GİZLİ HAYRAN-2.BÖLÜM

12.7K 691 74
                                    

O gece nasıl geçti anlamadım.Benim için büyük bir şoktu.Partiye kadar gelmişti.Belki de davetliydi.

Okula gitmek için hazırlanmaya başladım.Tedirgindim.Yine not bırakacak mıydı?Bu sefer ne yazacaktı?Bunları düşündükçe okula gitmek daha da korkunç bir hal alıyordu benim için.Belki de büyütülecek bir şey yoktu.Basit bir şaka olabilirdi.

Sonunda hazırlanıp aşağı indim.Teyzem çoktan işe gitmişti.

Ceren de erken çıkmıştı.Yani evde tektim.Kahvaltı yapmak gibi bir düşüncem yoktu.Zaten o aralar iştahım da yoktu.Bir an önce evden çıkmak istedim.

Kapıyı açtım,tam dışarı çıkacaktım ki kapıda bir kağıt buldum.Kağıdı alıp okudum.

"Kahvaltı günün en önemli öğünü.Aksatmamalısın.Ayrıca,okula yalnız gitmeni istemedim.Sen beni göremeyeceksin ama ben seninle geliyor olacağım.Yine çok güzelsin prenses." yazıyordu.

Bu n beni iyice korkuttu.Bu da neydi?Gerçekten her adımımı takip mi ediyordu?Bir an okula gitmemeyi düşündüm.Ya yolda karşıma çıkarsa?Ya sapığın tekiyse?

Belki de her gün gördüğüm biridir.Ne yani?Bana not bırakan kişi herkes olabilir.Yani herkese şüpheyle yaklaşacağım.

Korkiunun ecele faydası yok deyip evden çıktım.Okula gitmesem evde yalnız olacvaktım ve gün boyu not almaya devam edecektim.Bu bemi daha çok korkutacaktı.En azından okulda arkadaşlarım vardı.

Evden çıkıp hızlı adımlarla yürümeye başladım.Etrafta kimse yoktu.İstasyona az kalmıştı.Okula metroyla gidiyordum.

Sonunda okula ulaşmıştım.İlk kez okulda kendimi bu kadar iyi hissettim.Koşarak sınıfa çıktım.Olayı kızlara anlattım.

Pınar "Olay iyice büyüdü ya.Polise mi gitsek?"

Ben "Yok ya.Daha kötü olmasın."

Yasemin "Kanka baksana.Resmen seni takip ediyor."

Ben "Farkındayım.Ama bela almak da istemiyorum."

Evrim "Sen de haklısın."

Biz konuşurken hoca sınıfa girdi.Sınıfa girer girmez "Ceylin.Bir arkadaşın seni görmek istiyor.Çok önemliymiş.O yüzden izin veriyorum.Hemen git gel." dedi.

Dışarı çıktım.Etrafıma bakındım ama kimseyi göremedim.Ve tabi ki o malum kağıdı buldum.

"Tarih dersinden nefret ettiğini biliyorum.O yüzden derse biraz geç girmenin bir zararı olmaz diye düşündüm.Hem yok yazılmayacaksın.Kantine git.Girişte sağdaki masada seni bir hediye bekliyor." yazıyordu.

Bir an müdürün odasına gidip kameralardan kim olduğunu bulmak istedim ama zeki sapığın kameraların yönünü değiştirdiğini gördüm.

Ne yaptığını merak edip kantine gittim.Söylediği masaya geçtim.Masanın üstünde bir hediye paketi gördüm.Paketi açtım.İçinden bir bebek çıktı.Gelinlikli.Ve bir not.

"Umarım beğenirsin.Çok güzel değil mi?Senin gibi." yazıyordu.

Paketi alıp çöpe attım.Kendimi ağlamamak için zor tutuyordum.Koşarak sınıfa girdim.Kimseye bir şey söylemeden yerime geçtim.Hoca da bir şey sormadı.

Teneffüste kızlar ne olduğunu sordu.Ben de anlattım.

Pınar "Ne bu ya?Cidden artık haddini aştı."

Evrim "Kanka teyzene söyle olanları."

Ben "Söyleyemem.Teyzem bu işin peşini bırakmaz.Ben daha fazla uğraşmak istemiyorum."

Yasemin "Böyle daha fazla uğraşacaksın."

Biz konuşurken sınıfa Ceren'in arkadaşlarından biri girdi ve "Ceylin abla.Ceren hastalandı.Midesi bulanıyor.Bir baksan." dedi.

Kızlarla birlikte Ceren'in sınıfına gittik.

Ben "Ne oldu Ceren?Neyin var?"

Ceren "Midem çok bulanıyor."

Ben "Yemek yedin mi?"

Ceren "Canım istemiyor."

Yasemin "Yemek yemediğin için bulanıyor olabilir canım.İstersen tost alayım sana."

Ceren "İstemiyorum Yasemin abla.Yiyemem."

Ben "Eve gidelim mi?Okulda durabilecek misin."

Ceren "Antrenman var bugün."

Ben "Bu halde antrenmana kalamazsın.Hadi gel eve gidelim."

Ceren "Tamam.Sen izin al.Ben de eşyalarımı toplayayım."

Müdür yardımcısının odasına çıktım.

"Hocam.Ceren biraz rahatsız da.Onu eve götürebilir miyim?" diey sordum.

Hoca "Neyi var?"

Ben "Midesi bulanıyor."

Hoca "Veli olmadan izin veremem.Biliyorsun Ceylin."

Ben "Teyzem şu an gelemez.Arayabilirim isterseniz.Siz konuşursunuz."

Hoca "Tamam.Sen numarayı ver.Ben ararım."

Numarayı verdim.

Hoca teyzemi aradı.Bir süre konuştuktan sonra bana döndü ve "Tamam.Çıkabilirsiniz.Sen geri gelecek misin?İstersem kardeşinin yanında dur." dedi.

Ben "İyiyse gelirim.Kötüyse hastaneye gideriz." dedim.

Hoca "İzin kağıdını sınıf defterinin arasına bırak.Sonra çıkabilirsin.Hadi bakalım.Geçmiş olsun."

Ben "Sağolun hocam."

Ceren'in sınıfına gidip "Hadi Ceren.Gidiyoruz." dedim.

Ceren eşyalarını aldı ve hızlı adımlarla okuldan çıktık.

Tektar metroya bindik.Bu sefer özel numaradan mesaj geldi.

"Küçük kardeşin hasta mı oldu?Ne kadar da ilgili bir ablasın.Gözlerim yaşardı prenses." yazıyordu.

Hemen Ceren'e döndüm ve "Sen bugün bir şey yemedin değil mi?Çikolata falan?" diye sordum.Bu işte o sapığın bir payı olabilir diye düşündüm.

Ceren "Bir şey yemedim abla.Üşüttüm heralde.Bu kadar büyütme."

Eve geldiğimizde çantamdan anahtarı çıkardım ve kapıyı açtım.Kapıyı açınca yere bir kağıt düştü.Sanırım kapıya sıkıştırmıştı.Ceren eğildi.Tam kağıdı alacaktı ki ona engel oldum.

Ceren "Ne bu?"

Ben "Ders notu.Anahtarı çıkarırken ben düşürdüm."

Ceren "Tamam.Ben odamdayım.Uyuyacağım.Sen okula gidecek misin?"

Ben "Yok ya.Gitmem artık."

Ceren "Tamam."

Ceren odasına çıkınca kağıdı okudum.

"Öncelikle şunu söylemeliyim prenses.Eviniz çok dağınık.Prensese yakışır bir davranış değil.Neyse.Odanda seni vir sürpriz bekliyor.Seni seviyorum." yazıyordu.

Yok artık ya.Ne bu şimdi?Evime girmiş resmen.Bu artık affedilir gibi değil.Kesinlikle polise gidecektim.

Odama çıkıp ne bıraktığına baktım.Yine bir paket.İçinde fotoğraflarım vardı.Her adımımı takip etmiş.Gittiğim her yere gelmiş.En sonunda paketten bir not çıktı.

"Her an seninleyim.Sen bana ulaşamazsın ama ben sana senden daha yakınım.Az kaldı prenses.Çok mutlu olacağız." yazıyordu.

Resmen kanım dondu.Bu kadar da olmaz ama.

Camı açıp "Seni polise şikayet edeceğim.Rahat bırak beni." diye bağırdım.

Artık yeter.Şakaysa hiç hoş değil.Bu resmen suçtur.Onu bitireceğim.






GİZLİ HAYRANWhere stories live. Discover now