"Gelsenize." dedi ve içeriye girdiler ,direkt olarak odasına çıkarmıştı.

"Eve bugün erken gelmişsin ."dedi Kerem

"Evet ders boştu. Birkaç saat önce geldim .

  Merve  ,çalışma masasının yanındaki sandalyeye otururken Kerem ve Kağan da karyolaya oturmuşlardı .

"Annen evde yok sanırım ."dedi Merve.

"Evet , az önce çıktı . Geçen yıl vefat eden kuzenimin mezarını ziyarete gitti tayzemle . "

"Ev kazasıydı değil mi ?" Merve'nin bu sorusu karşısında Kağan biraz irkilmiş bu konuyu tekrar hatırlamak istemiyordu . Evde yangının çıkışı ve o evi söndürememeler . Yanarak ölen kuzeni  Selda'nın acısını tekrar hatırlamak istemiyordu . Elekrtikler kesildikten sonra odasında bulunan mumun perdeyi tutuşturması ve odada kilitli olarak hapsolan kuzeninin tekrar ölüşünü hatırlamak istemiyordu .

Konuya direkt kerem girmişti.

Kerem, ''Kağan, yaptığın araştırmalarda neler öğrendin?'' bu sözleri Kağan'ın dalgınlığını bozmuştu.

Merve, ''Aşkım ne araştırması bu telefonda da söylemedin'' şaşkın şaşkın bakıyordu .

Kağan bir an düşündükten sonra sorun olmayacağını düşünüp söylemeye karar verdi ve başından geçen olayı anlatmaya başladı, Merve duyduklarına çok şaşırmıştı. Biraz geçtikten sonra odayı derin sessizlik sarmıştı.

Kerem tekrar sorusunu sordu,

''Neler öğrendin''

Kağan, " Önce sabırlı olmalıyız, kendimize bir renk seçeceğiz o rengi rüyada gördüğümüzde rüyadayım deyip kontrol edeceğiz. Yatmadan evvel, bu bir rüya veya rüya kontrol deyip uyumalıyız. Yada gerçek hayatta yaşamadığımız bir şeyi görürsek, bu bir rüya deyip kontrol edebiliriz, mesela benim annemin rüyada gözlük taktığını görmem gibi."

Kerem,'' Doğru söylüyorsun sabırlı olmak gerekiyor, benim gibi olmuyor diye bırakmamalıyız''

Merve,'' Tamam o zaman hadi renk seçelim benim rengim yeşil''

Kerem,'' Benim de gri''

Kağan,'' Ben de kırmızıyı seçtim  '' ateş kırmızısı.

Vakit geç olmuştu.

Kerem,'' Benim gitmem lazım, annem geç kalma demişti''

Merve,'' Bende kalkayım''

Kağan,'' Tamam, o zaman bu gece uygulayalım bakalım ne olacak''

Her ikisi de tamam dedikten sonra onlarla beraber kapıya kadar gitmişti.

İçeriye girdikten sonra odasına çıktı ve televizyonu açtı''The Walking Dead''oynuyor mu diye baktı ama ''The Flaş'' idi. Televizyonu kapatıp, raftan bir kitap aldı, oturma odasına gitti. İçeriye girdiğinde annesi dizi izliyordu. Kanepeye oturup kitabını okumaya başladı, kitabın adı, ''Aşk Ölümden Uyanıştır'' yazarı, Tess Gerritsen idi. Kitap, bir kadının düğün günü nişanlısı tarafından terk edilişini ve hemen ardından bir patlamanın eşiğinden dönüşünü anlatıyordu. 

                                                                   *****

      Kerem ,  odasından çıkıp  salona doğru yöneldi. Salondan sağa dönüp 8 yaşındaki Selin'in odasına girerek elindeki günlüğü çalışma masasının üzerine kattı.

"Aaa " diyerek şaşırdı kardeşi. "Almışsın ."

"Evet  , sana söz verdiysem tutarım . "

Gri defteri eline alan küçük kız , "Ama gri almışsın ben gri sevmem sarıseverim." dedi üzgünce . 

"Tamam da sen gri sevmiyor muydun?"

"Hayır , çok iğrenç bir renk ."

Kerem bir an duraklayıp karyolanın üzerinde oturan kız kardeşinin kırgın yüzüne baktı. Neden gri aldığını bilmiyor , kız kardeşinin sarı istediğini de hatrlıyordu. 

Gri

Gri

Gri

Çok tanıdık gelen rengin aslında kendi rengi olduğunu hemen anladı.Gri , onun en sevdiği renkti.

Merve yeşil

Kağan kırmızı

Aman Allah'ım bu bir rüya. 

"Bu bir rüya!" dedi yüksek sesle

"Ne saçmalıyorsun sen? Ne rüyası?"

  Hemen korkup odadan çıkarak kapıyı kapattı.Kız kardeşi bu anın rüya olduğunu anlarsa çıldırır mıydı acaba ?En iyisi bu boyuttayken hiçbir şey söylemeden saklamak , diğer insanları bu işe bulaştırmamak . Hem Selin de nereden çıktı? Onun kardeşi değildi ki ?

  Ne yapması gerektiğini düşünen Kerem kendi odasına giderek pencereyi açtı geriye doğru odanın arka duvarına kadar yürüyüp nefes aldı.

  "Şimdi uçma zamanı !"  nefesini verip hızlıca koştu . Pencereye yaklaşınca büyük bir hızla zıplayarak evden çıkmış oldu.

   Ağaçların üzerinden geçip caddenin ortasına tam yüzükoyun çakılacakken ,"Uç , uç. Bu bir rüya , yüksel." kendine komutu verdiğinde artık rüya onun elinde bir kukla gibi.

Caddeye çarpmadan bir araba altından geçeceği an kendisi tekrar yükseliyor , bulunduğu durumdan dolayı nefes nefese kalıyordu. 

Hala yükselmeye devam ederken şimdi kendi evi ve sokaktaki diğer evler , yol boyunca uzananan sıra sıra ağaçlar ufalmaya başlamıştı bile

"Yuhhuuuuu! Uçuyorum !" sevinç narasını atarken çok fazla yükseldiğini fark edip korkmaya başladı.

Ya düşersem , ya düştüğümde çekeceğim acıyı gerçekten hissedersem. 

Düşünceleri onu kovalarken alçalmaya başladı . Bir hata yaptı ve böyle düşünmemesi gerektiğini biliyordu. Yere çoktan inmiş ve evinin önündeydi. Siyah bir arabanın kendisine doğru geldiğini fark etti . Arabanın içinde bulunan Sercan sinsice gülümseyip gaza bastı. Siyah araba üzerine doğru gelirken korkup gözlerini kapattı. 

Her yer siyah . Karanlık dünya. 

Zihninin bir oyunu. 

  Yatağında uyandğında uyanabildiğine sevinmiş , bir an olsun arabanın kendisine çarpmasından kurtulduğu için derin bir nefes aldı.Üstelik Selin kendi kardeşi değil.Kağan'ın kardeşini gördüğü an bunun bir rüya olduğunu anlayabilirdi. 

Artık bir dahaki sefere

(Arkadaşlar , güzel yorumlarınızı bekliyorum,  votelerinizi de... 3 . bölüm sizin yoruma göre düzenlenecek. Zihin oyunlarına hazır olun . ;)  ) (Arkadaşlar lütfen yorum yapar mısn ? Yorumlar gelmeden diğer bölümler ayarlanamayacak . .Lütfen !!!Sizi bekliyorum)


   





















Zihin OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin