Y.A.T

44.1K 257 28
                                    

Veeee sonunda ben ve yeni bölüm :) Umarım beklediğinize değmiştir :D Kesitteki sahneler burada bulunmasa da, artık bir dahaki bölüme :) Zaman bulup yaza bilirmiyim, inanın ki bilmiyorum. Haid iyi okumalar :)



Bodruma varana kadar pek konuşmasak da Keremin sürekli ışıldayan gözleriyle temas kuran gözlerim her ne kadar ondan çekmeye çalışsam da her seferinde başarısız oluyorum.

Uzun araba yolculuğu ve benzinin bittiğini fırsat bilerek yolun ortasında yaptığımız seks beni yormuş olacak ki ne zaman olduğunu farketmeden uykuya dalıyorum.

"Şşşhhh, Zeynep geldik, uyan.." Kerem'in sesini duyduğumda huzursuzca yerimde kıpırdanıyorum. Ellerini önce boynumda hissedince huylansam da elleri oradan daha aşağı, göğüslerimin arasına kayınca bedenim anında alevleniyor, ve ben 2 dakika öncesinin aksine gayet canlı bir şekilde gözlerimi açıyorum.

Bakışları üzeri sadece iç çamaşırı ve bana büyük gelen ceketle kapalı olan bedenimde kilitli olduğu için gözlerimi açtığımı farketmeyen Kerem'in elini tutarak kenarına öpücük konduruyorum. "Çok ateşli uyanmışsın.." Diyor muzipce sırıtarak. "Üzerimde yarattığın etki bundan fazlası olamazdı zaten." Kıkırdayarak ona cevap verdiğimde arabanın muhteşem bir villanın önünde durduğunu farkediyorum. Bodrumdaki evlerin %90 gibi bembeyaz duvarları ve kocaman camları olan bu villa, daha önce gördüğüm hiçbir eve benzemiyor. "Burada mı kalacağız? Burası çok güzel!"

"Evet." Diyor o da villaya bakarak. "Geçen yaz aldım. Almak için de çok büyük çaba sarfettim, galiba Bodrum'un en güzel manzaralı evine sahipim." Büyük bir özgüvenle sırıttığında arabadan inerek kapısı açık bahçeye giriyorum. Peşimden gelen Kerem bana yetişerek çebinden anahtarları çıkarıp giriş kapısını açıyor ve ikimiz aynı anda villa'nın devasa salonuna giriyoruz.

Kerem bana üç katlı şatoyu -evet, evet, resmen şato! başka ne desem sönük kalıyor çünkü- gezdirdikten sonra en üst katta havuzun okduğunu öğrendiğimde aklımdaki fesat düşünceleri kovuyorum.

İkimizin de aç olduğunu düşünerek mutfağa girip muhtemelen dolu olan buz dolabını açıyorum. Ve evet, biz gelmeden önce Kerem buzdolabını da doldurtmuş.

Havanın sıcak olduğunu farkedince üzerimden kalın ceketi çıkarıp mutfaktaki bir koltuğun üzerine fırlatıyorum. Kerem herhalde yoldan sonra banyoya girmiş olmalı, ondan bu cesaret. Yoksa Keremle aynı evde üzerimde sadece iç çamaşırıyla durmak büyük yürek ister benden. Bakmayın öyle, yok bende 7/24 seks yapacak enerji!

Mutfaktan çıkıp yukarı kata giden merdivenlerin yanında durarak bağırmaya başlıyorum. "Kerem, ne yemek istersin?" Birilerinin aniden bana sarılmasıyla çığlık atacağım sırada bana sarılan kişinin Keremin ta kendisi olduğunu anlıyorum. "Seni, lütfen." Derken dudağımı öpüyor. "Yukarıda olduğunu sanıyordum." Diyorum ben de karşılık vererek.

"Hemen çıka biliriz istersen." Elimi yüzüne götürerek "Kalsın şimdilik." Diyerek göz kırpıyorum. Kerem anında koca kahkaha patlatırken ona anlamadığımı bildiren bakışlarımı fırlatıyorum. "Her şeyi erteleye bilirsin ama benimle sevişmeyi asla.."

Zaman kaybetmeden beni büyük bir tutkuyla öpmeye başlayan Keremin sırtında ellerimi gezdiriyorum karşılık vererek. Ah bu adam yok mu bu adam! İnsanın aklını başında bırakmıyor ki...

Beni kucağına alıp merdivenleri çıkmaya başlıyor öpüşlerine ara vermeden. Merdivenler de, maşallah yani! Bitmek nedir bilmiyorlar. Arada durup beni duvara yaslayarak ellerini bedenimde gezdirirken öptükten sonra yeniden kucağına alıp yatak odasına çıkarıyor beni.

Büyük bir odanın içinde yuvarlak yatağın üzerine beni yatırdıktan sonra hiç zaman kaybetmeden üzerimdeki yerini alıyor. "O kadar araba kullandıktan sonra yorgun olacağını sanmıştım." Diyorum öpüşleri arasında nefes nefese kalırken. "Sence olgun bir Kerem Sayer yanında yarı çıplak bir Zeynep dolaşırken yorgunum diyerek kafasını atıp uyur mu?"

Yasak aşkın Tutkusu ( 18+ ZeyKer)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن