IV.

162 19 15
                                    

Yılbaşı üzerinden iki hafta geçmiş, ne yazık ki sümüklü Grifindor veledleri dahil tüm öğrenciler geri gelmişti. Yine, gençlerin neşeli sesleri ile dolan koridorlarda Büyük Salon'a doğru Şölen için Dambiş'in yanında erkenden yer kapmak için hızla ilerliyordu Ambriç. Fakat duyduğu çığırma sesi hedefine ulaşmasına engel oldu. Öğrencileri kafalarından itmek sureti ile kendine yol açtı. Büyük Salon'un kapısında Slytherin'in genç ve alımlı hanımefendisi Pensi Parkinsın, sümsük kanı bozuk domates kafalı Vizli kızına haddini bildiriyordu.

Vizli kızı:"Banane be senin Dıreyko'ndan? Sarışınlar ilgimi çkmyr .s" triplerine girmişti.
Buna karşılık olarak Pensi ise : "Sus lan sanki bilmiyoz sırf onun dikkatini çekmek için eteğini kıvırdığını!" deyip tek hamle ile kızın eteğini çekti.
Çekmesi ile kızın eteğinin beş karış uzaması bir olmuştu. Haysiyet yerlerde idi.

" Neyse ki Ron görmedi." diye düşündü Cini.

Hörmoyni kavgayı gördüğünde kenardan ona "Ron'u ben hallederim" manasında işaret çakmıştı. Şu an kendisi de asasının ucuna taktığı kandil simidi ile açlıktan yerde sürünen Ron'u hipnotize etmek ile uğraşıyordu zaten.

Cini bir çözüm bulmalıydı. Fakirlik bahanesi ile kendini acındırmayı seçti. O paraları bittiği için annesinin temizlik yaparken giydiği basma eteği giymek zorunda kaldığına dair bir şeyler zırvalarken Ambriç'in gözü başka bir yere kaydı..

O da nesi?!

Gördükleri gerçek miydi???

Yoksa yaşlı gözleri ona oyun mu oynuyordu? !

Halisülasyon görmüş olmalıyım diye düşünerek gözlerini ovuşturup tekrar baktı.

Hayır gerçekti!

Dıreyko..

Ve seçilmij veled Heri..

O ikisi..

Süpürge dolabının önünde...

Kavga eden kızları izlerken...

Birbirleri ile fısıldaşıyorlardı..

Usulca yanlarına yaklaştı. Dediklerini duyabilecek bir mesafede idi. Birazdan Dıreyko'ya neler olduğunu soracaktı ki Dıreyko tekrar konuşmaya başladı:

"Ayol kız görüyon mu bak benim için kavga ediyorlar!!!" Dıreyko kıkırdadı.

Başka biri görse Dıreyko'nun böyle konuşmasına şaşırırdı. Fakat Ambriç alışıktı. Kuul bed boy havası takınmadığı nadir zamanlar böyle konuşurdu. Çocukluğu günlerde komşuları Makbuş Teyze'nin yanında oturup örgü şişleri bir oraya bir buraya sallanırken ellerini gözlerine siper etmek ile geçmişti sonuçta.

"Ahyy çok şekerler *-* Cini benimdi ama artık otepemsiniz Dıreykoo 😍❤"

(Y/N: Tövbeestağfurullah.)

Ambriç şaşırmıştı. Heri'de fangirl damarı olduğunu bilmiyordu. Bunu bir kenara bırakıp Dreyko'yu sorgulamalıydı. Dikkatini kendisine vermesi için Ambriç onun direğini çimdikledi.

"Yüce elmalar aşkına! Bu acıdı dostum! Kim lan o benim narin tenime dokunmayı göze alan terbiyes- Aa melaba hojam!"

Ambriç en sevimli (!) gülüşlerinden birini yaptı.

"Ehem şey yani akşâm-ı şerifleriniz hayrolsun Kadınefendim. "

"Ah mersi şekerim. Teyzen nasıl? "

Bu onların dilinde "Ne işin var lan senin bu melezle?! " demekti. "Ne işin var lan senin bu magıl velediyle versyonu da " Annenler nasıl canım? " idi. Dreyko hemen köfteyi çakmıştı.

"Hojam düşündüğünüz gibi değil.."

Ve Ambriç'in meraklı bakışları arasında sesini biraz alçaltarak devam etti:

"Heri bizim gizli sırrımızı biliyor. "


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 28, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

BİR MÜKEMMELİYET ÖYKÜSÜ : DOLOREZ CEYN AMBRİÇ (HP FAN-FİKŞIN )Where stories live. Discover now