♡1♡

54.3K 2.1K 298
                                    

Yazım hatalarından dolayı özür dilerim. İlk bölüm. Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi unutmayın. Birde diğer bölüm ne zaman gelir bilmiyorum dediğim gibi ekimin sonlarına doğru ancak bir düzene girer. Eğer bölüm yazarsam ve biterse tabi ki atacağım.

Üstünde ki beyaz gelinlik ile bir prenses kadar güzel olmuştu. Fakat kendisini görecek gözlere sahip değildi. Oturduğu yerde kocasının gelmesini bekledi. Kapalı göz kapaklarının ardından dökülen bir kaç yaş ile beraber ağzından bir hıçkırık koptu. Kendisi için ağlamıyordu. Kocası için ağlıyordu. Belki yakışıklı biriydi. Ve daha iyilerine layık biriydi. Ama kendisi seçilmişti onun için. İstemiyordu ki evlenmeyi. Nasıl olacaktı bu iş. Açılan kapı ile düşüncelerine ara verdi. Kimin geldiğini biliyordu. Ses çıkarmadı. Sadece bekledi.

Karşısında oturan güzel kıza baktı. Karısı olacaktı. Kör gelini olacaktı. Evet çok güzeldi ama kördü. Bu lanet şirket yüzünden bu kıza mahkum kalmıştı. Ona doğru sert adımları ile ilerledi. Bu kız kör diye ona ayrı bir muamele yapmayacaktı. Yanına geldiğinde sert bir sesle ''Kalk!'' dedi.

Duyduğu ses ile biraz ürktü. Ama yine de kalktı. Karanlık bir dünya da geleceğe adım atacaktı. Göz kapakları acıktı lakin karanlıktı. Koyu mavi gözleri ile karşısına baktı. Kocasının gözlerine baktığını bilmeden.

Hadin kendisine bakan kızın gözlerine baktı. Bu nasıl bir mavilikti ki böyle insani kendine çeken. Kafasını iki yana salladı. Böyle aptal düşüncelere yer veremezdi. Ama Mutlu'yu incelemekten de geri duramadı. Turuncuya benzer saçları vardı. Hafiften de bir kaç çil. Böyle güzel bir kızın kör olduğuna kim inanırdı ki.?

Daha fazla düşünmeden Mutlu'nun elini tutup koluna yerleştirdi. Bu temasla birlikte genç kızın titrediğini hissetti. Dudaklarında küçük bir tebessüm yer aldı. Kapıya doğru attığı her bir adımda daha da heyecan içine giriyordu Mutlu. Evleniyordu. Hemde daha hayalini bile kurmadan. Kocasının yönlendirmesi ile zoraki bir şekilde gelin masasına kadar gelmiş oturmuştu. Gelini görenler şaşkınlık içinde bir daha dönüp bakıyordu. Ne kadar da güzeldi. Ama işte gözleri kördü.

Bir saatin ardından nikah bitmişti. Mutlu artık tamamı ile evliydi. Hemde yüzünü görmediği biri ile. Ama sesi güzeldi. Hemde çok güzel. Bir kez olsun görmeyi diledi. Hem kendini hem kocasını. Hareket eden arabada sessizce oturmuştu. Yeni evine gidiyordu. Bu hali ile zor da olsa o evde yaşayacaktı.

Yanında oturan kıza döndü. Ne düşünüyordu bilmek istiyordu. Bu yüzden sordu.

''Ne düşünüyorsun? ''

Kendisine mi soruldu bilmediği için bir müddet sessiz kaldı. Ama sonra kocası ona aynı soruyu yönlendirince cevap verdi.

''Şey ben.... Üzgünüm. Yemin ediyorum bu evlilikten haberim bile yoktu. Biliyorum ne deseniz haklısınız ama inanın bir suçum yok. Hem ayrıca eğer sevdiğiniz birisi varsa beni engel olarak görmeyin. Sonuçta ben.... Ben size layık değilim. İsterseniz size eş olmam. Evde belki işlere yardım eden biri olurum. Olmadı sadece odamda kalırım. Hiç gözünüze gözümem. Ayrıca..''

Hadin hızla sözünü kesti. Ne saçmalıyordu bu kadın.

''Sen ne saçmalıyorsun? '' sordu sinirle. Başı önüne eğik bir şekilde duran Mutlu yaşlı gözler ile sadece bekledi.

''Her ne kadar kör olsan bile bugünden sonra soy adımı taşıyorsun. Ve ben soy adımı taşıyan birine öyle bir muamele yapmam. Karım oldun. Belki de... Ço...çocuklarımın annesi. Bu yüzden kendini o kadar değersiz görme. ''

Hadin Bulut kekeledi. Çocuklarımın annesi derken kekeledi. Mutlu bunu fark etmişti. Kalbinde büyük bir sızı oluştu.

Araba durduğunda nihayet gelmişlerdi. İlk önce Hadin indi. Ardından dolanarak Mutlu'nun kapısını açmış ve onun inmesine yardım etmişti. Onu da indirdikten sonra koluna girerek eve kadar getirmiş ve odaya çıkarmıştı. Her şey buraya kadar normal iken bundan sonrası işten tam bir muamma idi. İkisi de ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece durmuştu. Mutlu ise ayakta durmakta sıkılmış bir şekilde sesli bir nefes verdi.

''Arkanı dön! '' sonunda Hadin konuştu. Mutlu olduğu yerde kaldı. Arkası ne taraf bilmiyordu ki. Bunu fark eden Hadin ona yaklaşmış ve kollarından tutarak çevirmişti. Ardından gelinliğin iplerini tek tek çözmeye başladı. Arada küfürde savurdu. Mutlu ise sessizce gülüyordu. Ne tuhaftı.

Sonunda iplerini çözdüğü gelinlik Mutlu'nun ayaklarına düşünce gülmesi bir anda kesildi. Ne yapacağını bilemeden sadece bekledi. Hadin ise kendi kıyafetlerini çıkartıp Mutlu ile beraber yatağa geçmiş ve olması gereken şeyleri yapmıştı.

¤¤¤¤

Kasıklarinda ki ağrıya lanet ederek güne uyandı. Şimdi banyo yapması gerekiyordu. Ama nasıl. Eli ile yanını kontrol etti ama yatak boştu. Yüzü asıldı şimdi bir başına ne yapacaktı. En azından diğer evinde Leyla Hanım sayesinde işlerini görüyordu ama şimdi ne yapacaktı.

Bir anda açılan kapı ile korku yerinde kaldı.

''Kim o? '' korku ile sordu. Ama yıllardır aşina olduğu ses kulaklarına doldu.

''Benim kızım.''

''Leyla anne. '' dedi heyecanla. Çıplaklığını unutmuştu. Yerinde kadının gelmesini bekledi. Çok geçmeden gelen kadın sımsıkı sarıldı kızı gibi gördüğü Mutlu'ya.

''Çok korktum anne. Bir başıma kaldım diye. ''

Gözleri dolan kadın gülümsedi. Ve Mutlu yine görmedi.

''Korkma kızım sen nereye ben oraya. Unuttun mu yoksa?''

Başını iki yana salladı.

Çıplaklığı yeni aklına gelmiş olmalı ki utanmadan sordu.

''Banyo yapabilirmiyim?''

''Gel kızım. '' dedi kadın. Ardından elini tutarak banyoya götürdü.

Banyodan çıktığında Leyla hanım sayesinde giyinmiş ve aşağı yeni evini keşife çıkmıştı. Leyla annesinin anlattığına göre oldukça güzel bir evi varmış. Görmeyi çok istedi. Yaşadığı evi görmeyi isterdi.

~~~~

Oturduğu koltukta eline gelen biyografiyi inceliyordu. Karısının hayatı.

Okuduklarına göre Mutlu 12 yaşında geçirdiği bir kaza dan dolayı gözlerine veda etmişti. Bir çok kez ameliyat olmuş. Aslında görebilir ama nedense o ameliyata girmek istememiş. Tuhaf. Şimdi ise 19 yaşında bir genç kadındı. Kendisinden tam 3 yaş büyüktü kocası. 22 yaşında. Dosyayı bir tarafa fırlatıp arkasına yaslandı. Bu genç yaşında büyük bir şirket sahibi olduğu yetmiyormuş gibi birde evlilik çıkmıştı. Üstelik kör bir Kadın ile. Hayat gerçekten adil değildi. Oysa Hadin evleneceği kadını her zaman yanına yakıştıracak biri olarak hayal ederdi. Evet karısı güzeldi. Hatta çok güzel lakin göz olmayınca güzellik bir işe yaramıyordu. Çalan telefon ile yerinden doğruldu.

''Efendim? '' dedi.

Karşıdan bir bayan sesi geldi.

''Hadin Bulut. ''

''Evet ?'' dedi merak içinde.

Kadının kahkahası duyuldu. Ardından konuştu.

''Nasılsın Hadin Bulut. Özledin mi beni. ?''

Diye sordu. Hadin ise sinirle tısladı.

''Ne istiyorsun? ''

Kısa bir sessizliğin ardından tekrar konuştu kadın.

''Seni.!''

Kör Gelin. 1. (Zor Evlilik Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin