08.Bölüm

7.3K 483 96
                                    

“Neden gizlediği hakkında hiç bir fikrim yok. Fakat neden yaptırdığını az çok tahmin edebiliyorum. Baban zengin bir sanayici ve sıkça açık denizlere açılan birisi. Başına gelebilecek olası engel ve sorunlar için yaptırmış olabilir. Odanın içerisinde gizli bir kasa, çalışma masası ve acil durumlarda kullanılması gerektirecek araç gereçler bulunuyor.”

“Aman Allah’ım, tüm bu gizlilik ne için? Aklım almıyor!”

“Eminim kendince haklı sebepleri vardır. Şimdi bu konuştuklarımız aramızda kalıyor ve en ufak bir açık vermenizi istemiyorum.”

“Tamam. Ne yapacaksın peki? Yani onlara nerede saklandığını söyleyeceksin. Zahit peşini bırakmaz.”

“Onu bana bırak uydururum bir şeyler. Şimdi uyuyup dinleniyorsun itiraz istemiyorum.”

“Peki, tamam sen yapacaksın? Dikkat et kendine, o zorbanın üzerine gitme olur mu?”

“Sen merak etme, sadece konuşacağım.”

Odadan çıkarak Sinem ile ikisini baş başa bıraktı. Üst güverteye çıktığında Zahit Akman’ı geminin uç kısmında tek başına otururken buldu. Dalgın gözlerle denizi izleyen adamın yanına giderken, gemide bulunan diğer iki adam önüne geçerek ilerlemesine engel oldular. 

Hareketliliği sezen Zahit, dalgın hâlinden sıyrıldı ve elini kaldırıp adamlarına çekilmelerini emretti. Geri çekilen adamlara ters bakışlar yollayan Vural, oturan Zahit’e doğru yürüdü ve tam karşısına geçip durdu. Oturmaya devam ederken elinde tuttuğu cisim ile oynuyordu genç adam. Adamın elindekine dikkatli bakınca bunun melek figürü, bir bayan kolyesi olduğunu gördü Vural. Zahit elindeki kolyeyi cebine atarak ayağa kalktı. Boyu Vural’dan uzundu. Kollarını iki yana açan Zahit karşısındaki adama meydan okuyan gözlerle baktı.

“Kahramanlıktan sonra erkekliğe mi soyundun? Tahminim doğruysa, beni döveceksin?”

Vural’ı gaza getiren ukala ve kendinden emin tavırları olmuştu, sözleri değil. Vural yumruk yaptığı elini adamın suratına geçirdi, yerinden dahi oynamamıştı Zahit. Hırslanarak diğer yanağına yumruğunu var gücüyle geçirdiğinde adamın bir kaç adım gerilediğini gördü.

“Eminim Aslı senden daha sert yumruk atardı! Kız gibi dövüşüyorsun!”

Aslı’nın adını ağzına alması Vural’ın gözlerini öfkeyle karartmaya yetti. Fakat bilmediği şey Zahit’in bunu bilerek ve gaza getirmek için yaptığıydı. Öfkeyle saldıracakken arkasından birinin kollarını yakalamasıyla olduğu yere çakıldı.

“Cihan bırak! Ne zamandır antrenman yapmamıştım.”

Cihan, Vural’ı serbest bırakırken pişkince sırıttı. Serbest kalan adam hiç zaman geçirmeden yumruğunu var gücüyle Zahit’in midesine geçirdi. Adamın karşılık vermemesi sinirini körüklüyordu.

“Karşılık ver ulan. Vur! Korkuyor musun yoksa?”

“Çok.”

Hâlâ dalga geçmesi üzerine rastgele savurmaya başladı yumruklarını. Adamın yüzüne attığı son darbesi dudağının kenarına denk gelmişti ve dudağını yarmıştı. Neden karşılık vermediğini düşünmeye başladı, oldukça kızgındı Zahit’e karşı.

“Yeter, sıkıldım.”

Yüzüne aniden inen yumrukla gözlerinin önü karardı. Demir kadar sertti Zahit’in yumruğu. Kendine gelemeden midesine yediği ikinci yumruk darbesi ile nefesi kesilince iki büklüm oldu.

“Nerede saklanıyordun söyle?”

“Seni… Hiç ilgilendirmez.”

“Yanlış cevap.”

Denizde Yanan Ateş (Kitap)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin