4.BÖLÜM "OLMADIĞIM BİRİ GİBİ DAVRANMAK"

261K 11.9K 4.3K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Semum'un sakinleştiren kokusunu derince solumak beni umduğumdan fazla huzura erdirmişti. Boşta kalan koluyla belimi sarak bana destek çıktığında kendimi yalnız hissetmemiştim. Kafamı göğsünden kaldırdığımda çenemin göğsüne değmesine izin vererek gözlerine baktım. Mesih gibi acımasız değildi bakışları göz bebeklerinin içerisinde barındırdığı şefkati görmeme izin veriyordu.

"İyi ki geldin..." Dudaklarımın arasından çıkan fısıltıyı duyunca gülümsemişti.

"Gidelim, güzelim." Boğuk bir inlemeyle konuşması içimi ısıtmıştı sanki. Şu an her şeyden daha çok sığınacak bir limana ihtiyacım vardı. Bedenimi saklayacağım, duygularımı kapatacağım bir limana... O liman Semum dan başkası olamazdı. Selenay beni kendimden daha iyi tanıyordu kendimi ondan saklayamazdım.

Benim kendimi herkesten saklamaya ihtiyacım vardı. Bir erkek hiçbir zaman kızların ince fikir yapısı kadar derin düşünemezdi. Onlar duygularımıza bakarlardı asla göremezlerdi.

"Gidelim." O an sanki komutumu bekliyordu. Harekete geçerek kolumu kavradı ve beni arabasına yönlendirdi. Esen rüzgâr bakmamak için aba harcadığım şahısın genzimi yakan kokusunu solumamı sağlayınca sertçe yutkunarak son bir bakış atabilmiştim.

Hassaslıkla titreşen kirpiklerim sızlıyordu baktıkça. Mavi gözleri kısılmış, karartılı bir hal almıştı. Semum valizimi arabaya getiriyorken son saniyelerimi de bakarak geçirmeyi tercih etmiştim.

Kaşlarının baş kısımları ortalarının çatılması nedeniyle hafif yukarıya doğru kavis almıştı. Başını hafifçe onaylamaz anlamda sallayınca sertçe yutkunup Mesih'e sırtımı döndüm. Arabanın kapısını açıp Semum'un yan tarafına kurularak bakışlarımı parmaklarıma çevirdim. İşaret parmaklarımı birbirinin üzerine yerleştirerek evlerinden uzaklaşmayı bekledim.

Araba o evden uzaklaştıkça kalbimdeki sızılar biraz olsun rahatlamaya başlamıştı. Kafamı koltuğa yaslayarak aralık dudaklarımdan derin soluklar almaya başladım. Yetmiyordu, arabadaki oksijen dahi yetmiyordu.

Sanki sessizliğe ihtiyacımın olduğunu biliyordu Semum. Sorular sormamasına, beni kendi halime bırakmasına minnettardım. Evlerinden fazlasıyla uzaklaştığımızda ana yoldaydık... İşlek bir yer olmadığı için boş olan caddede Semum'un yaptığı hızla ağlattığı tekerlekler konuşuyordu.

"Seni götürmemi istediğin bir yer var mı?" Sessizliğimi koruyarak kafamı iki yana salladım.

"Uzak..." Diyebilmiştim sadece. Uzak olmalıydı. Nefes alabilmek için buna ihtiyacım vardı. Gözlerim huzurla kapanmaya başladığında yaşananların hepsini dondurmak o an için bir şekilde saklamak istemiştim. Gözlerimi yumarak sadece uyumak ve unutmak istemiştim.

Gözlerimi yumduğum an önlerine inen bir sis perdesinin ardından az da olsa sakinleşebilmiştim. Sessizlik, kuytu köşe ya da karartı olmasına gerek yoktu benim benliğimi bulabilmek için sessizliğe ihtiyacım vardı. Karanlığı sevmiyordum bu belirsizlik demekti, huzursuzluktu. Karanlıkta olayları takip edemezdim. Bana çevrelenen düşman bakışların altında ezilircesine kalırdım.

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin