2.BÖLÜM "BUZ MAVİSİ VS RENKLİ GÖZ PARÇASI"

381K 12.4K 3.2K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Yorucu bir günün verdiği uzun soluklu derin uykumun ardından nihayetinde yatakla bağlantımı kesebilmiştim. Önüme gelen saçlarımı geriye ittikten sonra ayağa kalkıp odadan çıktım. İstediğim gibi kimseyle karşılaşmadan banyoya girebildiğimde soğuk suyu defalarca suratıma çarptım.

Banyodan çıktığım an Selenay'ı görmemle irkilmem bir oldu. İkimiz de aynı anda sıçrayınca ilk konuşan gözlerini kırpıştırarak bana bakan Selenay olmuştu.

''E-elis?'' Dün gece yaşadıklarımdan bir şey çıkartabilir korkusu içime oturduğu için tepki vermeden devam etmesini bekledim. ''Bir an karşımda annen var sandım.'' Tek kaşımı kaldırdım.

''Nasıl yani?'' Elini kaldırarak işaret parmağını kendine doğru çekti.

''Deniz... Saçlarının rengini daha fazla açmış, annene çok benziyorsun.'' Farkında olmadan kapının kenarını sıkıyordum. Söyledikleri sinirlerimi bozmaktan başka bir işe yaramıyordu.

''Ona benzediğimi bir daha tekrar etme, alakamız yok.'' Gözlerini devirdi.

''Karakter açısından öyle tabii. Fakat saçlarının rengi yüzünden fazlasıyla andırıyorsun.'' Dişlerimi sıkıp kapıyla arasından çıktıktan sonra hızlı adımlarla kaldığım odaya doğru ilerledim. Kapıyı sertçe örttükten sonra gözüm dolabın aynasına ilişmişti.

Adımlarım kendiliğinden oraya doğru yönelince kendimi durduramadım. Yansımama bakmaya devam ediyorken tek elimle saçlarımı geriye ittim. İnatçı tutamlar öne doğru düştükçe rengi açılan saçlarım beni hayatımı karartan kadına doğru sürüklüyordu.

Maziden kalıp, bıçağı kemiğime dayatacak kadar sabrımı zorlayan, hislerimi umursamayan anneme benzemek istemiyordum. Başımı iki yana salladım. Bu sorunu yakın zamanda çözecektim. Öncelikle giyinmeli ve Selenay'la ne zaman gideceğimize dair bir konuşma yapmalıydım.

Valizin fermuarını indirdikten sonra içinden askıları olan kot şort ve beyaz, kenarları açık bir tişört çıkartarak üzerime geçirdim. Kot şortun askılarını kısaltarak bacaklarımın yan kısımlarında salı durmasına izin verdim.

Nereye gideceğimi bilmediğim için önce etrafa bakındım. Ardından salona doğru ilerlediğimde görmeye alışık olduğum bir manzara vardı karşımda. Şeyda'yla Selenay kahvaltı hazırlıyorken yanlarına gittim.

''Günaydın.'' İkisi de aynı şekilde karşılık verdikten sonra aklıma gelen şeyle bir lanet okudum.

''Kahretsin!''

''Ne oldu?'' Dedi Selenay. Alt dudağımı ısırdığımda parmaklarım birbirine dolanmıştı.

''Şey... Ben senin telefonunu bahçede'' gözlerini devirdikten sonra arka cebinden telefonunu çıkarttı.

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin