~1 BÖLÜM~

33.5K 1.1K 485
                                    

Düzenlendi...

İsmim Rüzgar 15 yaşındayım. Mavi gözlerim kahverengi saçlarım var. Annem ve 3 kız kardeşimle yaşıyorum. Ben sonuncu çoçuğum. Babamı sorarsanız benim yüzümden evden gitti, annemle boşandılar. Hepsinin suçlusu benim. Çünki babam hep erkek evlat istemişti. Beni de erkek sanmıştılar ama kız oldum. Bu yüzden babam annemden boşandı. Annem ve ablalarım beni bu yüzden hiç sevmiyor.

Hepsi benden nefret ediyorlar. Babamın gitmesinin tek suçlusu bendim. Annemden ve ablalarımdan asla sevgi görmedim. Bu yıl liseye gidecektim ama annem beni okuldan alıp çalışmaya koydu. İtiraz etmiştim, yalvarmıştım sonu dayakla bitti. Bedenimin her köşesinde bir çizik yada morluk var. Ben bir şeye itiraz edince ya ablamlar, ya da annem beni döver.

Sabah saat 5'te uyanıp iki eve temizliğe gidiyorum. Saat sekizden akşam ona kadar markette çalışıyorum. Kimseyle konuşmuyorum ve hiç gülmüyorum. Gülümsemem çoktan solmuştu.

Saat 10 da eve gelir.Evin temizliğiyle uğraşırım. Sonra yarına yemek hazırlarım.Hazırladığım yemekleri bile bana yedirmiyorlardı.Temizlikten ve marketten aldığım paranın hepsini elimden alırlar. Bana sadece az bir miktar kalır. Ona da sabahları işe gitmeden önce simit ve meyve suyu alırım. Akşamlarıda böyle tekrar eder. Para aldığım günler kendime bir maske alırım.Nerdeyse odamda 20 ye yakın maskem var. Maskeleri çok severim onlar benim hazinem. Hatta maskeler benim her şeyimdi. Önceler maskem çoktu ama annem onları görünce hepsini sattı. Bende maskelerimi hep saklıyorum.

Yine o sıradan günlerden biriydi. Annem akrabalarının yanında bana iyi davranır. Ama yalnız kalınca yine bana karşı kötü biri oluyor. Bir üvey anne gibi ama üvey annelerin bile iyileri var. Hatta benim annemden de iyidirler. Asla kimseden sevgi görmedim. Okulumda da dışlanan biri olmuştum. Okuldaki kızlar beni dövüyordular,sövüyordular ama bir şey demiyordum. Eğer annemi okula çağırsaydılar okul benim için biterdi. Zaten liseye gitmeden bitti. Bir gün bile istediğim şeyi yapmıyordum.Hep çalışıyordum.Ağrıyı,yorğunluğu bile hissetmez hale gelmiştim.

Sabah olmuştu. Beni uyandıran şu çalar saatte hep nefret etmişimdir. Saat 5'ti. Kış ayları olduğundan hava karanlıktı. Banyoya girip işlerimi hallettikden sonra saçlarımı at kuyruğu yaptım üstüme kalın birşeyler giyip dışarı çıktım.

Temizlemem gereken eve gittim. Ev büyüktü. Ne kadar çabuk temizlersem çabuk yetişirim,ikinci eve. Hemen temizliğe başladım. Evi temizlemek bir saatimi almıştı. Saat 06:30 olmuştu. Hemen toparlanıp evden çıktım. Yaklaşık yarım saatte diger eve ulaştım. Yarım saattede bu evle işim bitmişti.

Saat 07:00 Bakkaldan bir meyve suyu aldım. Simitciden de her zaman ki gibi bir simit. Her zaman oturduğum yere deniz kenarına geldim. Simitimi yedim ve meyve suyumu içtim. Denizi izliyordum. Deniz kış ayı olmasına rağmen biraz sakindi.Kesici bir rüzgar vardı.Hancermiş gibi saplanıyordu her tarafıma. Biraz denizi izledikten sonra markete gittim. Orda işime başladım. Sabahtan akşama kadar yiyecekleri falan düzenliyorum.Kimseylede konuşmuyorum.

Saat 10 olduğunda eve gittim.Mutfak yine bulaşıklarla doluydu. Bulaşıkları yıkadıktan sonra annemin sesi duyuldu içerden "Rüzgar" diye beni çağırıyordu. Ellerimi silip hemen yanına gittim. Konuşmadım ve yüzüne baktım . Çünki konuşmamı sevmiyordu konuşunca da dövüyordu.

Koltukta yayılarak oturmuştu Yanında 3 büyük ablam vardı."Yarın tüm işlerinden izin aldım bir günlüğüne tatile gidiyoruz.Ona göre hazırlan!"dedi.

Şok olmuştum beni ilk kez tatil yapmaya götürüyorlardı. Başımla onayladım. En büyük ablam Ayşe "Yaa anne neden bu pisliği götürüyoruz?" dedi.

Annem bana bakıp güldü ve "Canım kızım bu pisliği hiç bir yere götürmüyoruz ya arkadaşlarım hep soruyor onu o yüzden götürelim bu seferlik.Yoksa beni kötü anne biliyorlar bu pislik yüzünden."dedi.

Hepsi bana kücümseyici bakışlar atıp alayla güldüler. Bende onlardan nefret ediyordum ama birşey yapamam. En azından yatacak bir odam var. "Git işinin başına!" diye bağırdı annem.Bende hemen kafamdakı düşüncelerden kurtulup işime döndüm.

Akşam olmuştu. Pijamalarmı giyinip uyudum. Bu gece rahat uyuyacaktım, yarın iş yoktu. Ama heyecandan uykum yoktu.İlk kez altını ciziyorum ilk kez beni de tatile götüreceklerdi.Sevincle uykuya daldım.

Sabah olmuştu. Kalkıp üstümü giydim.Banyoya girip rutin işlerimi halettim ve saçımı at kuyruğu yaptım. Aynadan kendime baktım. Bir deri bir kemiktim.

Odamdan çıkıp kahvaltı hazırladım. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra dışarı çıktım. Kendime simit ve meyve suyu aldım. Annemler beni masalarında istemiyordu. O yüzden onlarla yemiyorum.Benim varlığıma bile tahammül edemiyorlar. Bazen düşünüyorum acaba ben ne zaman ölücem, çünki hep simit hep meyve suyu. Midem çoktan hasta olmalıydı. Belkide çok yakında ölücekdim. Ölümden korkmuyordum, benim için kurtuluş olurdu.

Bu düşüncelerden kurtuldum.Kahvaltımı bitirmiştim ve eve gidiyordum. Eve girdim annemlerde kahvaltıların bitirip bavulların topluyordular..Anlamıyorum altı üstü bir gün bu kadar bavula ne gerek var.

Masayı topladım. Bulaşıkları yıkadım. Salonu topladım ve bütün işlerimi bitirdim.

Evden çıkmaya hazırlanıyorduk.Cebime bir cep telefonumu,birazda birikmiş paramdan bir miktar koydum. Tabii annemin benim birikmişimden haberi yoktu.

Annemin arabası vardı ilk kez biniyordum en arkaya oturdum,cam tarafta. Ablamlar ve annem konuşup gülüyordular. Bense sakin yolları izliyordum. Beni aşağlamalarını görmezden geliyordum. Dağ başına gidiyorduk resmen. Her taraf kardı. Bem beyazdı her taraf. Çok güzeldi. Dağın başında tatil köyü vardı. İnsanlar kayak yapıyordu. Ablalarım ve annem arabadan indiler. Bende indim.Onların bavulların otele taşıyordum. İçeri girdik bavulları, odalarına taşıdım.Onlar hemen arkadaşlarıyla buluşup kayak yapmaya gittiler.Bende camdan kayak yapanları izliyordum. Bende kayak yapmak istiyordum. Ama biliyordum ki izin vermeyecekti.Hem onunla konuşdum diye eve gidince döverdi.O yüzden birşey söyleyemezdim.

Aşağı indim yine camdan dışarıyı izliyordum. Annemin sesini duydum "Rüzgar" onun yanına gittim ve yüzüne baktım."Git sende gez dışarıda!"dedi yüzüne yalancı bir gülüş takınıp.Bunu söylüyordu çünki yanında arkadaşları vardı. Ben başımla onayladım. Dışarı çıktım, herkes eğleniyordu. Karla falan oynuyorlardı."Rüzgar ablacım"olamaz bu 2. ablamın sesiydi. İsmi Aylin'di.Neden çağırıyordu ki.

Hemen yanına gittim."Hadı gel sana kayak yapmayı öğretelim."Neee ablamlar bana kayak yapmayı öğretecekti. Ücü de bana ilk kez iyi davrandı ve kayak yapmayı öğretti.

Şimdi dağın başından aşağıya doğru kayak yapacaktım.Heyecanlanmıştım. Ama birazda korkmuştum ablamların bana yaptığı bir iyliğin altından bir kötülük çıkacaktı. Çünki ablamlar beni hayatta sevmezdi.Dağın başında yerimizi almıştık ben önden atlayacaktım."Hadi ablacım başla!" dedi 3. ablam.İsmi Aysel. Ben önde durdum tam elime cubukları alacakken, arkamda eller hissettim. Beni aşağı ittiler. Dengemi kaybettim.Bağırmak istedim sesim çıkmıyordu. Kar yüzümü,gözümü kesiyordu.Dağın başından bilmiyorum ne kadar düşdüm her düşdüğümde sanki okla vuruluyordum. Sonrası karanlık.....

MASKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin