GECE'NİN FISILTISI 2

En başından başla
                                    

"Kim bulmuş?"

"abi bardan bir adam çıkarken tuvaleti gelmiş oda ormana girmiş o sıra görmüş"

Bir yudum daha aldım biramdan tadı yoktu su gibi mesela ama içersin ya sanki onda en sevdiğin tat varmış gibi

"sence kim yapmıştır?"diye bir soru yönelttim

Bir az düşündü

"Siyah saçlı olan hangi kızılın yanında dans eden?"dedi sorarca

"Engin mi? O adam Engini tek eliyle döverdi"

Dedim.Aslında bu bir ipucu olabilirdi adamın güçlü olduğunu söylemiştim.Biramdan bir kaç ufak yudum daha aldım.

"Sarışın en dipteki tek oturan?" dedi .

"Ufuk mu? adam onu mavi gözleriyle korkuturdu"

Dedim fısıldarcasına

"Gözleri kapalı olan adam"

"Kenan mı?Adam Kenanı küfürleriyle korkuur ve kaçardı."

"En dipte ağlayan kızın yanında ki?"

"Güldürme beni Osman.Adam çok iriydi Harunun boyu kadar bacakları vardı." dedim

"Hım buldumm!Eli sargılı olan iri adam"

"Kusursuz cinayet diyorsun eli kanamış görmüyor musun?"
Biraz daha düşündü bira bardağına elime alıp tek dikişte bitirdim.

'"Sana bir sır veriyim mi?" dedim yine o kadar sesin içinde sessiz konuşarak.

Olumlu anlamda başını salladı.
"İlk önce iyi dinlemeyi öğrenmelisin"

Ayağa kalktım ve aşağı katta inmek için merdivenleri kulandım.

Duvarları lacivertti.Kivi kokuyordu etraf pek sevmezdim kiviyi ama küf kokmasından iyi idi.

231 Numaralı benim ve keremin özel odasına giriş yaptım.

Odada sigara kokuyordu. Siyah duvarlara sahipti. Camları zaten yoktu.

Geniş odada nın en dibinde

Yatağa gidip uzandım cebimden sigara mı çıkardım ve ağzıma usulca yerleştirdim.
Arka cebimden ise çakmağı çıkarıp sigarayı yaktım. İçime derince çektim aklıma KAAN geldi. telefonumu çıkarıp sosyal paylaşım sitesine GECE GÜNEY yazdım ilk çıkan kızın profiline girdim.

Resimlere göz attıyordum ki KAAN ile olan bir fotoğraf gördüm hızlıca ona tıkladım.

ABİM OFİSTE ÇOK YORULMUŞ BENDE ONU KAÇIRDIM.

Kahve içtikleri salakça bir fotoğraftı.

Yeni kurbanımın tek çekildiği bir fotoğrafın ekran görüntüsünü aldım.Çirkin bir şeydi.

Gülümsemek hiç bir insana yakışmazdı.
Ayağa kaktım ve yavaşca kapıya ilerledim.o sırada kapı açıldı ve Kerem geldi.

"Nereye?"

"Arkaya gideceğim biraz takılır gelirim"

"kız?"

"Buldum biraz özgürlüğün tadını çıkarsın çünkü o günleri özliyecek"

Odadan çıktım üst kata ilerledikce ses artıyor kulaklarımı takamak istiyordum.
Sesten aydınlıktan çocuklardan nefret ederdim.

***

Arka sokağa gitmeden önce marketin önünde durdum
Arabayı rasgele parkedip markettin önüne gittim.

Otomatik kapının önüne geldiğimde kapı açılmadı.Kesin bu kapı otomatik değildi ve kapıyla uğraşan kişi benden nefret ediyor olmalıydı.
Şu kapıyla uğraşan biri varsa o piçi kara defterimde 2.sıraya yazdım.

Kapıya hızlıca tekme attım.

Kapı yavaşca kırıldı.

İçeri kırıkların üzerinden atlayıp geçtim ve bira dolabının yanına gittim.


10 tane bira alıp kasanın başına gittim.

Herkes bana mal mal bakarken herkesin önüne geçip biraları kasanın üzerine doğru koydum.

 kasiyer yavaşca biraları geçiryordu.


"HIZLI OL!!"

Bir kaç tuşa basıp.

"50 li-ra efendim." dedi kısık sesle.

kasiyere 500 lira verip

"üstüyle cam taktır."

Kafasını olumlu anlamda salladı.

Sarı saçlı siyah gözlü tıfıl biri idi.

Siyah 2 poşet çıkardı ve hızlıca 5 bir poşete de 5 te diğer poşette koydu.

poşetleri alıp hızlıca marketten çıktım zaten az kalmıştı arabamı kitleyip yürüyerek gitmeye karar verdim.

İlerlerken bebek sesi duymamla yüzümü ekşittim.

Siyah uzun saçlı mavi gözlü 3 4 yaşlarında ağlayan bir bebek.

O an saçlarından tutup yere yapıştırma isteği içime doğarken ilerlemeye devam ettim yapsam ne olacaktı ki?

Susmayacak hatta dahada çok ağlayacaktı gerek yok Bora sakin ol!!dedim kendime.

Sahilin önünden geçerken etrafa bir göz attım.

Lanet olsun ki kalabalıktı koşuya çıkmış 90 yaşında ki nineler daha da sinir olmama sebep olmuşlardı onlar şimdi patik falan örmeleri lazım değil miydi?111

Hızlıca yoluma devam ettim zaten sahille aralarında 10 metre yokla var arasıydı.

Sokağın başına geldiğim de kendimi birden mutlu hissettim.

Sessizdi,karanlıktı,tamamen bana aitti.Sadece bana!!

Karanlık sokağım da  yürümeye başladım.

Çıkmaz sokak olması daha da bir güzeldi.

En dibe gidip duvarın dibine oturdum poşetlerden birinden bira çıkarıp çakmağımın arkasıyla açtım ve kafaya diktim.

 Nefesim kesilene kadar hızlıca içtim sanki elimden alacaklarmış gibi.  Etrafa bir göz attım.

en az 1 aydır buraya gelmemiştim. Özlemiştim burayı şu karanlık ve sessiz ortamı.


Her zaman karanlıktan yanaydım.

Meraklı olan biri buraya kesin girmek istemiştir  ama bir o kadar da cesaret gerektir idi karanlık. 

Güldüm.Ben olsam girerdim ama dünya korkak tavuklardan oluşuyordu. 

***

9. biramı bitirmek üzereyken bir gölge göründü sokağın başında uzun saçlı bir kız ilerledi yavaşca.

 Bende ayağa kalktım kim olduğunu görebilmek için dizdiğim şişelere takıldım ve şişelerin gürültülü bir şekilde yere düşmesini sağladım. Fısıltıyla bir şeyler dedi ya da bana öyle gelmişti

Kız hızlıca buraya baktı.Bu Kaan Güney'in kardeşi değil miydi?


Şimdi ne olmuştu ya da buna ne ad verebilirdim?oltaya gelmiş balık?Cehennemini bulan melek?

Gece'nin Fısıltısı?



....



MERHABA ARKADAŞLAR YAZIM YANLIŞI YAPMAMAYA ÇALIŞIYORUM AMA  UFAK TEFEK BİR KAÇ TANE OLUYOR.


İYİ OKUMALAR.


YORUM VE VOTE YAPIN OLUR MU?


GECE'NİN FISILTISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin