Trouble Maker

History

Diğer bölümde oy ve okuma sayısı çok azdı 50 kişi okumuştu ama sadece 1 oy vardı böyle olunca yazasım gelmiyor eğer böyle devam ederse finali erken yapacağım. Herneyse sizi yeni bölümle baş başa bırakıyorum.

Yatağından bir şeyler mırıldanarak  kalktı. Dolabına doğru ilerledi  eziyet etmek istercesine kapağı açtı. Birkaç kıyafet çıkardı. İçinden en sade ve bir o kadar da şık bir kıyafet seçip yatağına fırlattı.

Kıyafetini giyindikten sonra aynanın karşısına geçti. Rujunu dokunurcasına dudağında gezdirdi. Saçlarını da saldıktan sonra son kez aynadaki yansımasına göz gezdirdi. 

Suzy sevinçle arkadaşını karşılarken Hyuna'da hiçbir mutluluk belirtisi yoktu. 

'Hey dostum biraz güler misin?' dedi Suzy gülerek.

'Hadi ama ortada birşey yokken neden güleyim ki.' 

'Gülmek için neden aramana gerek yok.' dedi Suzy Hyuna'nın yanaklarını çekerek.

Hyuna böyle şeylerdi sevmezdi. Arkadaşının elini sertçe itti.

'Böyle şeyleri sevmediğimi bilirsin yapma.' dedi Hyuna istifini hiç bozmadan.

'Hadi ama hep böyle somurtacak mısın? Benim yanımdayken bile mi?' 

'Beni tanırsın.' dedi Hyuna çok uzatmadan.

'Çok iyi tanırım benim yanımda ciddi olmazsın' dedi Suzy yüzüne gülümsemesi yerleşerek.

Lanet olsun o çok tatlıydı ona karşı gelemezdi. Hyuna'nın yüzüne gülümsemesi yayıldı.

'Biliyordum.' dedi Suzy zaferi kazanırcasına.

Hyuna yalnızca tebessüm etmekle yetindi.

Suzy arkadaşının koluna girip cafeye doğru ilerledi. Herhangi bir yer seçip oturdular. 

'Hala aynı üniversitede olduğumuza inanamıyorum mucize gibi.' dedi Suzy heyecanla.

'Ben pek şaşırmadım. Bekliyordum, gelmeseydi şaşırırdım.' 

'Açıkcası bir yanımda çok üzülüyor bir şeyler eksik yani biri eksik koskocaman boşluk var onsuz nasıl yapacağız bilmiyorum.'

Hyuna kimden bahsettiğini çok iyi biliyordu. Tam konuşacakken garson araya girdi.

'Ne alırdınız efendim?' diye nazikçe sordu garson bey.

'Ben kahve ve birde tiramisu istiyorum Suzy sen ne istiyorsun?'diye  sordu arkadaşına Hyuna.

'Ben kola ve Panna cotta tatlısından alayım.' dedi Suzy.

Garson gidince Hyuna konuşmalarını kaldıkları yerden devam ettirdi.

'Haklısın o bizim için koca bir boşluk oldu.' dedi Hyuna.

'Birden ölmesi ne biliyim hala çok garip geliyor. Belki de her neyse saçmalıyorum.'

'Belki de?'  diye sordu Hyuna.

'Belki de biri öldürdü? Elimiz de tam kanıt olmadan intihar ettiği kanısına varamayız.'

'Sen onu sevdiğin için böyle düşünüyorsun. Alışamıyorsun bu fikre.' dedi Hyuna.

Suzy arkadaşına sert bir bakış attı.

'Toparlanman da zor olmadı mı? Daha niye inkar ediyorsun ki. Evet aşkın karşılıksızdı ama..' Suzy sözünü kesti.

'Sevgim hiçbir zaman gerçeklerin önüne geçemez.  Hem sen ne neden bu kadar üsteliyorsun ki? '