Bölüm 32

18 1 0
                                    

Yağmur damlaları Ella'nın yüzünden nazikçe akıyordu. Ella gözlerini kırpmadan yanan bedene bakıyordu. Paul ustunu yağmurdan etkilenmesin diye kapatarak liderin bedenini yakmıştı.

"Bunu hak etmemişti." Alix Paul'a sıkıca sarılarak ağlamaya devam etti. Paul kaslı kolları ile küçük bedenini sararak kardeşine baktı. Gözünü kırpmadan lideri izliyordu. Gözlerinde sadece öfkeyi görüyordu. Ve bu öfke kardeşini bitirecek idi.

Ella'nın gözyaşları birer birer yanaklarından süzülmeye başladı. Hill ,en yakın arkadaşı idi. Onu çok seviyordu. Kendini tutamayarak hıçkırıklarını sıraladı. Evan arkasından sarılacak iken yaptığı hata aklına gelince hemen durdu. Kadına en başından beri soylemeliydi. Ama emin olmadan hareket etmek istememişti.

"El.." diye fısıldadı ikizi. Ella gözlerini yanan bedenden ayırmadan başını salladı.

"Üzgünüm." deyince Ella kafasını kaldırarak ona baktı. Kardeşi gözüne baktıkça korkmaya başlamıştı. Ella'yı hiç bu kadar sinirli görmemişti.

Ella arkasına dönerek koşmaya başlayınca ,Paul tam koşacağı sırada Evan onu durdurarak kadının arkasından koşmaya başladı.

Ella yoruluncaya kadar koştu ve bir uçurumun dibinde durdu. Bağırarak ağlamaya başladı. Bağırıyor ,toprağa yumruklarını ve tekmelerini geçiriyordu. Vücudundan ve kalbinden bu acının gitmesini istiyordu. Bunun için herşeyi yapabilirdi. Kalbindeki acısı ,kelimeler ile anlatılmazdı. O en yakın dostunu gözünün önünde kaybetmişti.

"El.." kadın ismini duyunca arkasına dönerek sevdiği adama baktı. Ona da çok kızgındı. Bu zamandan beri ondan sır sakladığı için. Arkasından iş çevirmiş gibi geliyordu.

Ella cevap vermeyerek denize baktı. Bacakları artık bedenini taşıyamayarak kendini yere bıraktı. Evan koşarak yanına gitti ve ona sarıldı. Ella'nın ona bağırması veya yumruk atmasını bekliyordu ama o gözlerini denize odaklamıştı.

"Üzgünüm ,çok üzgünüm." diyerek sarıp sarmaladı küçük vücudunu. Ella ,kalbindeki acıyı atmaya çalışıyordu. Midesi yanmaya başlayınca vampirden uzaklaşarak kusmaya başladı. İçindeki öfkeyi ,nefreti ,üzüntüyü ,kini... Herşeyi midesinden çıkarmaya çalıştı. Ağzında kan tadı hissedince gözlerini kapatarak yumruklarını toprağa yerleştirdi. Elinin acıması ona bir hiç geliyordu.

"Yapma." diyere elini tuttu Evan. Ella onu kendinden ittirerek ayağa kalktı ve "Sakın bana dokunma !" diyerek bağırdı. İşte Evan'ın beklediği tepki sonunda gelmişti.

"El ben sana söyleyecektim-"

"Ne zaman ? Cadının gelmesini mi bekledin ?!" boğazında hissettiği kan tadı ile tekrar yere kustu. Evan dayanamayarak yanına ilerledi. Ella bir elini karnına götürerek yerinde doğruldu.

"Özel güçlerin olduğunu tahmin ettim. Ama kesin birşey olmadan söylemek istemedim. Ella bana böyle davranma ,dayanamıyorum." diyerek yere diz çöktü adam. Bir kadın onu ne hale getirmişti böyle ? Onun için canını bile vericek bir konuma gelmişti. İşte aşk böyle bir şeydi. Uğruna ölünecek birşey.

Ella gözyaşlarını tutamayarak kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Benim ne halde olduğumu biliyor musun ? Veya neler yaşadığımı ?"

Evan dolan gözleri ile ona bakarak olumsuz anlamda kafasını salladı.
Hiçbir zaman anne ve babası veya geçmişi hakkında bir bilgiye sahip değildi. Her ne kadar sormak istese ,öğrenmek istese onun anlattığı zaman canının yanacağını tahmin ettiği için sormamıştı.

"Canım yanıyor Evan. Sevdiklerimi gözümün önünde kaybediyorum. Uğruna öldüklerim için kendimi yıpratıyorum ,çabalıyorum ama onlar elimden gidiyor. Bu sen de olabilirsin veya Paul. Ben ölüyorum. İçim gidiyor ,nefes alamıyorum. Şuanda bu acının bitmesi için uçurumdan atlayabilirim. Ama yapamıyorum... Yapamıyorum !"

Ella yere kapaklanarak ağlamaya devam etti. Evan söylediği sözler karşısında donarak onu izlemeye başladı. Bu kadın ne kadar acı çekmişti böyle. Yaralarını sarmak istese yapamazdı. Vampirin o kadar gücü yoktu.

Emekleyerek kadının yanına gitti. Vücudunu kucağına koyarak sıkıca sarıldı. Ella titremesine engel olmak için Evan'ın kolunu sıkmaya başladı. Vampir onun sakinleşmesi için herşeyi yapardı. Elini yavaşça saçlarını götürerek okşadı.

"Yanındayım." diyerek saçlarını öptü. Ella başını sallayarak daha da ağlamaya başladı.

Omuzlarında ki yük gün geçtikçe artıyordu. Ve ne yapacağını bilmiyordu.

"Bırakma beni." diye fısıldadı vampire. Vampir kulağının arkasını öperek iyice kendine çekti.

"Asla." diyerek burnunu saçlarına koydu. Ella ,vampirin kollarını sıkarak "Ne hata yaparsam yapayım ,sonuçlar kötü olursa ,iyi olursa ,sana bir zarar verirsem bile ,beni asla bırakma." diyerek fısıldadı ve gözlerini kapattı. Evan başını sallayarak saçlarını öpücükler kondurdu. Kucağındaki şey vampir değildi. Acı çekmiş ve kanadı kopmuş bir melekti. Acısı ağır basıyordu. Ve vampir bu acının hafiflemesi için herşeyi yapacaktı.

Evan da sakinleşince yavaşça ayağa kalktı. Ella'yı kucağına alarak yavaş adımlarla eve götürdü. Yağmur daha hızlanmış ve saatlerdir o yağmurun altında kalmışlardı. Paul onları görerek kapıyı açtı. Evan hızlıca odaya çıkarak Ella'yı yatağa yatırdı.

"İyi mi ?" cevabını bildiği halde meraklı gözlerle Evan'a baktı. Evan ona bir bakış atarak olumsuz anlamda başını salladı.

"Ben onunla ilgilenirim-"

"Sen git ,Alix ile ilgilen Paul." sesi kesin ve net çıkmıştı. Paul normal zamanda buna itiraz ederdi ama onun da hali kalmamıştı. Kardeşinin yanına giderek alnından öptü ve dışarı çıktı.

Evan kapıyı kilitleyerek kendi üstünü değiştirdi. Ella'nın dolabından rahat olucak kıyafetler çıkardı ve yatağın üstüne koydu. Omuzlarından tutarak yavaşça doğrulmasını sağladı. İlk önce deri ceketini çıkartarak koltuğun üstüne koydu. Pantolunu ve tişörtünü çıkartarak ceketin üstüne koydu.
İç çamaşırlarını da çıkartarak kadının vücudunu süzdü. Derin bir iç çekerek temiz iç çamaşırlarını giydirdi. Şortunu ve bol tişörtünü giydirerek yorganı açtı. Kadını usulca yorganın altına sokarak bir müddet onu izledi. Göğsü yavaşça inip kalkıyordu. Dudaklarından öperek odadan çıktı.

Mutfağa ilerledi ve buzdolabından birayı aldı. Salona giderek Paul'un yanına oturdu.

"Bir an önce amcamı bulmam lazım."
Kendi kendine konuşuyor ,düşünüyor gibi bir hali vardı. Evan ,Paul'un dizini sıkarak kaşlarını kaldırdı.

"İlk önce yaralarını iyileştir." demesi ile Paul'un ağzı hafifçe aralandı.

"Ne demek istiyorsun ?"

Evan birasından bir yudum alarak "Kendimizi iyileştirmemiz gerekiyor Paul. Bu şekilde yeteri kadar sağlıklı bir şekilde gidemeyiz." deyince Paul usulca kafasını salladı.

Evan çok doğru söylüyordu. Hepsinin yaraları kapanması gerekiyordu. Evan birasını bitirerek Paul'un omzunu sıktı ve Ella'nın yanına gitti. Odanın kapısını açarak ona baktı. Aynı bıraktığı gibi uyuyordu. Yanına kıvrılarak başını karnına koydu ve gözlerini kapattı.

AVCI KARDEŞLERWhere stories live. Discover now