...Belanın Belalısı...

6.9K 176 12
                                    

TANITIM

Derler ki hayatımıza giren her insan bizlere bir kelimenin anlamını öğretir.

Annem bana ölümün anlamını öğretmişti. Ölüm, asla dönüşü olmayan bir gidişti.

Herkes nefretin ne olduğunu bilir...belki de bildiğini sanır. Geride kalmanın boşluğuyla tanıştığım o lanet gecede anladım ki ben daha önce hiç nefret etmemişim. Babam bana gerçek nefretin ne olduğunu öğretti. Nefret intikam için tutuşan bir yangındı.

Neco, benim ilk ve tek dostumdu. Önüm arkam sağım solumdu. 

Şefkatle ilk kez annemin kollarında tanışmıştım belki ama benliğimi saran içimi titreten bazen ürküten o sıcaklık şefkatin Barlas halinden başka bir şey değildi. Kocaman ve kapkaraydı.

Hayatımı tümden değiştiren, yıkıp yeniden inşa eden o geceye dek bu kadar insan, bu kadar kelime vardı hayatımda. 

Sonra bir ağabeyim olduğunu öğrendim. Kardeşim, umudum. O bana annemden kalan tek emanetti, hayatta kalan tek akrabam.

Kalbime nefret ateşini düşüren babam utancım olmuştu şimdi de. Annemi dönmemeye yollayan o adamın ellerinde sevdanın kanı vardı. Ağabeyimin hem annesini hem babasını almıştı elinden.

Geçmiş tozlarından arınıp tüm çıplaklığıyla gün yüzüne çıktığında, doğru bildiğim ne varsa yığınların altında kalıp yok oldu. Kelimeler bilmediğim cümlelere yoğruldu.

Ve benim hikayem tam da orada başladı. 

Tüm kelimelerin anlamı yeniden yazıldı.


*****

-"Bela?"

-"Ne var?" Sesimdeki öfke beni bile şaşırtmıştı.

-"Neden ağlıyorsun? Çok mu acıyor?"

Öfkem yerini sek bir şaşkınlığa bırakırken sesindeki şefkat kemiklerimi sızlattı. İçimdeki dizleri yaralı gözleri yaşlı kız çocuğu saklandığı yerden başını kaldırdı. Kanıyorum görmüyor musun? Cevabım kelimelere dökülürken gözyaşlarımı durdurmaya çalışmadım bile.

-"Çok... Çok acıyor."

Kalbim çok acıyor. Geride kalmaktan çok yoruldum...

Cevabı duyar duymaz ayağıma çaresiz bir bakış atıp telefona sarıldı. Telefonu kulağıyla omzunun arasına sıkıştırırken garip bir telaş vardı hareketlerinde . Boşta kalan elleriyle motoru ayağımın üzerinden hafifçe kaldırıyor, bileğimdeki baskıyı azaltıyordu.

Yanlış yerde arıyordu acıyı, sesimi çıkarmadım yine de . 

Kalbin sızısının yanında tendeki acı neydi ki.



Belanın Belalısı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin