok komiksin. " diyerek telefonundan erkek kılığına girmiş küçüklük halimi gösterdi.
"İnanamıyorum! Nereden buldun bu resmi? " diyerek adeta çığlık attım . Resimde annemin kucağında erkek kılığına girmiş şaklabanlıklar yapıyordum. Annem... Ada ne kadar da annemi andırıyordu?

"Hadi gidelim. " diyerek duygularımı belli etmemeye çalıştım.
"Gidelim. " Ethan Ada'nın elini tuttu ve yola koyulduk. 

*****
"Ethan ? " cevabını beklemeden konuşmayı sürdürdüm,
"Şimdi biz nereye uçuyoruz yarın ? "
" Her şeyin başladığı yere. "
"Orası neresi ? Beni de aydınlatırsan biraz ! " diyerek tepki gösterdim Ethan'a. Tıpkı küçükken didiştiğimiz gibi birbirimizi yiyorduk yine. Kardeşlik böyle bir şeydi. Seneler geçse de aynı şevkle, aynı coşkuyla kavga ederdin kardeşinle. 
"Kopenhag'a. " dedi Ethan.
"O zaman her şeyin başladığı Kopenhag'a gidiyoruz. "
*****
Biletlerimizi her ihtimale karşı almış olan Ethan sayesinde , hiç vakit kaybetmeden sırlarla dolu maceraya atılmaya hazırdık.
Ada'yla tanıştığımızdan beri hiç konuşmamıştı. Yüz ifadesi ise donuktu. Hayata karşı tepki vermiyordu sanki. Beni bile gördüğünden emin değildim aslında yada nereye gittiğimizin farkında olduğundan. Küçücük çocuk büyük şeyler yaşadığından normaldi bu tepkiler. Ben bile bu maceramıza nasıl tepki vereceğimi bilemiyordum. Ailemizi bulabilirdik, kötü haberler alabilirdik , onlara kavuşabilir , bağırabilir, sarılabilirdik. Ama mutluydum. En azından Ethan'a kavuşmuştum.

Uçak havalanırken yanımda oturan Ada'nın elini sıktım. Tepkisiz olan gözlerinde korkuyu görmüştüm çünkü. Bunu gören Ethan destek olurcasına diğer elini sıktı Ada'nın.

Üç kafadar geçmişin tozlu yollarını aralamaya gidiyorduk. Kim bilir belki geleceğimizi bulurduk bu yolda.

*****
Ethan'ın dürtmesiyle kendime geldim.
"Hadi geldik, iniyoruz . " diyerek Ada'yla ayaklandılar. Hava alanında kısa bir süre oyalandıktan sonra çıkışta taksi beklemeye koyulduk. Dışarısı çok kalabalıktı. Taksi kuyruğu uzadıkça uzuyordu. Yarım saat kadar sonra bir taksi durdurabilmeyi başardık. Ethan kalacağımız oteli tarif ederken, bizde Ada'yla şehri inceliyorduk. Karanlığın büyüsüne , şehvetine kapılmış bir şehirdi burası. Ada'da benimle birlikte Ethan'a binaları işaret edip duruyordu. Anlaşılan yeni şehrimizi hepimiz sevmiştik.

" Şoför bey yanlış yoldan gidiyoruz sanırım! " diyerek taksiciye çıkıştı Ethan.
"Hayır beyefendi, doğru yoldayız. Merak etmeyin. " diyerek taksici Ethan'ı iknaya girişse de , ben de ses tonundan ikna olmamıştım.
"Ethan ? "
"Efendim Mira "
"İnsek mi , şuralarda bir yerde? " diyerek kuşkulandığımı belli etmeye çalıştım. Ethan'ın kaşları havaya kalkarken ,
" İnelim ,tamam.  " diyerek onayladı beni.
"Biz şöyle inelim. " dese de taksici arabayı durdurmadı, arabayı sürmeye devam etti .
"İnebilir miyiz? Hey kime diyorum ben ! " Ethan artık sinirlenmişti.
"İnicez diyoruz size!  Duymuyor musunuz !"
Ada belime sarılmış,  bağrışmalardan korkmuştu. Taksici bize tepki vermiyor, sorularımızı yanıtsız bırakırken yoluna devam ediyordu. Ethan adamın yakasından çekiştiriyor , ben ise Ethan'ı durdurmaya çalışırken Ada'a güven vermeye çabalıyordum. Taksici arabanın hızını artırırken, çığlıklarımız birbirine karıştı. Eli taksicinin yakasında olan Ethan yüzünden araba sağa sola savruluyordu. Karşıdan bize doğru gelen bir araba dikkatleri dağıttı ve Ethan direksiyonu çevirmeyi başardı. Fakat yolun köşesinde duran ağaca çarpmaktan kurtulamadık. Sıkıca sarıldığım Ada'ı taksi dışına atarak arabadan hemen çıktım. Ethan da peşimizden sağ salim çıktı. Taksi şoförü kafasından darbe almış, baygındı.
" Ethan iyi misin? "
"İyiyim , siz iyi misiniz? " diyerek ikimize birden sarıldı .
"İyiyiz, iyiyiz. Adam nasıl ? " derken Ethan gidip şoförün nasıl olduğuna baktı.
" Baygın sadece, şerefsiz herif. " devam etti konuşmaya,
"Pardon, ama haketmişti ." derken Ada'yı işaret etti. Çocuk korkudan iyice bembeyaz olmuştu. Bizim de ondan farkımız yoktu aslında. Fakat aklımda cevaplanması gereken sorular vardı.

"Ethan, o adam bizi nereye götürüyordu? Biz ne yaptık bu adama! "
"Benim bir tahminim var ama emin değilim. "
"Kimden şüpheleniyorsun? "
"WIA"
"O da ne? "
"Kısaca açıklamam gerekirse, gizli bir örgüt. Ailemizin bizden sakladığı bazı sırlar vardı , Mira. Ailemizin peşine sakladıkları sırlar yüzünden düştü bu örgüt. "
"Ailemizin kaçmasına sebep olan bir örgüt mü yani? "
"Evet tam da üstüne bastın. Şimdi de bizi buldular. "
"Neden bizim peşimize düştüler ? Ailemizin peşine neden düştüler en önemlisi? Ben hiçbir şey  anlamadım. Beni aydınlat lütfen! Ethan artık anlat bana her şeyi " derken gözyaşlarına boğulmak üzereydim. 

" Sana her şeyi anlatmaya değil , göstermeye geldim. " Ethan sinirlendi. Sesi ürkütücü derecede artmıştı.

" Ambulans çağırıyorum. Sende toparlan ve Ada'yla ilgilen lütfen. " 

Telefonu tuşlayan Ethan , ambulansı çağırırken bende Ada'ya sarıldım. Ada korkudan tir tir titriyordu. Küçücük çocuğun beti benzi atmış, adeta solmuş çiçek gibi kalmıştı. Son sürat titreyen elleri , korkudan küçücük olmuş bedeniyle olan bitene gözlerini sımsıkı kapatmıştı. 

"Buradayım Ada korkma , yanındayım."

"Geçti ,bak ! Hepsi bitti. " 

"Şaka yaptılar bize. Oyundu sadece , oyun! " diyerek kendimce Ada'yı kandırmaya çalıştım. Kendimin bile inanmak isteyeceği yalanlara Ada inanmamıştı. Göz kapakları ürkekçe açıldı . İlk etrafında daireler çizen Ethan'a kaydı gözleri , daha sonra inanmamış gözleri gözlerimle buluştu. Olanların o da farkındaydı. Benden daha çok şey anladığına emindim .

Gelen ambulans sesiyle üçümüzde kendime geldik. Şoföre ilk yardımı yaptıktan sonra polisler sorgu için geldiler. Ne ifade vereceğimi bende bilmiyordum. Olan biteni ben bile bilmezken ,polislere nasıl anlatacaktım? Gelen polisler şoförün durumunun gayet iyi olduğunu söyleyip Ethan'ı sorguya çektiler. 

"Memur Bey söylediğim gibi yerli olmadığımızı anlayıp bizi gasp etmeye çalıştı. " duyduklarım benim için yeterliydi. Ben de aynısını söyleyecektim.Sıra bana gelince aynı kelimeleri tekrarladım. Gasp olayı olduğuna ikna olunca bizi gitmek istediğimiz yere kadar bıraktılar. Daha doğrusu Ethan'ın istediği yere...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Zamanın ÖtesindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin