1| Değişen Şeyler

5.4K 358 27
                                    

•Selin•

" Ee, nereye gideceğiz?"

" Bilmiyorum, gezmek isteyen sensin Selin."

Yine beni bozmuştu. Ali'nin lanet olası bir havası vardı.

" Peki, o zaman.. Sahille başlayalım."

Kafasını salladı. Asıl amacım tabiki gezmek değildi. Ali ile daha fazla zaman geçirip ona değer verdiğimi hissetmesini istiyordum.
Zaman içinde kendimi suçlu bulmaya başlamıştım, gitmem ikimize de acıdan başka bir şey vermemişti.
Ama ben bu durumu düzeltecektim.

Annem ve Haluk, geçmişte yaşananları gündem haline getirmemişlerdi. Hatta, böyle bir olay yaşanmamış gibi davranıyorlardı.
Ah, ah! İkisininde hesaba katmadığı bir şey vardı. Biz birbirimize deli gibi aşıktık! Yani ben öyleydim.

Kahvaltı faslını bitirip aşağı indik, Ali arabasını garajdan çıkarmıştı. Ama bu onun arabası değildi.

" Kırmızıya ne oldu ya?"

" Iı, tamirde."

Genelde yalan söylediğinde 'ıı, aa' gibi harf oyunlarına başvururdu. Bu seferde yalan söylüyordu.
Ama fazla üstelemedim, sonuçta arabası ile ilgili söyleyeceği yalan en fazla ne boyutta olabilirdi ki?

Yol boyunca fazla konuşmamıştık. Ali çok sessizdi, benden böyle intikam alıyordu belkide. Bu beni ne kadar kahretse de ona belli etmemeye çalışıyordum.

Sahil boyunca yürümeye başladık.

" Neden geldin?"

Tamda beklediğim gibi bir soru sormuştu. Yavaş yavaş her şeyi konuşmak istiyordu, tıpkı benim gibi. 'Yaptığım hatanın farkına vardım' gibi bir şey söylemeye cesaret edemediğim için kısa bir cevap verdim.

" Okul için."

Ve sadece 'hım' dedi! Ali Mertoğlu, on beş yaşındaki ergenler gibi 'hım' demişti. Altında bir sebep olduğunu bile bile sorgulamamıştı!

" İntikamını böyle mi alıyorsun?"

Soran gözlerle bana döndü.

" Ne demeye çalıştığımı anladın."

" Selin.. İki sene içinde o kadar yoruldum ki, inan intikam almak için gücüm yok."

Gidişimden bu denli etkilenmesi beni içten içe mutlu etsede acı çekmesi canımı yakıyordu.

" Gitmeseydim, daha kötü olacaktı.."

Hala kendimi kandırıyordum, eğer Ali'nin yanında olsaydım her şey daha güzel olacaktı. Ama daha on sekiz yaşındaydım, aklıma esmişti işte.

" Selin, eve dönelim mi?"

" Şey.. Ben acıktım. Yemek yesek?"

" Peki."

En yakında ki cafeye oturduk.
Ve Selin Yılmaz'ın şansına Elif ve Emre çiftide buradaydı! İki sene önce Ali ile aramda ki her şeyi bitiren adi insanlar.

Ali'de görmüştü, kavga çıkmasını beklerken çok garip bir şey olmuştu. Emre bizi masasına çağırdı, Ali'de gülerek yanlarına gitti!

Yüzüme sahte bir gülümseme takınıp Aliyi takip ettim. Ne yapıyordu bu çocuk?

" Selin.. Hoşgeldin."

" Hoşbulduk."

Sesim fazla soğuktu, Emre ile konuşuyordum sonuçta.

" Ali, sen nasılsın? Görüşemiyoruz uzun süredir kardeşim."

Kardeşim mi demişti o! Ali, Emreyi yaptıklarından sonra affetmiş olamazdı değil mi!?
Ben bunun şokunu atlatamamışken Elif söze girdi.

DengesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin