Bir özür bile dilemeden yanımdan geçtiğinde peçeteye uzanarak üzerimi silmeye çalıştım ve sonunda hiçbir etkisi olmayınca buruşmuş peçeteyi masaya fırlatarak ofladım. "Bu kızın derdi ne?" dedim kendi kendime ,ama Gece sorumu üzerine alınmış gibi. "Senden nefret ediyor " dedi net bir şekilde.

Gözlerim istemsiz büyürken dudaklarım aralanmıştı. "Adı Alzena. "dedi gözleri yavaşça onu takip ederken " Sen gelmeseydin müstakbel liderimiz oydu. Senin gelişinle bu imkansız oldu . Bu yüzden sana kızgın. "

"Ama beni tanımıyor bile" diyerek sitem ettim.

"Fark etmez soyunu biliyor. Ayrıca dün gece yaptığın şey.... O artık bir seçenek bile değil kendi kuyusunu kazdı seni sahneye çağırarak. "

"Beni parçaladı hiçbir şey yapamadım bu mu kendi kuyusunu kazmak ?" dedim peynirimden bir çatal daha alarak.

"Gerçekten hatırlamıyorsun değil mi?" dedi.

"Neyi ?" dedim aşırı derecede şaşırarak.

"Dün gece yaptığın şey inanılmazdı." Dedi ve ardından sağ elinde tuttuğu bıçakla varla yok arası Alzena denen kızı işaret ederek "Bu bakışların sebebi de bu. " İşaret ettiği noktaya baktığım da Alzena'nın gözlerini kaçırmadan buraya baktığını gördüm ve sonunda göz dikme yarışmasını kaybeden olarak önüme döndüm.

"Ne oldu anlat artık?" dedim sabırsızlanarak.

"Sana daha önce cadılardan yardım aldığımızı söylemiştim hatırlıyor musun? Bunun bir dersi olduğundan ?" başımı olumlu anlamda salladım "Bizim asıl öğrendiğimiz şey 4 element ve bunu nasıl kullanacağımız . Alzena'nın müstakbel lider statüsüne yerleşmesini sağlayan 4 elementi de kolaylıkla kullanabiliyor olması . Dövüş kabiliyetlerini unutmamak gerek ama bunlar çok çalışmakla olan şeyler. Fakat senin dün gece yaptığın..." derken kısa bir ıslık çaldı. " Havayı ve ateşi kullandın aynı anda ve telekinezi de yapıyor gibiydin.Bunların hepsini pratiksiz yapman ise daha garip olanı. Senden kaçarken fırlattığı tüm bıçaklar senin bir bakışınla durup yere düştü. O kadar.... Güçlü görünüyordun ki .Ardından bayıldın.Bunu Concordia'nın yaptığını duymuştum ama bunu görmek oldukça garipti. Sana bütün bu bakışların kaynağı da bu. Gücün."

Söylediklerinin hepsini kafamda tartarken kendimi bir fantastik filmde gibi hissettim ve kafam da kalan merak ettiğim tek şeyi sordum"Telekinezi ne?"

Odamda uzanırken bir kez daha iç çektim. Sormak istediğim şeyi nasıl soracağımı bilmiyorum ama bunu sorabileceğim tek kişi Gece'ydi çünkü; burada bir tek ona güveniyordum. Bu iç çekişim Gece'nin de dikkatini çekmemiş olmalı ki "Söyle artık " dedi.

Benim derslerim yarın başlıyordu ve Gece de bugün yanımda durmaya karar vermişti. Yatağımdan sarkan siyah saçlarına baktım.

"Gece... burada kurallar var mı?"

"Bu da nereden çıktı?" dedim içinde şüphe barındıran ses tonu ile bunu söylerken kafasını da kaldırıp bana bakmayı ihmal etmemişti. "Sadece merak ettim, yanlış yapmak istemem." Dediğimde anladığını belirten bir ses çıkararak kafasını geri yatağa koydu ve "Taht odasında var ama görmene gerek yok hepimiz ezbere biliriz."

"Saymaya ne dersin? " dedim sırıtarak sonunda merakımı giderebilecektim.

Tabii odaya tanımadığım bir kız girmeseydi kızın kızıl saçları dalgalar halinde beline dökülürken gözleri yeşildi ve teni süt renginde beyazdı . "Venüs?" dedi bana bakarak . Ardından da benim olduğumdan emin olunca "Benimle gel , lütfen." Diyerek odadan çıktı. Anlamamıştım Gece'ye baktığımda ise "Wiccanlar" diyerek fısıldadı.

AMAZON  ☽☾Where stories live. Discover now