prolog

483 50 21
                                    


              "Buyrun oturun lütfen işlemler halledilince size haber vereceğim." Kafa sallayıp bana işaret ettiği itici kahverengi koltuğa oturdum ve öğrenci işlerindeki kadın bana seslenene kadar telefonumdaki favori oyunumda rekorumu tazelemek üzere işime döndüm.

"Bay Oh Sehun!" Yerimden kalkıp oraya doğru ilerledim. "Evet işte ders programınız, Okulumuza hoşgeldiniz Oh Sehun." Kadın umursamaz bir şekilde dönerli sandalyede sırtını bana hızlıca döndükten sonra tedirgin bir şekilde öğrenci işlerinden çıktım. Büyük ve gösterişli okula ve görkemli kampüsüne dikkatlice bakarken mimarlık fakültesinin nerede olduğuna bakıyordum. Az ilerde büyük bir yapı vardı hızlı adımlarla oraya ilerlerken fakülteyi bulmuş olma umuduyla içimden Tanrı'ya yalvardım.

Serin hole girdiğim zaman etrafta durmadan hareket eden insanlar olduğunu gördüm. Dönemin ortasında gelmem benim hatamdı sanırım, böyle bir okul olduğunu çok araştırdıktan sonra bulmuştum ve daha fazla o saçma okulda kalmamam gerektiğini düşünüp ailemden uzakta bu mükemmel okula gelmiştim. Panoda fakülte öğrencilerinin yurtta hangi öğrenciyle kalacağı yazıyordu. Oraya ulaştıktan sonra uzun boyumun verdiği avantajla ismimin karşısındaki isime baktım Byun Baekhyun. Umarım anlaşılması kolay biridir diye düşünüp odamın bilgilerinin fotoğrafını çekip oradan ayrıldım. Sınıfı yaklaşık 15 dakika sonra bulmuştum, amfide orta sıralardan birine yerleştikten sonra hocanın gelmesini beklerken etrafımı izledim. Ah gerçekten, dönem ortası gelmek berbat bir fikirdi.

Herkes birbiriyle kaynaşmış bir şekilde sohbet ederken gözlüklerimin camını silip yalnızlığımı fazla dert etmemeye çalıştım. Çizim defterimi masanın üstüne bırakıp numaralı kalemlerimden favori olan 7'yi çekip aldım. Hocanın gelmesiyle derin bir nefes alıp hocaya odaklandım ve bugünün basit ve olaysız bitmesi için iyi dileklerde bulundum.

Bugün girdiğim 3 dersten sonra her tarafımın ağrıdığını hissediyordum kantinden aldığım bir kutu kolayla bahçeye çıktım. Yurda gitmem gerekiyordu, belki bir sıcak duşa ihtiyacım vardı. Düşüncesi bile bütün eklemlerimi sızlatıyordu, evet bunu yapmam lazım kesinlikle. Biraz yürüdükten sonra kalabalık bir arkadaş grubunun çimlerde oturduğunu fark ettim. Birkaç adım attıktan sonra hayatım boyunca unutamayacağım o harika yüzle karşı karşıya geldim.

Baştan aşağı marka kıyafetleriyle, o muhteşem gülüşü kısılan gözleri ve kahkaha sesi. Bu muazzam görüntüye rağmen gözlerinde ki o hüzün duraksamama neden oldu. O an içimde oluşan şeyler hakkında en ufak bir fikrim yoktu sadece zaman dursun istiyordum, dursun dursun ki o anın tadını çıkarayım. Tanrı galiba bütün insanlık tarihi boyunca yaratma vaktinden kısıp onu yaratmıştı. Bir şeyler olacaktı ya da olmalıydı şu an bu yol boyunca bana onun eşlik etmesini bütün varlığımla isterdim. Kim olduğunu , nereden geldiğini, bu kadar harika suratla yaşamak nasıl bir his diye sormak istiyordum. Bana ne olduğunu bilmiyordum o zamanlar ama şu an ne olduğunu söyleyebilirim: Ben ona gördüğüm ilk anda aşık olmuştum. Bunu anlamak benim için neden bu kadar uzun sürdü diye lanet ediyorum kendime. O zaman yaşamama değer tek şey O olduğunu bilmiyordum.

Bir an, sadece birkaç saniye bana baktığını hissettim midemde oluşan o yumru galiba ölmeme yetecek kadardı. Tanrı'nın insanlığa verdiği hediyeye bakmayı kesmeliyim diye düşündüm. Yurda doğru yürürken onu düşündüm, sıcak diye açtığım suyun soğuk olduğunu yaklaşık 15 dakika sonra fark ederken de onu düşünüyordum, gelmeyen oda arkadaşımı "acaba onu yarın görebilecek miyim?" diye düşünürken uykuya dalmadan son birkaç saniye öncesinde fark ettim.

O son birkaç saniye de bu kadar mükemmel bir varlığı yaratırken bize de sormalıydın Tanrım diye düşündüm, zira hayatımın artık o adamın ellerindeydi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Eclipse //SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin