soğuk mavi

22 1 0
                                    

Bu bölüm giriş oldugu için kısa ve sade ama diğer bölümleri beğeneceğinize eminim  :) kesinlikle farklı bir kurgu ve eğlenceli iyi okumalar
medya da sadec eflalin sacları ve ten rengi

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

Genç kız kulakları sağır eden martı ve gemi seslerini seviyordu keşke başka bir zaman dinleme imkanı olsaydı diye düşündü. Çünkü şu an tek odaklandığı ilham kaynağını tekrar bulmaktı.

Oturduğu bankın hafif nemli yüzeyi karnına kısa bir sızı gönderdi . Rahatsızca kıpırdandı genç kız. Yüzüne gelen bir tutam saçı alel acele kulağının arkasına sıkıştırıp ellerini yine ceplerine soktu.

Kafasını eğip yağmurdan dolayı dışarı çıkmış bir solucanın ağır ağır ilerleyişini izledi . Sonra soğuktan dolayı babasının kucuğına iyice sokulan, minik sarışın kıza baktı . Kızın yüzündeki tek renk turuncu çilleriydi. Norveç te zaten adım başı böyle biriyle karşılaşılıyordu.

Gözlerini kızdan çekip montunun yakalarını düzelterek rüzgarı kesmeye çalıştı.

Evsiz miydi?
Hayır
Fakirmiydi?
Pek değil
Kırgın ya da üzgünmüydü?
Belki.
Yada yalnız?
Kesinlikle .

Bir ailesi vardı ama belki şu an mışıl mışıl uyuyorlardı. Sahi şu an orada saat kaçtı ki?

Ne fark eder ki . Çoktandır aramıyorlar zaten. Kaç hafta geçmişti, ailesini özlemişti iyiden iyeye, ama onlar aramadıkça o da aramıyordu.

Gözünün önüne gelen mavi bir tutamı yine istemeye istemeye cebinden çıkardığı sol eli ile kulağının arkasına itti. karnının soğuktan dolayı iyice isyan etmesine daha fazla dayanamayarak ayağa kalktı. Bu gün ki nöbette bu kadardı.

Yürürken kahverengi postallarının yerde bıraktığı tok sesi seviyordu kendini güçlü hissettiriyordu.

Sokaktan geçerken kendisine tuhaf bir cisimmiş gibi bakan çok oluyordu. Ama pek sorun etmiyordu.

ilk norveçe geldiği zamanı hatırladı. Hafifçe gülümsedi . Kafasını nereye çevirse sarışın, beyaz görüyordu. Çok nadir insan vardı kumral birde onun gibi tamamen farklı olanalar.

Mavi saçlarını seviyordu hafif yanık tenini ve iri, siyaha çalan, koyu kahve gözlerini seviyordu .

Fiziksel olarak hep şükreden biriydi. Normalde pek göze çarpmasada çirkin de değildi.sadece buradakilere göre farklıydı.

Sakin, kendi kendine yürürken koluna çarpan kendinden on beş yaş filan büyük kadının özür manasındaki sıcak tebessümüne oda tebessüm etti.

Norveçin ikliminden midir nedir insanları baya soğuktur bu yüzden iyice içine kapanık olmuştu. Büyük ihtimal bu kadına kendi çarpsaydı kadın ona öldürecek gibi bakardı. Belki de azarlamaya falan da kalkardı.

Bu derin düşüncelerinin arasından çalan telefon sesi ile irkildi.soguktan iyice sızlamaya başlamış yanakları ve burnu yüzünden telefonu kulak ardı edip, eve girmek için elindeki anahtarları aceleyle  kapıya soktu. İçeri girince tenine sıcak hava çarpmasını isterdi ama dışarısı kadar olmazsada soğuktu.kim bilir asil yine nerelerdeydi.

Dalgınlığı yüzünden unuttuğu telefonu ikinci kez çalınca telofonunu hatırlayıp elini montunun cebine attı. Arayan tabikide asildı . Hiç şaşırmayarak açtı

- Asil bende tam eve girdim neredesin ?

-sanada meraba eflalcığım evet benim en iyi arkadaşın...

Eflal kıkırdayarak işaret parmağı açık kalacak sekilde havaya kaldırıp. Sanki asil görebilecekmiş gbi burnunu kırıştırdı

-düzeltmeme izin ver asilcigim norveçteki tek arkadaşımsın.

-pardon evet tek arkadaşın.

Eflal tenin tene değmesinden ve telefondaki tuhaf sarsıntı sesinden asilin elini alnına vurduğunu anladı. Bu onun klasik pot kırma sendromuydu. Ama artık yalnızlığina takan biri değildi.yani neden taksınki?. Tamam hala takıyorum.  Eflal kendi söylediğine gülümsesede asil her zaman ki gibi üstüne alınarak

-evet biliyorum çok komiğim eflo...

İstemeden gözlerini devirdi.asil hala kendini överken eflal elindeki anahtarları çanağa attı. Kendi kendine, eminim odam koridordan daha sıcaktır diye düşünüp telefonu omzu ile kulağı arasına sıkıştırdı. Tek ayağı üstünde büyük bir cambazlık gösterisi yaparak diğer ayağındaki postalı çıkardı. Aynı şeyi diğer ayağınada yaparak salona geçti.sonunda asilin sustuğunu  duyunca büyük bir oh çekip

-ee asil sadede gel. dedi

Telefondan bıkkın bir nefes veriş sesi geldi sonra kısa bir sessizlik oldu. Eflal sıkkın bir şekilde ağırlığını sol bacağına verdi .tam ağzını açacakken, eflal yine konuştu

- ııı.. annemler bir süreliğine teyzemin yanına gidiyor minik bana kaldı, anlayacağın yani şey istersen bize gelebilirsin . Hem evde tek kalmazsın.

asil dişlerini alt dudağına geçirdi . Evde yalnız kalmayı sorun etmezdi ama gece yalnız kalmayı pek sevmiyordu. Yinede mecburdu oraya giderse yolu uzardı, işe geç kalırdı ve zaten sevmediği atölye hocası yine uzun uzun konuşurdu ki bu istediği son şey bile değildi .

-ııı. Şey sanırım burada kalsam daha iyi olucak

-tamam şey bir sorun olursa arayabilirsin yada biliyorsun işte direk gelebilirsin renk taşım

Eflal on altı yaşındayken saçlarını her renk boyamıştı. Ve sonunda mavide karar kılmıştı

Sesinin neşeli çıkmasına özen göstererek

-citten sorun yok ben iyiyim . Miniği benim yerime öp bolca . Sonra görüşürüz efim

-tamam görüşürüz.

-evet elbette görüşürüz.

İyice saçmalamaya başlamıştı ve eflalin bir sorun olduğunu anlamaması için gözlerini yumarak bekledi. "Lütfen bir şey sormasın"

-sorun ne ?

Derin bir iç gećirdi. Telefonu çabuk kapamalıydı

-sanırım yoruldum biraz uyumaya ihtiyacım var . Sonra konuşalımmı efim.

-hmm bu günki nöbette bosaydı galiba .evet tabi elbette konuşucaz unutmayacağımı biliyorsun . Neyse hadi sonra görüşürüz

Asil derin bir nefes verip önündeki koltuğa yığıldı.bir şeyleri resmetmenin onun başına bu denli bela olmasını beklemiyordu. Nereden bilebilirdiki kendi gibi bankta öylece oturan birinin onu bu kadar zor bir duruma düşüreceğini.

Mutfağa gidip sıcak çikolata yaptı. İki eliyle kupayı tutup ısınmaya çalışarak odaya döndü ısıtıcıyı açıp ısınmaya çalışırken. Kanepeye tekrar oturup televizyonu açtı. Bu saatte her yerde haber vardı . Kafasını meşgul edecek bir program olmadığı için aklı yine o adama gitti.

kafasında yine canlanan o muhteşem yüz hatlarını hemen unutmak ister gibi ayağa fırlayarak uyumaya gitti. Sıcacık yatağında gözleri yavaşça kapanırken bile tek düşündüğü yarın yine atölyeden sonra orada oturup bekleyeceğiydi. Bu sefer olucaktı içinde bir umut vardı , bu sefer bulucaktı

umarım beğenirsiniz yine söylüyorum bu sadece girişti diğer başrol gelince oldukça eğlenceli ve farklı bir kurgu olucak sıkılmayacağınıza eminim

Oy ve votelerinizi esirgemeyin sizi seviyorum canımcımlar :) tamam sadece ilk girişe özel boş boğazım canımcımlar :D

•~• İLHAM ADAMIM •~•Where stories live. Discover now