Aras anlamsızca Harun'u baştan aşağıya süzdükten sonra, onunla tanıştığına memnun olmadığını belli ederek sadece kafa salladı. Kaba adam ne olacak; zavallı çocuğu da acayip bir konumda bıraktı! Garibim Harun, durumu anlayamamanın çaresizliğiyle bana aceleyle veda ettikten sonra yanımızdan ayrıldı.

Ben de bu odun adamın yanında daha fazla kalıp sinir olmamak için Demir ve ona şimdilik veda edip Ela'ların olduğu masaya doğru ilerlemeye başladım. Arkamda hala onun delici bakışlarını hissediyordum. Tamam bu akşam beni görünce bir tepki vermesini bekliyordum ama sadece gözlerinin fal taşı gibi açılmasını, sonra da çok geçmeden kapanmasını. Gözlerini benden bir saniye bile ayırmadan dik dik bakması belki de son beklediğim şeydi.

Ela ve geniş ailesinin olduğu masaya yaklaşınca herkese kısa bir selam verip Ela'nın yanındaki boş sandalyeye dikkatli bir şekilde oturdum. Masada tam karşımda Tamer amca ve Yağmur teyze oturuyordu, yanlarında da tabi ki biricik oğulları Timur! Ela'nın Timur ile olmasını çok normal karşılamıştım ama şimdi bu durum işi biraz acayipleştirmişti. İkisi de utançlarından birbirlerine zor bakıyorlardı. Zaten Arda amcanın da şahin bakışları bir Ela da bir de Timur'daydı. Zavallı Ela o kadar utanıyordu ki, yüzünün rengi elbisemin kırmızı rengiyle bütünleşmişti. Onu biraz rahatlatmak için aklıma gelen ilk düşünceyle ona dönüp "Ela benimle lavaboya gelir misin?" diye sordum.

Ela bir an şaşkınca bana bakıp daha sonra söylediklerimi idrak etmiş olacak ki sessizce 'Tamam" dedi ve birlikte masadakilerden izin isteyerek kalkıp, lavaboya doğru yürümeye başladık.

Onlardan bizi duyamayacakları kadar uzaklaşınca kırmızı pancarıma döndüm. "Ela biraz sakin olur musun! Bak biraz daha kızarmaya başlarsan seni elbisemin bir parçası sanabilirler"

"Çok komiksin Mina ya! Ben birazdan öleceğim sen benimle dalga geçiyorsun!"

"Tamam kızma şaka yaptım sadece. Ama sen de biraz rahatla, bak hiç gerek yok böyle utanmana. Hem neyden utanıyorsun ki! Aşık olduğun adam karşında, o da sana aşık bundan güzeli var mı? Bu anlardan utanma, tadını çıkar. İleride çocuklarına anlatacağın güzel anılar olacak bunlar", benim de asla sahip olamayacağım anılardı bunlar. Ben asla aşık olduğum adamla bu anları yaşayamayacaktım.

Ela sanki içimi okumuş gibi gözlerime bakıp "Sen de bunları yaşayacaksın. Eminim sen de çok mutlu olacaksın" dedi beni cesaretlendirmek isteyerek.

"Ya tabi önce yeniden aşık olmam lazım. O ihtimal de benim için artık olmadığına göre ben anca sizi ve filmleri izleyerek iç geçiririm"

"Ben zaten abimden bahsediyorum ki. Sen de onunla yaşayacaksın tüm bu anlattıklarını. Ve ben de sen utanınca, sana destek olacağım"

"Güzel hayaller bunlar ama hep hayal kalacaklar."

"Sanmıyorum, özellikle abimin seni gördüğünde yüzünün aldığı hali gördükten sonra artık başka ihtimallere inanmam. Siz birlikte olacaksınız"

Eskiden olsa belki ümitlenirdim ama artık böyle bir durum olmayacaktı. Bu kez kararlı olup imkansız aşkımı kalbimden söküp atacaktım.

"Canım elbise efsane olduğu için herkes ilk bakışta bana takılı kalıyor. Abine de aynısı olmuştur, altında başka nedenler arama"

"İyi de onlar seni beğendikleri için bakıyorlardı ama abim resmen seni sahiplenerek bakıyordu. Sana bakan herkesi öldürecek gibi"

"Ya tabi inekler de uçuyordu"

"Ne?"

"Diyorum ki hadi lavaboya gidelim, böyle ayakta dikilmeyelim", hala bana şaşkınlıkla bakan Ela'yı kolundan zorla çekip lavaboya yönlendirdim.

Yalanlar Üzerinde AşkWhere stories live. Discover now