Bölüm-1

38 3 0
                                    

Gitikçe düşüyordum,sonu olmayan bir uçuruma düşmüştüm sanki. Bitmek bilmiyordu. Burdan kurtulmak,yukarıya çıkmak istiyordum.
Tutunacak bir dal ya da beni burdan çıkaracak birşey aradım. Yoktu. Gözlerimi sıkıca kapadım,birkaç saniye bekledim gözümü açtığımda boş bir odadaydım.

Etrafa bakındım, beyaz zemin ve aynalarla kaplı kocaman duvarlar en yakın olan aynaya yaklaştım. Kendimi inceledim,gözlerim altı mosmor dudaklarımda morarmıstı. Saniyelerce belkide dakkikalarca aynada kendime baktım. Ayakklarım ağrıyordu. Yerede bağdaş kurdum. Yorgundum ve buradan çıkmak istiyordum. Gözlerimle beni buradan çıkaracak birşey aradım. Yoktu. Hiçbirşey yoktu

. Yalnızdım. İçimde büyük bir boşluk hissi oluştu. Napıcağımı bilmiyordum. Gözlerimi sımsıkı kapattım buradan gitmek istiyordum! Gözlerimi açtığımda hayla aynalı odadaydım. Gözlerimi defalarca açıp kapadım. Olmuyordu! Burada tek başıma kalmıştım. Ses tellerimi yırtarcasına çığlık attım. 'Yasemin'. Bu ses.. 'Yasemin' bu ses, bu güzel ses kime aitti? 'Yasemin, birtanem'. Bu ses... 'YASEMİN!!!!!'.

Bir anda olduğum yerden kalktım. Etrafa baktım,odamdaydım. Uçurum ve aynalı oda hepsi bir kabus muydu? 'Kızım iyi misin?'. Annemin sesiyle ona döndüm ve kafamı salladım. Çarşafı üstümden iterken anneme döndüm. Her zamanki gibi gülümsüyordu. Onun gülümsemesine bayılıyordum. Bir insan içten içe acı çekerken nasıl sürekli gülümsemeyi başarıyordu?

Yataktan kalmak için ayaklarımı çarşaftan çıkardım. Uzun sürsede yataktan kalkmıştım. Annem çok neşeli bir sesle 'Günaydın kızım. Kahvaltı hazır hadi gel' diyip odamdan yavaşça çıktı. Odadan çıkana kadar arkasından baktım. Kapı kapanınca odamdaki banyoya gittim.

Bu banyoyu buraya yapan mimarın alnın ortasından öpüp sarılasım vardı. Banyoya gidip aynaya baktığımda küçük bir kalp krizi geçirdim terlemiştim, saçlarım karışıp kabarmıştı. Bu da boka benzemem yetmişti. Elimi yüzümü yıkayıp odamdan elime geçenleri giydim saçımı taramaya üşendiğim için tapuz yaptim ve odadan çıktım.

Kardeşim Bora'yı görünce saçlarını karıştırıp 'Kimmiş bu tipsiz erkek,sensin tabiiki.' diyip bana bakan sinirli bakışlarını saymayaraktan kahvaltı sofrasına otturdum. Büyük bir iştahla yemek yerken babamı masada görememiştim. Anneme dönüp ağzımda yemek olmasını umursamadan 'Anne, babam nerde ya?' derken birkaç yere tükürmüştüm. Bora bu halime gülüp 'Annoğğ, bobom nordo yağğhk?' diyerekten taklidimi yapmaya çalışmıştı.Başaramamıştı tabii salak şey. Benim gibi kimse mükemel konuşamazdı.

Annem sadece gülümseyele yetinip ' Baban sabah erkenden çıktı, yoğun bu aralar adamcağız.' diyip kahvaltısına döndü. Yaklaşık 10 dakkikalık bir kahvaltı edip gene ağzımda yemek olmasını umursamadan 'Affiyet olsun' diyip,tam Bora gene taklidimi yapacakken alnına bir tane geçirip onu susturdum. Odama geçip telefonu kaptığım gibi Nazlı'yı aradım.

'Ne var sabah sabah Yasemin?' yatağmın yanındaki saate baktığımda saatin 10:43 olduğnu görünce kıza hak verdim daha çok erkendi. 'Ya Nazlı ben sıkıldım buluşsak mı?' Nazlı direk 'Saat 12:00'de her zamanki yerde o zaman' dediğinde marketteki son nutellayı almışcasına sevindim.

'Tamam 12:00' ye kadar ölmemeye çalış' diyip telefonu kapattım. Şimdi çıksam anca yetişirdim. Odamdan bir sineği andırırcasına çıkıp,evin kapısınada aynı şekilde gittim. Ayakkabımı giyerke aynı zamanda anneme sesleniyordum ' Anne ben Nazlıyla buluşucam gelirim sonra' diyip anneme konuşma hakkı tanımdan çıktım evden.

Kulaklığmı cebimden çıkartıp müzik dinlemeye başladım.20 dakkikalık bir yürüşten sonra kafeye varmıştım. Her zamanki cam kenarı yerime geçip Nazlı'yı bekledim. Etrafıma bakınırken bir anda bir çift kahverengi gözle karşılaşmam bir oldu.


Bu oydu... Bu Baran' dı

Kısa bir bölüm oldu ama olsun güzel oldu bence umarım beğenirsiniz!!!!!!

Son DilekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin