44.Bölüm

2.4K 145 30
                                    

   Multimedya Pixie :) İyi okumalar :)
 
  Cast'ten...
Dışarıya doğru bakıyordum. Bunu neden yaptın Julie? Yapmayacaktın bunu. Herşeyi mafettin. Kendinden soğuttun! Yapacaklarımdan kork artık! Hayatımda sana yer yok. Sen bittin benim için. Kapım çalınca uzandığım yerden kalktım. Gelen babamdı.
-Oğlum,konuşalım seninle biraz.
Kafamı evet anlamında salladım. Yanıma oturdu.
-Pixie gelecek az sonra odana. Kendini tanıtacak sana. Ona hırçınlık yapma.
-Yapmam,merak etme.
-Bize çok yardımı dokunacak.
-Eminim,hiç şüphem yok zaten. Hatta çok dürüst birisidir kesinlikle. Bazılarından daha sadakatli hatta.
Gülümsemiştim. Kendimi kontrol edemiyorum artık. Bütün dengem bozuldu. Babam da ben gülümseyince,güldü.
-Evet. Az sonra gelir.
Bir süre sustuk. Aklımdan hiç gitmiyor şu kendisi küçük ama kalbi büyük kız. Julie... Herşey nasıl da bozuldu... Böyle birisi değildi. Bunu yapacak kadar sürtük değildi. Masumdu,iyiydi. Şimdi ise basit,ucuz,bayat bir maldı sadece benim için.
-Oğlum,iyi misin?
Kafamı sallamakla yetindim. Konuşmak istemiyordum. Bir süre sonra kapı çaldı ve içeri babamın bahsettiği kız girdi.
-Hoşgeldin Pixie.
Babam karşılamıştı kızı. Ben ise oturuyordum hala.
-Hoşbuldum kralım.
Kızın sesi çok inceydi. Gülümseyerek konuşuyordu. İyi birisi gibi.
-Sen şöyle otur. Bende işlerime döneyim.
Babam odadan çıkınca,kıza baktım.
-Hoşgeldin.
-Hoşbuldum.
Ben hiç gülümsemiyorken,o gülümsüyordu.
-Kendini anlat biraz bakalım.
Kafamı dağıtabilirdim belki biraz. Biraz da olsa gülümsemiştim. Pixie denilen kız ben böyle deyince hemen gülümsedi.
-Pixie Wikky. Ajanım.Bazı şatolarda çalıştım. Fakat en aksiyonlusu bu olacak sanırım.
-Güzel. Benim yaşantımdan da haberin vardır elbet.
-Tabiki de var. Herşeyini biliyorum.
-Anladım. Peki vampir kılığına girersen,neler yapmayı planlıyorsun?
-Çok şey planlıyorum. İlk olarak vampirleri kendime çekmeye çalışacağım. Bana sonsuz güvenmelerini sağlayacağım. Sonra ise işim kolay. Julie'yle dost olacağım. En azından o öyle sanacak.
-Fakat Julie senin sandığın gibi biri değil.
Ben bunu söyleyince,gülümseyen yüzü düştü. Tek kaşını kaldırarak baktı.
-Nasıl,anlamadım?
-Yani zeki biri. Sana inanmayabilir.
-Merak etme,sen bana bırak.
-Peki.
Susunca gülümsemesine devam etti. Nedense gözüme çok ilginç geliyordu. Sanki yüzüne yansıyan bir kişiliği var. Cesur ve herşeye rağmen gülümseyen... İlginç. Sessizlik kısa bir süre sonra bozulmuştu.
-Çok acı çekiyor musun?
-Hayır,artık değil.
Doğru bir cevap vermiştim. Şimdilik te olsa...
-Buna sevindim. Bence de biten her neyse,onun arkasından üzülünmez.
-Doğru.
-İzninizle,ben artık kalkayım.
-Tabiki de. İzin senindir.
Gülümseyip,çıktı. Bende yeniden oturdum. Daldım. Bir yere odaklı bakıyordum. Ne olduğunu bilmediğim bir duygu yaşıyordum.Pixie yüzünden olsa gerek. Kız zeki ve özlü konuşuyor. Uzanmam lazım... Bugün kabus gibi.
      Elisabeth'ten...
-Kızımı bulamıyorum! Ve siz de öyle mi?!
-Efendim! Sebastian yok. Bugünlerde onu hiçbir yerde göremiyorum ve şüpheleniyorum.
-Ne demek istiyorsun,Alita? Yani Julie'yle mi ?
-Evet efendim. Başka bir yerde değildir eminim.
-Hım... Bu kolay oldu işte. Alita,hemen Sebastian'ın odasına çıkıp bana Sebastian'ın özel bir eşyasını getir!
-Emredersiniz kraliçem.
Kısa bir süre oturdum. Delirmek üzereyim. Neden böyle yapıyorsun kızım? Neden? Çok üzülüyorum. Düşüncelere dalmışken,Alita yeniden yanıma geldi. Sebastian'ın kolyesini getirmişti.
-Teşekkürler Alita. Şimdi gidebilirsin.
-Rica ederim kraliçem.
      Julie'den...
-Sebastian. İçimde çok kötü bir his var.
-Merak etme,hiç endişelenme. Ben yanındayım,hiçbir şey olmayacak.
-Bilmiyorum ama olacak gibi. Hislerimde yanılmam.
Sebastian bana sımsıkı sarıldı. Bende ona sarıldım.
-Birşey olsa bile geçer. Ben burdayım. Seni bırakmayacağım.
-Biraz uyusam olur mu?
-Tabiki olur. Hadi gel,yukarıya çıkalım.. 
-Tamam.
Yukarıya çıktık. Hemen uzandım. Sebastian'da üstüme ince birşey örttü. Saçlarımı okşadı. İksirin etkisi hala vardı. Hemen uykuya dalabilirim.

VAMPİR AŞKIWhere stories live. Discover now