sarhoş ve salyalı

54.8K 434 221
                                    

sürtük? baba?

Gözlerimi biran olsun gözlerinden ayırmadım. Gözlerinde saf öfke vardı.

Sinirlenerek bağırmam gerekiyordu ama susdum. Ne hakla bağırabilirdim ki?

Bir sürtükten farkın yok gamze. Sürtükler gibi sende satıldın.

"bu seferki seçimini beyendim ama en azından zevklisiniz Atilla bey. Sıkılırsan benim odama gönder." dedi sırıtarak.

Dolan gözlerim öylece onun gözlerine bakıyordu. Söyliycek bir şeyim yoktu , sadece sustum.

Gözlerini benim üzerimde sabitleyerek küçümseyerek bakması gözyaşımın yanağımdan süzülmesiyle arttı.

"Ağlayan bir sürtük" dedi aşağılayıcı bir ses tonuyla.

Gözlerimi sımsıkı yumarak " ben sürtük diyilim" dedim kısık bir sesle yanımdan geçerken.

Evden çıkdıktan sonra atilla bey yanıma gelerek bana sarıldı.

"özür dilerim" dedi saçımı okşayarak.

"sakın bana dokunmayın" dedim ellerimle onu ittirerek " dokunmayın ben sürtük diyilim" dedim hızla başımı sağa sola sallayarak.

Hızla merdivenlerden yukarı çıkdım ve benim için hazırlanan odaya girdim.

Odaya mavi rengi hakimdi. İki kişilik geniş bir yatak, yatağın yanında geniş kocaman bir dolab vardı.

Yatağıma uzandım ve ağlamaya başladım. Gözyaşlari yerini hıçkırıklara bırakana kadar ağladım.

Saat 12'ye geliyordu. Rahatlamak için duşa girdim.

Atilla bey bana sarılmışdı. o adamın bana dokunduğunu düşünmek beni korkutuyordu.

Elimdeki lifi sertce tenime sürmeye başladım. Bunları düşündükçe lif dahada sert bir şekilde sürttü tenime.

Kolumun kızardığını farkettiğimde duştan çıkdım ve üzerime oijamalarımı giydim.

Kolum çok fena yanıyordu.Üflemeye başladım ama işe yaramıyordu.

Mutfağa inerek buz almaya karar verdim. atilla bey kesin uyumuşdur bu saate diye düşünerek alt katta mutfağı aramayı başladım.

Mutfağı bulduğumda buzdolabından buz kabını alarak mutfaktan çıkdım.

Merdivenlerden tam çıkıcakken anahtar sesiyle geri döndüm.

Bu saate hırsız eve anahtarla girmez herhalde diye düşünerek kabıyı bir türlü açamayan kişiye yardım etmeyi düşündüm.

Kabıyı açmamla içki kokan birinin kucağıma düşmesi bir oldu.

Bir iki dakka öylece kollarımın arasında kaldı. sonra birden kafasını kaldırarak " ben ekin" dedi sırıtarak. çocuk gibiydi.Anlaşılan baya içmişdi.

Sabah yüzüme karşı hakaret eden o öfke kusan gözler simdi sımsıcak bir şekilde gülümsüyordu.

Yüzüne tokat atmak,cüküne vurmak , saçını çekmek istesemde yüzündeki gülümsemesiyle akşamki halinden eser yokdu.

Salak salak sırıtarak salondaki koltuğa yatarak şarkı söylemeye başladı. Biraz daha susmassa bütün eve ayağa kalkıcakdı.

Yanına giderek elimle ağzını örterek "sussana manyak" dedim.

Homurdanarak söylemeye devam.ediyordu. Elime salyalarını bulaştırmışdı iğrenç.

Tam elimi çekicekken elimi ısırarak yeniden bağırarak şarkı söylemeye başlamasıyla yanımda duran ufak.minderi alarak kafasına bastırdım.

bir iki dakka sonra sesi kesilince korkarak minderi çekttim.

" Ay öldürdüm çocuğu galiba. Ay daha çok gençim" dedim elimi burnuna götürerek.

"Allahım nefes almıyo bu"

Kafamı kabine doğru yaklaştırdım" kalbi atmıyo ay öldün mü?" dedim elimle gözlerini açmaya çalışarak.

"yanlız benim kalbim sağ tarafta diyil ki sol tarafı dinlersen ölmediğimi anlarsın" dedi sırıtarak.

Kendimi hızla geri çekerek" hadi ya durmadımı kalbin çok üzüldüm. Bikere ben senin gibi bi kalbsizin kalbi olmasına bile şaşırdım yani hayret" dedim derin bi nefes alarak.

Kucağıma düşen kafasıyla uyuyan bir ekin görmem bir oldu.

Hayır yani bu klişe sahne olmak zorunda mıydı? Milettin kucağında sevgilisi uyur.Benim kucağımda bana sürtük diyen ağzından salayası akan kocamın oğlu uyuyordu.

Yüzünü biraz incelediğimde anlında bir iz vardı ama dağınık siyah saçları izi örtüyordu. Boynunun arkasından öne doğru uzanan bir dövmesi vardı.

Elimle kafasını itirdim ve koltuktan aşağı düştü.hiç kaldıramazdım uyusun orda mışıl mışıl.Üstünden geçerek odama çıkdım.

Moralim nedense düzelmişdi. Yatağıma yatarak sabahın hiç olmamasını diledim.

Sabah hazırlanarak hizmetcinin çağırmasi üzerine kahvaltıya indim.

Kahvaltıya indiğimde Atilla beyin yüzüne hiç bakmadan sandalyeye otturarak tabağımdakileri yemeğe başladım.

Salondan gelen sesle kafamı tabakdan kaldırdim.

Saçları dağınık gözleri şiş bir şekilde belini tutarak mutfağa giren ekine bakmamla dün gece aklıma geldi.

içimden intikam kahkahaları atarak tabağıma döndüm.

Masaya gelerek karşıma oturarak bana yine öfke bürüyen gözleriyle bakmaya başladı.

Acaba dün geceyi hatırlıyor muydu?

"noldu ekin?" dedi çatalındaki zeytini ağzına atarak Atila Bey.

"Belim tutulmuş"dedi gözlerini gözlerime kilitleyerek.

Boğazımı temizleyerek "afiyet olsun ben doydum " diyerek merdivenlere yöneldim.

" Ben de duşa giricem "diyerek ayağa kalkmasıyla adımlarımı hızlandırarak üst katta çıkdım.

Ama kolumda hisettiğim elle "sonuna kadar inkar et gamze" diyerek kaşlarımı çatarak arkama döndüm.

Konuşmak için aldığım nefes boğazımı sıkmasıyla yarıda kaldı.







Kocamın OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin