3. Bölüm

9.2K 338 13
                                    

Not: Yandaki multimedia bölümündeki şarkıyla dinleyin. Lütfen yorum bırakın!

3. Bölüm

Kendimi yatağa geri bıraktım. Ne yani, bir sevgilisi mi vardı? İdrak etmekte zorlanıyordum. Kimdi? Kaç yaşındaydı? Tanıyor muydum? Onu da böyle öpmüş müydü, böyle bakmış mıydı ona? Benden güzel miydi acaba? Hiç birini soramadım. Kelimelerim boğazımda düğümleniyordu. Gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Kalkıp gitmeye yeltendi, kolundan tuttum. Ah! Ne kadar aptalım. Keşke gitseydi, bende rahat rahat ağlayıp bir güzel depresyona girseydim. Bu salak, amaçsız saraydan kaçıp gitseydim.
Tam olarak bunları istemiyordum aslında, onu istiyordum sadece. Ama bunu ona söyleyecek ve sevgilisiyle ayıracak kadar kötü bir insan olamazdım.

Yine de kolunu bırakmıyordum, nefes almaya çalışırken ağzımdan bir hıçkırık çıktı. Ve sarsılarak ağlamaya başladım. Bir an onun gözlerine bakmaya fırsatım oldu, o da ağlıyordu, doğrusunu söylemek gerekirse sadece gözleri dolmuştu.

Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum ama sonunda sakinleşmiştim. Ve konuşmaya çalıştım.

"Başka bir şey söylemeyecek misin?"
"Ne diyebilirim ki?" Sesi titriyordu.
"Halimi görmüyor musun?"
"Bana aşık olacağını bilemezdim."
"Yani benimle oynadın."
Biraz duraksadı, ama sonra, beni tam anlamıyla yıkan cevabı verdi.

"Ben senin gelecekteki Kral'ınım. Seninle ne yapacağıma kendim karar veririm." Söyledikleri, kalbindekiyle aynı değildi. Bunu hissediyordum, aslında bana "seni seviyorum, ama yapacak bir şeyim yok, ne olur beni anla" demek istiyordu. Ama yapamazdı.

"Sen bir pisliksin. Benimle istediğini yapamazsın. Ben yukarda seninle bir gece geçirmek için bin takla atan kızlardan değilim. Şimdi, git buradan."

Ve uzun, geri çekilmemi imkansız kalan bir öpüşme daha yaşadık. Kollarıyla bedenimi tamamen sarmıştı ve ondan uzaklaşamıyordum.

"Bana bunu neden yapıyorsun?" Lanet olasıca gözlerim yeniden yanmaya başlamıştı.

"Ben... Üzgünüm, Melinda." Sonra kalkıp gitti. Onu bir daha ne zaman göreceğimi, bu odaya neden geldiğimi ve sevgilisinin kim olduğunu bilmiyordum.
Tek bildiğim, ona deli gibi aşık olduğum, ve ondan ölesiye nefret ettiğimdi.

Ne yapacağımı şaşırmıştım. Şimdi de gitmiş o kızı mı öpüyordu? Evlenecek miydi onunla?
Kendimi yanıyor gibi hissediyordum. Artık onsuzdum, çünkü gururluydum. Onun peşinden gidemezdim, bu lanet olasıca odayı terk etmeliydim ama belki gelir diye beklemeliydim.
Çünkü o olmadığında nefes alamayacak gibi oluyordum.
Kahverengi parlak saçları, masmavi gözleri beni büyülüyordu.
O beni aşağılamıştı.
Çok yakışıklıydı.
Onun bir sevgilisi vardı ve ben 2. kadın olmuştum, bunu kabul edemezdim.
"Üzgünüm" demişti, demek ki bilmediğim bazı şeyler vardı.

Belki o da beni seviyordu...

Onu görmeliydim. Konuşmalıydım. Yapabileceğimden emin değildim ama...
Ben bunları düşünürken hizmetçi kız geldi.

"Efendim, iyi misiniz?" Muhtemelen gözlerim şişmişti, burnum kızarmıştı ve sümüklü bir aptal gibi duruyordum.

"Değilim."

"Ah, görebiliyorum. Neyiniz var?"

"Aileme, ablama, anneme ihtiyacım var. Burada daha fazla kalamam. Gideceğim." Daha demin onunla konuşmam gerektiğini düşünen ben değil miydim?

"Sizi saraydan çıkaramam. Beni... bizi öldürürler."

"Yapamazlar."

"Bilmiyorsunuz, Kraliçe Joys yapar. Prens bizi koruyamaz."

Ah... Prens. Kral. İstediğini yapardı öyle değil mi?

"Beni güzelleştir. En seksi elbisemi ver, kırmızı olabilir. Makyajım mükemmel olmalı. Onunla konuşacağım."

"Prensle mi?" Şaşırmıştı, benden bunu beklemiyor gibiydi. Bende beklemiyordum. Ben masumdum, peki şimdi ne yapmaya çalışıyordum?

 "Dediğimi yap, ihtiyacım var." Katı konuştuğumu farkedip sesimi yumuşattım. "Lütfen."

İşimiz bittikten sonra, her erkeğin karşımda dili tutulacak hale gelmiştim. Bundan nefret ediyordum, ama bunu yapmalıydım. Her şey düzelecekti. Her şeyi öğrenecektim.

Kraliçe [WATR Watty'13 En İyi Historical Fiction Hikayesi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin