Aşk

14.4K 133 35
                                    

bi sabah olan oldu. kalktım uyku sersemi sınava kalmış 10 dakka, fırladım gittim okula saç baş incin. girdim sınıfa, oturdum sıraya, bi baktım bu da orda, aynı sınıfa düşmüşüz. buna bakmaktan bi soru dahi yapamadım, o yıl da kaldım zaten dersten. sinir oldum bu kadar dikkatimi çekmesine, bu ne lan dedim iyice abaza oldun, kız görse bakışlarını 155'i arar. sınav bitti, çıkana kadar zihnime kazımak istiyorum görüntüsünü diyerek bakmaya devam ettim. baktım bu çıkmadı sınıftan, yerleşti, diğer kızları zaten tanıyodu bunlarla konuşmaya başladı. o an idrak ettim bizim sınıfa geldiğini, iki sınıf vardı a-b diye, a'dan ayrılıp b'ye gelmişti bi sebepten.
gözümün önüne kadar gelmişti işte, her gün her gün görmeye başladım bunu. o sıralar bi haftalık bi sevgilim vardı. merve de ismine, sarışın kısa boylu yine saçlar beline kadar. hoş kızdı, kendini şizofren sanardı ama, sürekli hastalık uydurup ilgi çekmeye çalışırdı, yatağa atarım diye başlamıştım zaten bununla. bizimki aklıma girene kadar iyi de gidiyodum, sonra dengem bozuldu, bununla ilgilenmeyi kestim. dikkatimi çeken kızın adını bile bilmiyodum lan, bi öğreneyim dedim sordum arkadaşa. ela diyelim ona da, derdim zaten ismi olmasa da gözleri hak ederdi bu ismi.

aradan birkaç hafta geçti, sınıf buna alışmaya başlamış, bir iki bin kurusu buna yazmaya dahi başlamıştı. banane amk derdim sürekli, manitam değil bi şeyim değil, herkesin bunu sevmeye başlamasıyla ayar olmuştum hatta. hiç konuşmamıştık o güne kadar, ben de bakmadım zaten, o bana baktı mı bilmem hala. dersten çıktım, gittim kantine yaktım bi sigara, baktım merve geliyo ileriden. geldi oturdu, derdin ne senin haftalardır ne konuşuyoruz ne dolaşıyoruz sorunun ne dedi. yok bi şey kızım ne saçmalıyosun dedim, keyfin kaçık dedi. dedim evet keyfim kaçık, ağız tadıyla bi sigara içtirmedin. geldi omzuma koydu başımı kulağıma üflemeye başladı bu, birleşik koltuklardaydık balkon gibi bi yerde. sinir olurdum normalde, ama bu sefer neden bilmem gıdıklandım amk gülümsedim. bi saniye sonra başımı kaldırmamla ela'yı görmem bi an oldu, düşman gibi bakıyo resmen inanamadım, sonra döndü gitti asaletli yürüyüşüyle. o sıralar bana götü kalkık geliyo o tavır, dedim hatuna bak şakirt midir nedir, merve fark etmedi durumu gıdıklamaya çalışıyo beni. çaktırmadım bi fırt daha çektim, düşünmeye başladım.
sınıfa girene kadar hem merveyi oyalamaya hem de o bakışı anlamlandırmaya çalıştım. sonra da tutup en mal tarafından alıp kızın bana garezi olduğuna kanaat getirdim, popüler olan her şeyden nefret ediyodum ister istemez. gittim sınıfa, girer girmez fark ettim bana baktığını, ama öyle hızlı gözünü kaçırıp başka bi şeye güldü ki emin olamadım. geçtim oturdum yerime, saçlarını izliyorum bunun, merve gitti tuvalete zaten bir iki dakkam var. dedim napıp edip bu kızın ayağını kaydırmam lazım benim, düşündükçe sinirlerim zıplamaya başladı psikopat gibi bakıyorum resmen iki gün sonra haberini aldım, voleybol takımına girmiş. bizimkiler de başarılı o sıra, buna sorular soruyolar nasıl oynarsın bi smaçör var bizim takımda bilmemne ne boksa , sevmem zaten voleybolu. yine dikkatler üzerinde, yine spot ışığı altında bu var. benim aklım oynadı amk, anlamlandıramadığım karmaşam buna yönlendi tamamen. ertesi gün antremanına gittim, harbiden de kısacık şortu içinde cayır cayır smaç yardırıyo karşıya, iyice kanı ısındı milletin buna. yurda döndüğümde kitapların başına geçtim düşündüm, napardım da bunun hayatı boyunca unutamayacağı şekilde burnunu sürterdim? sonra karar verdim, dedim madem popüler o zaman bi yok bulup buna antipati çekmem lazım. sahip olduğu eşyaları dikkatlice inceledim uzaktan yakından, alayından kalite alayından marka akıyodu. elime koz geçti, direk planın detaylarını düşündüm, bi paket sigarayı erittim. ertesi gün sınıfa girer girmez memduhu buldum, iyi bi çocuktu ama yiyecek ekmeği yoktu, kalbi çok temizdi, yemek falan ısmarlardım arada, karakteri çekinikti. dedim bana bi iyilik yapmanı istiyorum, gidip ela'ya ondan hoşlandığını söyleyeceksin. beti benzi attı bunu, asosyal zaten hayatı boyunca hatunlardan uzak kalmış bi tip, dedi abi nasıl yaparım hoşlanmıyorum bile. anlattım olan biteni, çarpıttım biraz, huur çocukluğuydu. dedim baba yadigarı eski ceketle geldim kantinde gördü beni hamam böceği görmüş gibi baktı resmen, zengin kızı, zütü kalkık, yanında ölsek yüzümüze bakmaz. hemen gaza gelirdi zaten, hiç de yüzüstü bırakmadım bunu daha önce, öyle böyle ikna ettim. gözlerimin önünde gitti çıkma teklif etti bu, şaşırdı ela, ağzı hafifçe açıldı çok iyi hatırlıyorum, sınıf nerdeyse boştu ben köşemdeydim yine. yavaş yavaş dolmaya başladığındaysa dinlemeye başladım muhabbetlerini. mırın kırın etmeye başladı, seni üzmek istemem, ama benzer değiliz biz, farklıyız biliyosun dedi bu. memduh anlıyorum vs zırvaladı, bana bakıyo arada. diğer kızlar geldi noluyo burda hayırdır dediler, ilgi tam da o noktaya çekildi istediğim gibi. memduh yine bana baktı, ela da ardından, o kızgın bakışlardan sonra ilk defa gözgöze geldik. yükselttim sesimi, sana yakışmaz mı o dedim herkes duysun diye, maddi durumu yetersiz diye neden aşağılıyosun, bu kadar mı önemli sosyal açıdan farklılık senin için dedim. ciddi anlamda şaşırdı bu, kızmaya da başladı fark ettim çehresinden. kalk oğlum memduh gel dedim, sen bu kızın lacostelarına nikelarına cilalı ıvır zıvırına fazlasın dedim, o da kıyamam kalktı geldi yanıma. millet buna daha da başka bakmaya başladı, zengin binleri azdı sınıfta, duyarlıydı kısacası topluluk. biri dedi ordan olur böyle şeyler memduh hiç canını sıkma dedi, memduhun da gözleri doldu lan o an anladım ne kadar büyük bi huur çocukluğu yaptığımı, ama ok yaydan çıktı dedim. ertesi gün gittim kimse yok ela'nın etrafında, noktası virgülüne istediğim gibi gitmişti plan. keyfim yerine gelmeliydi, ama üzgündüm, memduh yüzünden diyodum kendime. merve iyice gaza geldi o günden sonra, ela'nın popülerliğini kıskanırdı kancık. diğerlerine karşı bu olayı yayma görevi edindi kendi kendine. günden güne yalnız kaldı ela. sonradan öğrendim diğer sınıfta da aynı muhabbet yüzünden dışlanmış, burda da birebir aynı olayı yaşatmıştım ona. belki de yaptığım en büyük hata buydu, bulaşmasaydım ne o üzülürdü, ne ben sonrasında ona kapılırdım.bi hafta sonra üç dört gün okula gelmedi bu, dedim burdan da gitti heralde. bu cümleyi söyler söylemez göğsüme vicdan öyle bi oturdu ki anlatamam beyler. dedim bi bakış için kızı habitatından ettin, ya gerçekten düşündüğün gibi biri değilse? ya yanılmışsam?

AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin