Bölüm 13

28.5K 1.7K 250
                                    


İnstagram: pembekalemhikayeleri

***

Medya: Davetteki Aras

Bölüm Şarkısı: Mabel Matiz - Aşk Yok Olmaktır

******

Aras'a doğru yavaş yavaş yürürken sırf onu umursamıyormuş gibi görüneyim diye ona odaklanmayıp salonda göz gezdiriyordum. Tüm zihnim onunla karşılaşmaya odaklanmışken kimseyi görmüyordum ama yine de onun delici bakışlarını üzerimde hissederken ona kendi bakışlarımı sunmayacaktım.

İki adım kala nihayet bakışlarımı ona çevirip umurumda değil gülümsememle -artık ne kadar yapabilirsem- yüzüne baktım. O da delici bakışlarını benden ayırmadan sert bir tonda 'Hoş geldiniz' dedikten sonra Demir'e elini uzattı. Demir elini sıkarken "Salon mükemmel olmuş" dedi ama Aras bu tepkisine sadece başını sallayarak cevap verdikten sonra elini bana uzattı. Tekrar bakışları üzerimdeydi. Başlarda hoşuma gitmişti bu delici bakışları ama şimdi avını parçalayacak aslan gibi bakması beni yavaş yavaş tedirgin etmeye başlamıştı.

Tedirginliği sesime yansıtmak istemeyerek tekrar umurumda değilsin bakışlarını takındım. "Aras bey, ekip gerçekten iyi hazırlanmış. Salon mükemmel görünüyor"

Aras bir süre gözlerini gözlerime sabitledikten sonra yine sert bir tonla "Teşekkür ederim" dedi, sanki söylemek istediği çok şey var da söyleyememiş gibiydi.

Gözlerim tekrar salona kayınca Demir'e dönüp "Demir biz yerimize geçelim mi?" diye sordum.

Demir beni kafasıyla onayladığı anda Aras'dan gelen tepkiyle ikimiz de ona baktık.

"Demir mi?", şimdi delici bakışları Demir'in üzerindeydi. Sanırım 'bey' ekini atmam beyefendiyi rahatsız etmişti.

Demir galiba beni kurtarmak isteyeceğini düşünerek "Mina benim arkadaşım" dedi ama bilmiyordu ki bu kız artık o eski Mina değil. Kendi cevabını, o buz adama esirgemeden verir bu kız.

Aras ve Demir köprüde karşı karşıya gelmiş iki köpek gibi bakışırken söze girip "Demir, samimi olduğum insanlar arasında" dedim gülümsememi yüzüme yayarak. Şimdi sayın vahşi köpek, yok etmek için bana bakmaya başlamıştı. 'Zavallı' buz adam, sözünün bu kadar malzeme çıkaracağını bilseydi eminim söylemezdi.

Anlamsız bakışmalar arkadan gelen sesle kesildi. "Mina?"

Bir erkeğin adımı seslendiğini duyunca neden bilmiyorum ama panikle arkama döndüm.

Tanıdık bir yüzü görmenin rahatlığıyla ona gülümsedim. O da her zamanki alıştığım esprili haliyle beni bu gergin anda gülümsetmeyi başardı. "Bu ne güzellik, neredeyse tanımayıp aşık olacaktım. Gerçi hala olabilirim, kendimi neden durduruyorsam"

Gülerek ona daha çok yaklaştım. "Manyaksın Harun. Biliyorsun değil mi?", Harun üniversiteden arkadaşımdı. Onun da babasının bir inşaat şirketi vardı ve yeni yeni babasının şirketinde çalışmaya başlamıştı. Onu burada görmeyi hiç beklemiyordum ama gördüğüme çok sevinmiştim.

"Aşk olsun Mina, güzelliğin beni manyağa çevirdiyse suç benim değil", Harun'un şakayla karışık iltifatına ne cevap vereceğimi bilemezken arkamdaki adamları hatırlamak o anda kurtarıcım olmuştu. Hafifçe arkama döndükten sonra Harun'a Demir ve Aras'ı göstererek "Seni, yeni patronlarımla tanıştırayım; şirketimizin sahibi Aras bey ve genel müdürümüz Demir bey", daha sonra Aras ve Demir'e dönüp "Harun da üniversiten yakın arkadaşım" dedim.

Harun öne doğru gelip önce Aras'ın sonra da Demir'in elini sıktı. "Sizi merak ediyordum. Hayırlı olsun. Umarım Semih Bey'den sonra siz de çok başarılı olursunuz."

Yalanlar Üzerinde Aşkحيث تعيش القصص. اكتشف الآن