18°

268 18 9
                                    

Niall siyah dar pantolonun sanki onu daha fazla sıkmaya başladığını hissetti. Gerçekten çok fazla gergindi.

Dün Melody, Harry'nin buluşma teklifini kabul etmiş onun ayarladığı saat üzerine üçü birlikte Starbucks'a gelmişti. Kendilerine uygun bir masa seçtikten sonra Louis ve Harry karşı karşıya oturmuş Melody içinse Niall'ın karşısı ayrılmıştı.
Harry ona destek çıkarken Louis herzaman ki gibi olumsuz düşüncelerini paylaşıyordu.

Mesela Melody'nin Niall'ın çakma sarı saçlarını teker teker yolacağını bile öne sürmüştü. Bu korkunç ötesiydi.

Vakit yaklaştıkça Louis daha fazla saçmalıyor, Harry onu susturmaya çalışıyordu ama Niall'ın çoktan heyecandan çişi gelmişti. Gergin ortamdan kurtulup tuvalete doğru yol aldı.

Geri döndüğün de bir kızın çocuklarla selamlaştığını gördü. Kız minyon tipli ama keskin yüz hatlarıyla oldukça güzeldi. Niall bunun Melody olma ihtimali ile daha fazla heyecanlanıp kusma isteğiyle doldu. Masaya yaklaştıkça kalbi yerinden fırlayacak gibi atıyor dili damağı kuruyordu. Masaya geldiğinde kız ayağa kalkıp;

''Merhaba ben Melody,'' dedi. Oysa Niall sarışın olduğu için ona başka bir şekilde hitap edeceğini düşünmüştü. Harry Niall'ı cevap vermesi için dürtünce Niall açık kalan ağzını kapatıp gerçek dünyaya döndü. Tanrı'm Melody gözlerinin içine bakarken nasıl cevap verecekti ki?!

''B-ben de Niall. Nialler Horan.''

Harry şaşkınlıkla Niall'a bakarken Louis'te ayağa kalkıp elini uzattı ve;

''Bende Louis Tomlinson. Bu karşımda oturan güzellik ise sevgilim,Harry.'' diyip memnuniyetle yerine oturdu. Niall kaçamak bakışlarını Melody'e çevirip tepkisini ölçtü. Melody'nin gözleri sadece hayal kırıklığıyla doluydu. Daha sonrasında gülüp;

''Şaka mı yapıyorsunuz!?'' dedi.

Fakat ciddiyeti anlayınca gülümsemesi soldu.

''Melody ben açıklayacağım.''

Niall dolan gözlerini ne kadar saklamak istese de başaramamıştı. Hayatında ilk defa bir kıza karşı böyle şeyler hissediyordu ve o bu şansı mahvetmişti. Sevdiği kız ona iğrenç bir yaratıkmış gibi bakarken de göz yaşlarını saklayamazdı elbette ki... O duygusal bir çocuktu. Tıp ki Harry gibi.

''Neyi açıklayacaksın?! Ben sana ısınmıştım Niall, ben ilk defa bir erkeğe bu kadar çok yakın hissettim kendimi! Anlıyor musun ?! Hah, sen nereden anlayacaksın ki! Niall Yalancı İbne Horan!!''

Melody ağlamıyordu. O toplum için de ağlamazdı. Sevdiği çocuğun karşısında da ağlamazdı. Güçlü biriydi ama eve gidene kadar kendini zor tutacaktı. Bir kaç dakika sonra Niall zorlukla konuştu.

''Ben ü-üzgünüm.''

''Ne için?! Ne için üzgünsün?! Kalbimi bin bir parçaya ayırdığın için mi yoksa göt yalanın için mi?! Neden yaptın bunu!? Neden ya?! ''

Niall hıçkırmamak için yumruğunu biraz daha sıkıp Harry ve Louis'e baktı. İkisi de kötü görünüyordu. Gözlerini ayaklarına dikip uygun bir cevap aradı. Ama yoktu. Melody haklıydı. Herşeyiyle. Ona bu durum da susmak düşerdi fakat kendini tutamıyordu.

''Her biri için üzgünüm Melody! Ben korktum! Çakma sarışın olduğumu bilseydin benimle konuşmayacağından korktum! Çünkü sen benim gibilerden nefret ediyorsun...''

''Evet, ben yalancılardan nefret ederim göt herif! Bana başından söyleseydin bir kaç üstelemene kalmayacak seninle konuşacaktım çünkü mavi gözlerin bile yeterince ikna ediciydi!''

Tüm masalar bu bağırışmaya dikkat kesilmişti. Melody eliyle Louis'i gösterip devam etti.

''Niall ben bu adamı düşünürek uyudum her gece, bu adamla ilgili hayaller kurdum, ben sana aşık oldum ama kafamda bir şeyler şekillenecekse bu Louis oluyordu yani ben,ben iyi değilim. Hayatıma girip bok ettiğin için çok teşekkür ederim Niall Pezevenk Sikik Horan!''

Niall artık kendini tutamayıp hıçkırmaya başladı. Çok salaktı, sevdiği kızın karşısında ağlıyordu. Daha ne kadar küçük düşebilirdi ki? Melody titreyen elleriyle çantasını alıp yavaş adımlarla Niall'ın yanına gelip yanağına güçlü bir tokat attı ve bu sefer hızlı adımlarla cafeyi terk etti.

Melody kendini yarım kalmış bir inşaat gibi hissediyordu. Göz yaşları yanaklarından süzülürken içinden koca bir küfür etti. Sokakta ağlamaktan nefret ederdi. Hızla göz yaşlarını elinin tersiyle silip bu sefer koşarak evine ulaşmaya çalıştı. Kalbi ağrıyordu ve o ilk defa bir erkek tarafından ağlatılıyordu.

Niall'da elbette berbat bir durumdaydı. Sanki kazandığı parayla aldığı güzel spor arabasını yeni dışarı çıkarmışken kontrolü kaybedip bir ağaca çarpmıştı.

''Artık çakma sarışınlardan tüm kalbimle nefret ediyorum!''

°°

Multimedia: Melody

Yorum da yapsanız ölmezsiniz canlarım::::::)

°°

twitter|n.j.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin