Bölüm 1

3.4K 37 5
                                    


Bölüm 1

Sağ elimin işaret parmağını beş inçlik telefonumun ekranına sürünce telefonun ne kadar ısındığını fark ettim. Şaşırmadım buna çünkü saatlerdir telefon ile vakit öldürüyordum. Yalnız olduğumu düşünebilirsiniz ama aslında değildim o an. Ülkenin en güzel üniversitesinin en kalabalık kantinindeydim. İçerisi hınca hınç doluydu. Öğrenciler kümeleşmiş bir şekilde ya ders çalışıyorlar ya da etrafa kahkahalar salarak sohbet ediyorlardı. Bense en köşede tek başına oturmuş telefonumla oynuyordum. Habitatta tek başıma değildim ama itiraf etmek ve kendimi çürütmek acı verse de evet, yalnızdım; hem de yapayalnız.

Lisedeyken de durum böyleydi. Pek arkadaşım olmamıştı. Üniversiteye geçince her şeyin düzeleceğini hayal ederek bütün odağımı sınavlara vermiş ve dereceye girmiştim. Herkesin övdüğü bu üniversiteyi kazanmıştım ama sosyal açıdan pek de bir kazanım elde edememiştim. Sadece başarılı ve ailesinin övgü kaynağı olan bir yalnızdım artık. Üniversitede neden yalnız olduğumu düşünce birkaç cevap geliyordu aklıma. Her şeyden önce sınavda dereceye girdiğim için üniversite, bana tek kişilik bir oda vermişti. Doğal olarak oda arkadaşım yoktu. Dersler ilk yıl kitle halinde verildiği için sınıf arkadaşım da yoktu. Kulüplerin tanışma toplantılarını kaçırdığım için sonradan aralarına katılma fikri çok zorlayıcı geliyordu; özellikle de benim gibi biri için.

Kantin daha da kalabalıklaşınca kalktım ve kitle dersime girmek için Yeni Bina'ya doğru yürümeye başladım. Yanımdan yüzlerce insan birbirleriyle muhabbet ederek geçmesine aldırmadım. İleri Matematik dersinin verileceği sınıfa geldiğimde sınıfın neredeyse dolduğunu gördüm. Bu yüzden en arkaya oturmak zorunda kaldım. Tam yerleşmiştim ki ders başladı. Herkes gibi ben de profesöre odaklandım. O an telefonum titredi. E-postadır diye düşünerek bakmadım ama ikinci kez titreyince merakla telefona baktım. WhatsApp'ten biri bana mesaj yollamıştı. Profil fotoğrafı kapkara idi. Numarası ise gözüküyordu. Yani rehberime kayıtlı biri değildi. Mesaja baktım. "Merhaba aşkım. Şu an aynı sınıftayız." yazıyordu. Şaşkın bir halde ikinci mesaja baktım. "Bu arada ben senin evleneceğim kadınım :)" Anlam veremedim ve "Kimsiniz?" diye yazdım. Yirmi saniye içinde cevap geldi: "Dedim ya senin evleneceğinin kadınım!". İstemsiz bir şekilde numarayı aradım. Sınıfta olduğuna göre telefonu ya çalar ya da titrer diye tahmin ettim ama hiçbir şey olmadı. Telefon meşgule verildi. Ardından da mesaj geldi. "İyi denemeydi!". Tam bir şey daha yazacaktım ki ondan mesaj geldi yine: "Merak etme. Çok acımasız değilim. Şimdi sana ipucu veriyorum. Beş dakika sonra sınıftan üç kız birlikte ayrılacak. İşte onlardan biri benim. Tahmin et bakalım ben hangisiyim?".

Garip bir şekilde ya işletiliyordum ya da yalnızlıktan delirmiş ve hayaller görmeye başlamıştım. Olanlara anlam veremedim. Kim ne diye böyle bir şey yapardı ki? Sınıfı süzmeye başladım ama sonra vazgeçtim. Yaklaşık olarak üç yüz kişi vardı sınıfta. Dakikaları saymaya başladım. Tam beş dakika sonra en önden üç kız söylendiği gibi ayaklandı. Hoca ders anlatmaya devam ediyordu ama bu kızlar umursamadan ayağa kalkmış ve kapıya doğru gidiyorlardı. Gözlerimi kısarak kızları süzmeye başladım. Garip bir şekilde en öndeki siyah, ortadaki kızıl ve sondaki kız ise sarışındı. Hiçbiri bana bakmadan hızla sınıftan çıktı. Bir dakika sonra da "Şimdi inandın mı?" diye mesaj geldi. Ben de sadece "Evet" yazabildim. Ve hemen geri döndü. "Merak etme Sinan. Yarın tanışacağız". Adımı biliyordu. İşte bu garipti. Kimseyle tanışmamış ve geldiğim şehirden de kimse kazanamamıştı bu üniversiteyi. Hiçbir sınıfta kendimi tanıtmamıştım. Hiçbir sosyal ağa da kazandığım okulu yazmamıştım. Beni tanıması imkansızdı ama tanıyordu. 


WhatsApp'teki Tanımadığım KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin