1.Bölüm

7.8K 646 560
                                    

Keyifli okumalar :)

Yüzünü aynaya yaklaştırıp elinde tuttuğu diş telini dikkatlice beyaz, düzgün dişleri üzerine geçirdi. Üst dudağı öne doğru çıkmış oldukça rahatsız etmişti, alışması zaman alacaktı. Uzun süredir alınmadığı için iki kaşının ortasında cirit atan uzamış tüylere baktı. O tüylerin daha belirgin olmaları için onları siyah kalemle boyamıştı. Kalın, siyah çerçeveli gözlüğü takıp aynadaki yansımasına bakarak dudak büzdü genç kız. Açıkçası bu kadar çirkin olabileceğini hiç tahmin etmemişti. Uzun dalgalı saçlarını ortadan ayırıp ördükten sonra iki omuzu üzerine salıp uçlarını küçük lastik toka yardımıyla bağladı.

Aynaya son kez bakarak otuz iki diş sırıttı ve hemen ardından kendinden ürkerek sırıtmasını kesip dudaklarını kapattı.

"Alçak Yeter!"

Sinirle homurdandı. Arkadaşı Yeter, diş telinin en kalınını seçmiş üstüne üstlük siyah rengi tercih etmişti. Genç kız, bunu mahsus yaptığına adının Azra olduğundan emin olduğu kadar emindi. İş görüşmesine gitmeye artık hazırdı. Ve arkadaşı Yeter ile girdiği iddiayı kesinlikle kendisinin kazanacağına da emindi. Sırf bu iddia için çalıştığı iş yerinden istifa etmişti. Hoş zaten ayrılacaktı fakat bu iddia istifa kararını vermesini tetiklemişti.

Kaşlarındaki ve bacaklarındaki tüylerini temizlememişti. İddianın kurallarından biri de buydu. 'Yeter ve yaratıcı fikirleri!' diyerek dalga geçti.

Önünde tam tamına bir hafta vardı. Bu yeni görüntüsü ile yeni bir iş bulmak zorundaydı. İşin ne olduğu önemli değildi. Önemli olan bir hafta içinde bulup en az iki hafta süresince çalışmaktı. Kendine olan güveni tamdı genç kızın. Çalan telefonu ile aynanın önünden ayrılıp odaya yöneldi. Telefonunu açarken gözlerini alayla devirmeyi ihmal etmedi.

Henüz alışamadığı için dişlerine rahatsızlık veren telden dolayı "Alo" kelimesi, boğuk ve anlaşılmaz olarak çıkmıştı ağzından. Karşı taraf cevap vermeyince bir süre sessizlik yaşandı.

"Şey... Azra ile görüşecektim o nerede, sen kimsin?"

"Benim kızım." dedi, ama bu da işe yaramadı. Karşıdan duyulan ses aynı boğuk ve homurdanma sesiydi.

"Anlamadım ne?"

Azra sinirle dişindeki teli çıkararak "Kızım benim diyorum Azra. Eline geçersen seni bir kaşık suda boğacak olan Azra!" dedikten sonra, karşı taraftan gelen Yeter'in kahkahasını dinledi bir süre.

"Deli kız, ne tıkınıyorsun yine?"

"Bir şey tıkındığım yok! Senin aldığın teli taktım ve bil bakalım ne oldu?"

"Ne oldu?"

"Dudaklarımı kapatamıyorum! Yeter daha kibar bir tel seçemez miydin?"

"Tabii ki seçebilirdim ama o zaman göze batmazdı. Amacımız nedir? Olabildiğince seni çirkinleştirmek... Güzel olduğun için her yerde iş bulabiliyorsun, herkes senin kadar şanslı olamıyor o yüzden hiç sitem etme."

Azra derince iç çekip sabır diledi. Bu kız bir gün kendisini öldürecekti. Ne diye onun aklına uyduğunu kendi de bilmiyordu. İşin içinde iddia vardı o yüzden kendine hâkim olacaktı.

"İlk nereye gideceksin iş başvurusu için?"

"İşçi arayan her yere başvuracağım hem fazla gezmeme gerek kalmaz, eminim bugün bulurum."

"O kadar emin olma canım. Bugün anlayacaksın insanların ne kadar önyargılı olduğunu. Dış görünüşüne bakıp iş vermek istemeyecekler."

Not: HAYALET (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin