11. EVLENME TEKLİFİ

En başından başla
                                    

"Uyumak istiyorum."dediğinde elinden tutup odaya kadar resmen sürükledim. Yatağa takım elbiselerle yatınca onu gülerek kaldırdım. Çok sevimli ve komik görünüyodu. Ayakta uyuyo sanki. Yavaşca ceketini çıkardım, ondan sonra kravat, gömlek, derken sıra pantolana geldiğinde Poyraz'ın hafiften uykusu kaçmıştı ve yüzüme bakıp güldü. Omuzlarımdan tutup beni çevirdiğinde sırtım ona dönük olmuştu. Pijamasını giydikten sonra tekrar omuzlarımdan tuttu ve kendine çevirdi. Dudağıma minik bir öpücük kondurup kendini yatağa attı. Bende odadan çıkıp aşağıya indim.

Mutfağa girdiğimde şaşırdım. Lan kadın! Sen ne ara yaptın bu kadar yemeği. Pilav mı desem, kanat mı desem? Salata mı desem?

"Kız! Nazmiyeeee! Sen ne zaman yaptın bu kadar yemeği." ona Nazmiye demem hoşuna gidiyodu ama saygıdan hep demem.

"Sen bi ara telefonla ilgilenirken uyuya kaldın. Mesaj yazıyodun." güldü ve devam etti. "O ara yaptım. Uyanınca hiç bir şey olmamış gibi yazmaya devam ettin. Galiba uyuduğunu bilmiyosun." deyip tekrardan güldü. Uyumuş muydum?

Sandalyeye oturup masadakileri teyzemle beraber yemeye başladım. Pilavın yanına iki tane kanat, üstünede salata. Yanına kola, oh mis!

Yedikten sonra teyzeme yardım edip masadakileri kaldırdık. Yukarı çıkıp odaya girdim. Gördüğüm manzara...çok komik. Poyraz yatakta yan yatıyodu, bir bacağı yataktan düşmüş, öbür bacağının ayağı diğer bacağının üstündeydi. İki elinide 'açaydım ganatlarımı, gitme deyeydim' dercesine açmıştı. Yanına gidip ilk önce diğer bacağını indirdim, yatağın öbür ucuna gidip koltuk altlarından tuttum ve çektim. Bacakları yatağın üstüne çıkmıştı. Kollarını ve bacaklarınıda düzelttikten sonra artık insancıl biçimde yatıyodu. Yanına uzanıp ona baktım. Üstünü örttükten sonra arkamı döndüm. Her zaman ki gibi beni saran kollarla uykuya daldım.

*****

Sabah uyandığımda Poyraz yanımda değildi. Ne yani patron olduğu halde erken mi gidiyo? Yataktan kalkıp banyoya doğru gittim. Yüzümü yıkadıktan sonra dolaptan kot şort ve askılı beyaz üst alıp giydim sonra aşağıya indim. Nazmiye teyzem kahvaltıyı hazırlıyodu. Salona gidip baktığımda Poyraz koltukta uyuyodu. Yanına gidip yanağını öptüm. Gözleri hafifçe aralandı ama hemen kapandı. Bende koltuktan biraz uzaklaştım. Üçe kadar saydım ve koşarak Poyraz'ın üstüne atladım. Ben kahkaha atarken gözlerini pörtletmişti. Yan döndüğünde yanına düşmüştüm. Sarıldı, yanağımı öpüp tekrar gözlerini kapattı.

"Poooyraaaz." diye fısıldadım.

"Aaaaşkıııım, hadi uyaaaan." bu sefer de kalkmayınca yanağına hafif hafif tokatlar atmaya başladım. Yine uyanmayınca yastıkla kafasına vurdum. En sonunda yanında kalktım ve baş ucunda çömeldim. Dudağına mini mini minnacık bi öpücük bırakınca gözlerini açtı. Demek ki en başından beridir uyanık. Çakal!

"Sen hep böyle uyandırdında ben mi kalkmadım?"

"Yaa, uff! Fırsatçı. Neyse kalk hadi kahvaltıya." kafasını aşağı yukarı salladı ve kalkıp elini omzuma attı. Mutfağa gittiğimizde elinden sıyrılıp sandalyemi çektim ve oturdum.

Yemeğimi bitirdiğimde odaya çıkıp Poyraz'ın bugün giyeceği takımları hazırladım. Poyraz yanıma geldiğinde ona doğru döndüm.

"Neden koltukta uyuyodun?"

"Sabah saatat beşte kalktım. Uyku tutmadı, bende televizyon izliyim dedim. Orda uyuya kalmışım işte."

"Hmm. Söyle o çalışanlara kocamı fazla yormasınlar, akşam eve geldiğinde unutuyo bizi. Bir an beni yatakla aldatıyosun sanmıştım." son cümlemi gülerek söylemiştim. Yanağımı öptüğünde giyinsin diye odadan çıktım. Aslında ondan utanmıyorum ama neyse.

ZORAKİ EVLİLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin