11 (Aşk Kuşları)

Start from the beginning
                                    

"Sen?" Evet ben, tam ipleri elime alıp etrafı sakinleştirmiş iken neden gereksiz yere  drama çıkarıyordunuz? Hem ben bu işi Bilge Kanarya'nın yaptığını sanıyordum.

"Hayır." dedim sadece konunun hemen kapanmasını umarak. Carrie'nin birazcık öldüğü konusunu kimin başlattığını tartışarak elimize bir şey geçmezdi.

"Bu arada sen kimdin?" Birileri yine sırıtıyordu, beni kaçırmak istese de beni Zayn'e yaklaştıran, ayrıca sahte felsefe hocam olan bu adamın mizah anlayışı zekası kadar berbattı.

Yine ben cevap verecekken araya Baykuş ve Karga girdi- sözümün ne kadar çok kesildiğini tekrar hatırlatmama gerek yok herhalde-.

"Kral Hazretleri, sizin aradığınız büyücü Louis William Tomlinson." dediler uzaktan, dedikleri cümleler hariç kimse onları takmadı.

Cullen Carrie'den uzaklaşıp bana baktı, bugün herkes gözlerini kısıyordu nedense.

"Sen-" Evet ya ben, tekrar. "Seni aramak için o kadar çok şey çektim ki lanet olası-" 

"Ama bulmadın değil mi?" diye çıkıştı Harry aniden. Ben her ne kadar umarsamasam da Harry önüme atılınca dikkatimi olaya vermek zorunda kaldım. Neyin kavgasıydı bu, beni bulmuşlardı, artık karşıya geçebilirdik.

"İyi ya işte bulduk onu kendi dünyamıza geçebiliriz artık. Mal mısınız siz?" dedi Cullen, ürkek bir tavırla. Haklıydı, Zayn de sıkılmış görünüyordu, bir de John- Siz onun ne yaptığını biliyordunuz. Adam bir günde yeni bir özellik kazanmıştı, alışması da kolay olmuştu.

Zayn'in arkadaşlarını yeni farkkediyordum, odanın ucunda Harry'nin grubundakiler, Baykuş ve Karga'yla kart oynuyorlardı. Böyle bir yerde ve böyle bir durumun içinde bu kadar kayıtsız olabilen kişilerdi bunlar sanırım.

"Doğru, artık ne yapacaksak yapalım çünkü buradaki hayatımdan vazgeçip size yardım ederek fedakarlık yapıyorum. Dırdırınızı dinlemek zorunda değilim, acele edin lütfen." dedim tok bir ses tonuyla. Herkes tekrar bana bakmıştı.

"Kuşlarda etkin olduğu kadar insanlarda da var herhalde Kral Louis." Ben daha nerenin Kral'ı olduğumu anlamadım. Ne Kral Louis'si. Hem kuşlarla insanlara etki etmek ne demek. Hani bütün canlılara etkin olun anlardım. Ama kuşlarla insanlar? Bu büyücü dünyasında yeşili kırmızıya çevirme gücü olduğunu mu gösteriyordu yani?

"Hey, Harry, Zayn, bana söyleyemediğiniz şey bu muydu?" diye sordum bana saçma geldiğinden.

"Niall ve Liam farklı bir şey demişti ama-"

"Ne demişti?" Harry hiçbir şey demeden Carrie'ye kaçırdı gözlerini. Carrie de konuyu bir saniye de dağıtmıştı.

"Hadi başlayalım." Cullen'ı kolundan tutup saatin arkasına doğru attı. "Yap." İç çeken Cullen'ı umarsamadan bize döndü. "Odadaki herkes lütfen daire oluşturacak bir şekilde dizilebilir mi? El ele tutuşun."

Kart oynayan geri kafalılar da gelince herkes toplandı. Harry yanıma gelmişti fazla meraklı görünmemeye çalışsa da kendini çok belli ediyordu. Ve bilin bakalım diğer tarafımda kim vardı? Sevgili oda arkadaşım Charles. Harry'yle garip garip bakışıyorlardı.

Cullen saatin yelkovanını geriye doğru çeviriyordu. Amacı dünyalıların ve büyücülerin yer değiştirdiği zamana gelmek olduğunu az çok anlamıştım. 

Etrafa sessizlik çökmüştü saatten gelen tıkırtılar hariç. Bu kadar kısa sürede çok şey olmuştu, üzüntülü hissediyordum. Her şey saçmaydı, hala biri çıkıp siz o bahsettiğim filmin devam filmi için oyuncu olarak seçildiniz diyebilirdi. Saçma, komik olmasa da komedi kurgusu olan bir senaryoya zorla romantizm ve aksiyon ekleyerek, birbirinden salak karakterle harmanlanıp yapılmış bir film olurdu. Gişe rekorları kıracağına emindim.

Love Birds // l.sWhere stories live. Discover now