Bölüm 9

21 1 12
                                    

Sonbaharın bitmesi ve kışın en soğuk zamanlarının başlangıcı benim için en sıkıcı zamanlardı hiç şüphesiz.Bir hafta geçmiş ,hayat sakin ve monoton akışına geri dönmüştü.Sık sık yağan yağmurlar da olmasa her halde okula sessiz gitmek hiç çekilmezdi.

Adisson ve Grace arada bir kavga etseler de iyi anlaşıyorlardı.Hala ara sıra onlara bakarken çizgi film seyrediyor gibi oluyordum.Ama artık varlıklarına iyice alışmıştım.Hatta canlanacaklarını bilsem bir kaç çizim daha yapardım.

Bazen ruh halim iyi olmadığında,kendimi kaybettiğimde ya da mutlulukla dolup taştığım anlarda bir kaç çizim yapmıştım.Ama onlardan hala bir ses yoktu...Aslında beklemiyordum da.Bana iki mucize yeterdi.

Karol'la aram yine aynıydı.Okula giderken ve evde yemek zamanı görüyordum onu.Ama tek kelime etmiyor,hatta yüzüne bile bakmak istemiyordum.Haklı olduğunu düşüne bilirdim ama bu onu affettiğim ve ona inandığım anlamına gelmezdi.Bana yaptıklarını ve özellikle o gece yediğim tokadı unutmadığım sürece onu da affetmeyecektim.

Benim sessizliğim ise onu hiç rahatsız etmişe benzemiyordu.Benimle tekrar konuşmak için hiçbir çaba harcamıyordu.Bildiğim kadarıyla annesiyle de arası bozulmuştu.Çünkü o gün benden özür dilemesi Hala'nın hoşuna gitmemişti şüphesiz.Karol'la ne dilde konuştuğunu bilmiyorum ama her halde oğlunun artık kendi kararlarını verdiğini ve hayatını kendisi kura bileceğini anlamıştı.Ama yine de surat asmak ve küs kalmakla oğlunu yola getirmeye uğraşıyor olmalıydı.Çünkü ne yemek boyunca ne de gördüğüm kadarıyla başka zamanlarda benim gibi o da Karol'la konuşmamaya çalışıyordu.

Okul tüm hızıyla sürüyor ve benim hayallerime giden yolda ilerlemem için daha da çok yardım ediyordu.Bir kaç ay sonra biteceğini ve arkadaşlarımdan ayrılacağımı saymazsak çok mutluydum.Üniversite hazırlıkları için başlamıştım.Kayıt işlemleri de bir kaç haftaya başlayacak ve ben sınav için hazır olacaktım.

O sınavı kazanacağıma ve hayallerime giden yolda bir adım daha ilerleyeceğime inancım tamdı.Ben bunu başaracaktım.Çünkü bunu başarmamı isteyen ve bana inanan o kadar değerli insanlar vardı ki,kendim için olmasa bile onlar için bu sınavı kazanmam ve 'HAVVA' markasını ünlü yapmam gerektiğini biliyordum.

Annem ve babam birkaç defa rüyama girdi.Ama onları sadece geçmiş günlerin anıları olarak görmüştüm.

Annem ve ben kendi evimizde salıncakta sallanırken babam da kenarda,bahçe masasında oturmuş bizi izliyordu.Akşam üzeriydi ve ben çok mutlu olduğumu hissetmiştim.Akşamın o huzur veren sessizliğinde ve annemin sıcacık göğsünde huzur bulmuştum.

İki rüyada da aynı anıyı görmem garip olsa da bunun üzerinde fazla düşünmemiştim.

Resim hocam Mr.Ric'in Adisson ve canlanan çizimler hakkında bilgisi olduğu artık kesinleşmişti.Ben her defasında yanına bir çizimimi götürüyor ve o da imalı imalı bana diğer çizimlerimin nasıl olduklarını sorup duruyordu.Sonunda dayanamayıp niye sorduğuyla ilgilendiğimde bana bildiği bir şey olduğunu ve sormasının da bir sebebi olduğunu söyledi.Bunu kelimesi kelimesine Adisson,Grace ve Mabelle'e anlattığımda ise kesinlikle onunla konuşmam ve ne bildiğini sormam gerektiğini söylediler.Aslında ben de Mr.Ric'in bu son sözlerinden sonra onunla konuşmaya karar vermiştim.Ama hala erteleyip duruyordum.

Açıkçası korkuyordum.Eğer Mr.Ric bir şey biliyorsa bana yardım edeceği kesindi.Ama ya bir şey bilmiyor ve ben Adisson'la Grace'i boşuna tehlikeye atıyorsam diye düşünüyordum.

Mabelle'le artık her şey düzelmişti.Adisson ve Grace'le hiç çekinmeden konuşuyor,hatta arada küçük şakalar da yaptığı oluyordu.Bir keresinde Adisson'a çizim olmanın rahatsız edici olup olmadığını ve canlı bir insan olmak isteyip istemediğini sormuştu.Ben de o anda onları dinlediğim için bu soru karşısında kahkahayı basmıştım.Ama Adisson beni duymadan,ciddi bir yüzle cevaplamıştı Mabelle'in sorusunu.

AwakingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin